Birinci gün herkes oradaydı

NSU duruşmasının üçüncü gününde, mahkemenin önü neredeyse boş kaldı. NSU Kurbanlarından Mehmet Kubaşık’ın eşi ve kızı duruşmayı izleyen az sayıdaki kurban yakınlarıydı.

2004 yılında Köln’deki bombalama olayında yaralanan Atilla Özer ve Abdullah Özkan isyanını “Bu druruşma artık çocuk bahçesine döndü” sözleriyle dile getirdi. Sanık avukatları ise mahkemenin çalışmasını engellemek için hakimin önüne yine bir çok dilekçe sundu.

6 MAYIS Pazartesi başlayan NSU duruşmasında ilk günkü kalabalığın yerinde dün yeller esti. İlk gün duruşmanın yapıldığı mahkeme binasının önünde toplanan protestocular, kurban yakınları ve gazeteciler büyük bir kalabalık oluşturmuştu. Ancak dün bu kalabalığın bulunduğu caddede in cin top oynadı. Hiçbir protesto grubu mahkeme önünde bulunmadı. Öyle ki mahkemenin üçüncü gününde azalan ilgi polisleri bile adeta işsiz bıraktı. Duruşmanın ilk gününde yoğun önlemler alan polis dünkü mesaisini arabalarında oturarak geçirdi. Ancak bundan daha dikkat çekici olanı üçüncü duruşmaya az sayıda kurban yakınının katılması oldu.

NSU Kurbanlarından Mehmet Kubaşık’ın eşi Elif Kubaşık ve kızı Gamze Kubaşık, mahkemenin üçüncü gününde duruşmayı izleyen az sayıdaki kurban yakınlarından ikisiydi. Kubaşık ailesi de mahkeme başladıktan yirmi dakika sonra salondan çıktı.

2004 yılında Köln’deki bombalama olayında yaralanan Atilla Özer ve Abdullah Özkan mahkemedeki duruma isyanını “Bu iş artık çocuk bahçesine döndü” sözleriyle dile getirdi. Sanık avukatlarının mahkemeye olan ilgiyi azaltmak için her yolu denediklerini iddia eden Özer ve Özkan “Bu iş nereye varacak merak ediyoruz. Dışarıda basının ve halkın ilgisi de azaldı. Vatandaşlarımız neden bu kadar ilgisiz bir anlam veremiyoruz” dedi.

TAKTİK: DİLEKÇE YAĞMURU

Gerçekten de Özer ve Özkan’ın belirttiği gibi sanık avukatları mahkemeye olan ilgiyi azaltmak için başarılı taktikler uyguladı. NSU davasının üçüncü oturumu yine sanık avukatlarının farklı bahanelerle sunduğu dilekçelerle başladı.

Savunma avukatlarından Nicole Schneiders ise iki numaralı sanık Ralf Wohleben adına itiraz dilekçesi verdi. Schneiders, iddianamede yer alan belgelerin hatalı ve eksik olduğunu ileri sürerek, savunmanın tam yapılabilmesi için kendileri tarafından incelenmesine imkan tanınmasını istedi. Schneiders, ayrıca basın organlarında ve soruşturma belgelerinde adı geçen “Mehmet”, “Mevlüt K.” ve Kassel’deki cinayet sırasında internet kahvede bulunduğu belirlenen istihbarat yetkilisinin rollerinin tam olarak incelenmesi için tüm detayların kendilerine sunulmasını istedi.


GÜLME YASAĞI İSTEDİ

Baş sanık Beate Zschaepe’nin avukatlarından Anja Sturm da kendileri konuşurken ya da dilekçe sunarken, üçüncü şahısların gülüşmelerinin yasaklamasını istedi. Sturm, hakime bağırarak, “Bu şekilde çalışmamamız mümkün değil” dedi. Müdahil avukatlardan Yavuz Selim Narim savunma avukatlarının başvurusunun şova yönelik olduğunu belirtirken, avukat Mehmet Daimagüler ise Ralf Wohleben’in avukatının yaptığı, “istihbaratın rolüyle” ilgili başvurunun kafaları karıştırmaya ve hedef saptırmaya yönelik olduğunu kaydetti. Diğer yandan sanık sandalyesinde oturan Andre kardeşi Maik şahit olarak çağrılacağından dolayı salondan çıkarıldı.