Güncelleme Tarihi:
Buna göre, Avrupa Birliği’ne üye ülkeler kendi göçmenlik yasalarının ihlal edilmesini gerekçe göstererek iş kurma maksadıyla vize veya oturum başvurusunda bulunan Türk vatandaşlarını Ankara Anlaşması kapsamı dışında tutamayacak.
Söz konusu karar, başvuru sahiplerinin başvuru tarihinde geçerli vize veya oturuma sahip olmamasının Ankara Anlaşması’ndan faydalanmasına engel oluşturamayacağını bildiriyor.
Ayrıca bulunduğu üye ülkedeki oturum durumu ne olursa olsun İngiltere dahil olmak üzere herhangi bir Avrupa Birliği ülkelesinde serbest dolaşım ve iş kurma hakkını kullanmak isteyen Türk vatandaşları Ankara Anlaşması’nın sağladığı haklardan faydalanabilecek.
Londra’da Özkutan Avukatlık Bürosu’ndan Avukat Yaşar Doğan ve İlyas Ahmetoğlu 21 Temmuz Perşembe günü, Avrupa Birliği Adalet Divanı’ndan çıkan kararla ilgili olarak yaptıkları açıklamada, başvuru sahiplerinin vize veya oturumlarındaki kısıtlama veya şartlara riayet etmemelerinin Ankara Anlaşması altındaki haklarının etkilenmeyeceğini söyledi.
Ayrıca Avrupa Birliği’ne üye ülkeler şartlar ne olursa olsun, Ankara Anlaşması altında başvuruda bulunan başvuru sahiplerinin anlaşmasının yürürlüğe girdiği tarihteki yasaları altında değerlendirmek mecburiyetinde olacaklar.
Avukat İlyas Ahmetoğlu Adalet Divanı’ndan çıkan en önemli kararın Ankara Anlaşması’nın ‘mevcut durumu koruma’ maddesi mutlaktır ve ‘hak istismari ilkesinden dahi bağımsızdır’ ibaresi olduğunu vurguladı. Buna göre 1973 yılında kabul edilen Ankara Anlaşması kuralları mevcut durumu koruma ilkesi kapsamında hiçbir şekilde değiştirilemeyecek ve daha zor kanunlar getiremeyecek.
KARARIN ÇIKIŞ SÜRECİ
2000 yılında İngiltere’ye öğrenci olarak giriş yapan Türk vatandaşı Tural Oğuz, İngiltere İçişleri Bakanlığı’ndan izin almadan öğrenci vizesi müsaade etmediği halde 2008 Şubat ayında kendi işini kurdu. İşine başlamasından bir süre sonra İçişleri Bakanlığı’na Ankara Anlaşması başvurusu yapan Oğuz’un başvurusu vizesi müsaade etmediği halde iş kurarak vizesinin şartlarını çiğnemesi sebebiyle reddedildi.
İngiltere İçişleri Bakanlığı’nın bu pek adil olmayan red kararlarına Avrupa Birliği Hukuku’nda bulunan hak istismarı prensibini kullanarak meşruiyet kazandırmaya çalıştığını söyleyen Ahmetoğlu, davanın İngiltere’nin en yüksek ikinci yüksek mahkemesi olan Court of Appeal’e kadar geldiğini ve görüş almak sebebiyle Avrupa Adalet Divanı’na gönderildiğini hatırlattı.
Avrupa Adalet Divanı da Ankara Anlasması’nın ‘mevcut durumu koruma’ olarak bilinen ve Avrupa Birliği ülkelerinde iş kurmak isteyen Türk vatandaşlarının serbest dolaşım ve oturum hakları ile ilgili zamanı durduran maddesinin mutlak, kayıtsız ve şartsız olduğuna karar verdi.
Avukat İlyas Ahmetoğlu, söz konusu kararın İngiltere’de Ankara Anlaşması başvurusunda bulunan çok sayıda Türk vatandaşının ilgilendirdiğini sözlerine ekledi.