Güncelleme Tarihi:
Avrupa’nın kuzeyindeki İskandinav Yarımadası’na komşu Danimarka, yarımadadaki İsveç, Norveç ve Finlandiya halklarıyla Viking kültüründen geldikleri için ortak özelliklere sahip.
8 ile 11’inci yüzyıllar arasında özellikle deniz yollarını kullanarak ilerleyen Vikingler, tarihte "Viking Devri" diye nitelenen dönemin baş aktörüydü. Usta gemici ve savaşçı olan bu topluluk, pruvası ejderha başı biçiminde olan, yelken ve kürekle yol alan, dibi hemen hemen düz ve uzun teknelerle kendilerine yeni toprak arayışlarında oldu. Özellikle Avrupa’nın kuzeyinde, denize kıyısı olan birçok yeri ele geçirerek yurt edindiler.
Günümüzde Danimarka’nın yanı sıra İsveç, Norveç, İzlanda, Faroe Adaları, İskoç halkı ve Rus halklarının bir kısmının Viking kökenli olduğu biliniyor.
Viking orijinli ülkelerden Danimarka, Avustralya merkezli Ekonomi ve Barış Enstitüsünün yayımladığı Küresel Barış Endeksine göre dünyanın en huzurlu dördüncü ülkesi. Danimarka, 153 ülkenin çeşitli ölçütler ele alınarak yapılan değerlendirmede, İzlanda, Yeni Zelanda ve Japonya’nın ardından dördüncü sırada yer aldı. Danimarka’nın bu kadar iyi bir derece elde etmesi, komşularıyla iyi ilişkiler içerisinde olması, ülkede iç çatışma olmaması, siyasi istikrar ve silah yasalarının sıkılaştırılmasına bağlanıyor.
Baltık Denizi kıyısındaki Danimarka’nın başkenti Kopenhag, kelime anlamı itibariyle "ticaret limanı" veya "tüccar limanı" demek.
Yemyeşil doğası ve masmavi deniziyle Kopenhag, sonbaharın başladığı şu günlerde farklı bir görünüme büründü. Kopenhag’ı tercih eden turistler, bir yandan teknelerle su yollarında gezinti yapmanın, diğer yandan tarihi binalar arasında gezinmenin tadını çıkarıyor.
TİVOLİ BAHÇELERİ
Danimarkalıların kısaca Tivoli dediği Tivoli Bahçeleri adlı eğlence ve dinlence mekanı, Kopenhag’ın merkezinde bir masal diyarını andırıyor.
1843 yılında Georg Carstensen tarafından kurulan Tivoli’ye, görkemli bir kapıdan giriliyor. Girişin hemen sağında her boyda oyuncak ayıcık yapılabilen dükkanlar yer alıyor. Oyuncağın boyundan rengine, şeklinden ifadesine kadar her şeyini ziyaretçiler belirliyor. Daha sonra oluşturulan bu ayıcık için türlü türlü aksesuarlar satın alınabiliyor.
Tivoli’yi sindire sindire gezmek bir günde mümkün değil. Ziyaretçileri içeride açık hava konserleri, harika göletler, eğlence parkları, akvaryumlar karşılıyor. Akşam hava karardığında ise muhteşem ışık ve havai fişek gösterileri seyredilebiliyor.
Tesisteki büyük eğlence parkı da her yaşa hitap eden oyuncaklarla ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatıyor.
Ziyaretçiler, su ve ışık oyunlarının binbir renkle sunulduğu havuzlar önünde hatıra fotoğrafı çektirmeyi ihmal etmiyor.
DANİMARKA İLE İSVEÇ’İ BİRBİRİNE BAĞLAYAN ÖRESUND KÖPRÜSÜ
Özellikle yaz mevsiminde yoğun turist kalabalıklarını ağırlayan Kopenhag’da, "iki ülkeyi birbirine bağlayan 24 kilometrelik köprü" de görülmeye değer.
Danimarka’dan bir diğer Viking ülkesi İsveç’e geçmek isteyenler, Öresund Köprüsü’nü tercih ediyor. Kopenhag ile İsveç’in Malmö kentleri arasındaki Öresund Köprüsü, 16 kilometresi tünel, 8 kilometresi denizin üzerinde köprü olan 24 kilometrelik bir mesafeyi kapsıyor. Kopenhag’dan trene binenler, yaklaşık 30 dakikada Kuzey Avrupa’nın masal diyarı ülkelerinden İsveç’in Malmö kentine ulaşıyor.
2000 yılında hizmete açılan köprünün en büyük direğinin yerden yüksekliği 204 metre, toplam uzunluğu 7 bin 845 metre, denizden yüksekliği ise 57 metre. İki katlı köprünün alt katında trenler, üst katında araçlar yol alıyor. Bu yolu kullananlar, Baltık Denizi’nin eşsiz manzarasını izlerken bir anda kendilerini Malmö’de buluyor.
Malmö, İsveç’in üçüncü büyük kenti olmasına rağmen, Kopenhag’a daha yakın. Malmö, en yakın İsveç kentine 3 saat, Kopenhag’a ise 30 dakika uzaklıkta yer alıyor.
Öresund, dünyadaki en büyük sınır ötesi köprü ve aynı zamanda özel teşebbüsle yapılıp işletilen en büyük köprü olarak biliniyor.
Kopenhag’a oranla daha ucuz bir kent olan Malmö’de birçok Danimarka vatandaşı yaşıyor ve bu kişiler Öresund Köprüsü’nü kullanarak her gün işyerlerinin bulunduğu Kopenhag’a çalışmak için gidip geliyor.
"KÜÇÜK DENİZ KIZI HEYKELİ" VE MASALCI ANDERSEN
Danimarka dili Danca’da "Lille Havfrue" denilen "Küçük Deniz Kızı Heykeli", Kopenhag’da Langelinie Limanı kıyısında bir kayanın üzerinde bulunuyor.
Kopenhag’ın simgesi olan heykel, 1913 yılında heykeltıraş Edvard Eriksen tarafından yapıldı. Her yıl yaklaşık 20 milyon turistin ziyaret ettiği heykel, 1,25 metre yüksekliğe ve 175 kilogram ağırlığa sahip.
Çocukların yaşamında önemli bir yere sahip olan ve yapıtları dünyada en fazla dile çevrilmiş yazarlardan biri olarak tanınan Hans Christian Andersen de Kopenhag’ın en önemli kültürel değerlerinden biri. Küçük Deniz Kızı, Kurşun Asker, Kibritçi Kız, Kırmızı Ayakkabılar, Çirkin Ördek Yavrusu Andersen’in en çok bilinen eserleri. 1805-1875 yılları arasında yaşayan Andersen’in evi, Kopenhag’da Nyhavn semtinde yer alıyor.
Heykeltıraş Eriksen, turist akınına uğrayan heykelini, Andersen’in Küçük Deniz Kızı masalından etkilenerek yapmış.
Amalienborg Sarayı’nın hemen karşısında yer alan Kopenhag Opera Evi, masallar diyarı bu kentteki en görkemli yapılardan biri olarak dikkati çekiyor. Dünyanın en modern opera salonlarından biri olan bu yapıda, haziran ile eylül ayları arasında kentin en göz alıcı performansları sergileniyor.
Turistler, her gün saat 12.00’de Amalienborg Sarayı önündeki muhafız alayının nöbet değişimine de tanıklık edebiliyor.