Bir tek o söyledi...
Güncelleme Tarihi:
Hıristiyan aleminin 40 gün sürecek ‘Büyük Paskalya Orucu’nun başlangıcı olarak bilinen ‘Kül Çarşambası’ günü Almanya’da köklü partilerin düzenledikleri etkinliklerde Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) dışında olası başbakan adayları hiç renk vermedi.
26 Eylül’de yapılacak genel seçimlere SPD’nin başbakan adayı olarak katılacağını aylar önce ilan eden Federal Maliye Bakanı Olaf Scholz, Bavyera’nın Vilshofen kentinden video konferans sistemiyle yaptığı konuşmasında, “Ben Almanya Federal Cumhuriyeti’nin Başbakanı olmak istiyorum” dedi. Genel seçimlerden yine ‘en güçlü kanat’ olarak çıkmasına kesin gözüyle bakılan Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ile diğer partilerin olası başbakan adayları ise bu konuda renk vermedi.
Arin Laschet
BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR
Muhafazakâr kanadın başbakan adayı olması beklenen CDU’nun yeni Genel Başkanı ve Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyalet Başbakanı Armin Laschet, Bavyera’nın Passau kentinden video konferans yöntemiyle kendisini izleyen partililere ‘birlikte hareket edelim’ çağrısında bulundu. Kendisinin başbakan adaylığından hiç bahsetmeyen Laschet, “Şayet CDU ile CSU birlikte hareket ederse, bu çok önemli seçim yılından başarıyla çıkarız. Birlik ve beraberliği sürdürelim” dedi.
Markus Söder
CSU Lideri ve Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder de yaklaşık bir saat süren konuşmasında başbakan adaylığı konusunda topa hiç girmedi. Söder de Laschet gibi konuşmasında, aylardır dünyayı kasıp kavuran koronavirüs belasına karşı mücadeleye ağırlık verdi.
Genel seçimlerden ‘ikinci büyük güç’ olarak çıkmasına kesin gözüyle bakılan Yeşiller’in Eş Başkanları Annalena Baerbock ile Robert Habeck de başbakan adayı nisan veya mayıs ayında belirleneceği için adaylığa hiç değinmediler. CDU/CSU ile seçimlerden sonra ortaklık yapıp yapmayacakları yönünde de açıklamada bulunmadılar.