Güncelleme Tarihi:
ALMAN Bakan görüşmede, “Irkçılarla da İslamcı teröristlerle de mücadele ediyoruz” deyince, Davutoğlu bu ifadeye müdahale etti. Davutoğlu, “Bir dakika sayın Bakan, ben konuşmamda hiçbir yerde ‘Hıristiyan terörist’ demedim. Üstelik belli ki bu cinayetleri işleyenler Hıristiyan. Siz de İslamcı terörist ifadesini kullanamazsınız” diye tepki gösterdi.
Davutoğlu ile Friedrich arasında yaklaşık 2 saat süren görüşmenin en çarpıcı bölümleri tutanaklara şöyle yansıdı:
Friedrich: Almanya’da herkesle görüştüğünüzü biliyorum. Biz de cinayetleri yakından takip ediyoruz, her yönüyle araştırıyoruz. 450 ipucu var ve 90’lı yıllardaki diğer faili meçhul cinayetleri de tekrar açıyoruz. Havaya uçan evde tahmin edilenden daha fazla ipucu elde ettik. Bazı belgeler yanmamış. Bunun için çalışacağız ve 420 kişilik büyük bir inceleme ekibi kurduk. Ailelerin yaşadıkları nedeniyle de çok üzgünüz.
Davutoğlu: Başbakan Merkel ve Cumhurbaşkanı Wullf’un açıklamalarını biliyoruz ve bize cesaret veriyor. Bu konu sonuna kadar araştırılmalı. Yalnız önemli noktalar var. Ailelerin 10 yıldır yaşadıklarını, karşılaştıkları ithamları, suçlamaları, maddi manevi sıkıntıları anlamak mümkün değil. Yakınını kaybetmenin ötesinde, bu cinayetlerin faili olma iddiasıyla yıllarca itham edilmek, sorgulanmak kabul edilebilir değil. 11 yaşındaki bir çocuktan 10 kez DNA testi için numune alınıyor ve babasının katili olmakla suçlanıyor. Ya da ‘Kocanız sizi aldatıyordu, siz de bu yüzden kocanızı öldürdünüz’ diye bir kadının sorguya çekilmesi. Kimsenin aklına Neo-Naziler gelmiyor. Ama tek tip bir Türk vardır mantığı ile Türklerin kendi babalarını, çocuklarını, kardeşlerini öldürebileceği anlayışı ile hareket edilmiş. Üstüne bir emniyet görevlisi ailelere ‘Bu cinayetlerde elimiz kolumuz bağlı’ diyebiliyor.
Burada mutlaka zihniyet değişmeli. Bu insanlar tazmin edilmeli ve her 2 taraftan da güvence verilmeli. Biz bu ailelerin çocuklarına burs vereceğiz ve maddi destekte bulunacağız. Biz Türkiye’de faili meçhullerin üzerine gittik, sonunda kimilerinin kendilerini devletin üzerine koyarak yetkilerini aştıkları ortaya çıktı. Devlet içinde bazılarının kendilerini devlet yerine koydularını gördük.
Bir dakika sayın bakan
Friedrich: Sizi anlıyorum. Biz tüm teröristlere karşı mücadele ediyoruz. Irkçılarla da İslamcı teröristlerle de mücadele ediyoruz.
Davutoğlu: Bir dakika sayın Bakan. Ben konuşmamda hiçbir yerde Hıristiyan terörist demedim. Üstelik belli ki bu cinayetleri işleyenler Hıristiyan. Siz de İslamcı terörist ifadesini kullanamazsınız. Bir dinin mensupları arasında yanlış yapanlar olabilir ama bu dini İslama mal edemezsiniz. Bu kadar olay yaşanmış Alman ırkçılar diyor muyuz? ‘Irkçı cinayet, Neo-Nazi terör örgütü’ deriz ama Hıristiyan terör örgütü demeyiz. Bu bize 11 Eylül’den kalan bir hastalık. Siz de İslamcı terörist tabirini kullanamazsınız.
El Kaide diyebilirsiniz
Friedrich: El Kaide diyebiliriz ama değil mi?
Davutoğlu: Evet, El Kaide ya da Bader-Meinhoff terörist grubu deriz ama İslamcı ya da Hıristiyan terör örgütü olmaz. Bu konuları çalışalım ve aileler desteğimiz hissetsinler.
Friedrich: Eyalet içişleri bakanlarını toplayıp bir değerlendirme yapacağız. Belki polisin işleyiş prosedürünü de değiştirmemiz gerekecek.
Öyle diyenlerle oturp konuşmayız
BAKAN Davutoğlu dün öğleden önce Berlin’de Türk Sivil Toplum Örgütleri temsilcileriyle bir toplantı yaptı. Davutoğlu, 200’e yakın kişinin katıldığı toplantıda da benzeri açıklamalar yaptı. Almanya’da bazı çevrelerin kullandığı ‘İslami terör’ ifadesine tepki gösteren Davutoğlu, “Böyle bir şey olamaz. Biz bu cinayetleri ‘Hıristiyan terörü’, ‘Alman terörü’ olarak nitelemiyoruz. Irkçı terör diyoruz. İslami terör, İslamcı terör diyenlerle yan yana gelmeyiz, oturup onlarla konuşmayız” dedi.