Bir daha asla!

ALMANYA’da Naziler tarafından girişilen Yahudi soykırımının başlangıcı olarak bilinen ve ‘Kasım Kıyımı’ olarak nitelendirilen 9 Kasım 1938’deki ‘Kristlallnacht’ın (Kristal Gece-Kırık Camlar Gecesi) 85. yıldönümü vesilesiyle Federal Meclis’te düzenlenen oturumda, son dönemlerde Almanya’nın çeşitli kesimlerinde düzenlenen Filistin yanlısı gösteriler eleştirilirken, “Almanya’da Yahudi düşmanlığına yer yok” görüşü yinelendi. ‘Almanya’da Yahudi yaşamın korunması’ başlıklı oturuma, soykırımdan sağ çıkan ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1946’da Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) sığınan, 2010 yılında da Almanya’ya dönen 102 yaşındaki Margot Friedlaender ile Almanya Yahudiler Merkez Konseyi Başkanı Josef Schuster ile İsrail’in Berlin Büyükelçisi Ron Prosor da katıldı. Oturumun açılışında Federal Meclis Başkanı Baerbel Bas, Almanya ile İsrail arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi, çektikleri acı ve ıstıraplara rağmen Almanya’nın çeşitli kesimlerinde okulları ziyaret ederek çocuklara barış ve hoşgörü çağrısında bulunan Margot Friedlaender’e ayrıca teşekkür etti. 5 Kasım’da 102 yaşına giren Margot Friedlaender, milletvekilleri ve tribünlerdeki ziyaretçiler tarafından ayakta alkışlandı. 

‘SOYKIRIMDAN BERİ EN BÜYÜK KATLİAM’
Yahudi soykırımının Almanya’nın ve Almanların tarihinin, insanlığın en büyük cürümü olduğunun altını çizen Federal İçişleri ve Yurt Bakanı Nancy Faeser, “Bir daha asla!” diyerek böyle felaketlerin bir daha yaşanmaması için herkesin çaba göstermesi gerektiğini vurguladı. Almanya’nın çeşitli kesimlerinde Yahudiler’e ait binalara, marketlere, kurum ve kuruluşlara, sinagoglara 9 Kasım 1938’de girişilen saldırıları ve daha sonraki yıllardaki soykırımı kastederek “Felaket öncesi felaket” derken, Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’de giriştiği saldırılarda 1400 kişiyi öldürüp, 200’den fazla kişiyi rehin almasını “Soykırımdan bu yana Yahudilere girişilen en büyük katliam” olarak niteledi.

‘YAHUDİLERİ KORUMAK HEPİMİZİN GÖREVİ’
Bakan Faeser, Hamas’ın saldırılarının Almanya’nın bazı kentlerinde kutlanmasını kınarken, Yahudi düşmanlığına karşı kararlı bir biçimde mücadele vermeyi sürdüreceklerini söyledi. Son dönemlerde Almanya’da Yahudi kökenli insanların çocuklarını yuvalara ve okullara göndermekten korktuklarını söylediklerini belirten Faeser, “Biz devlet olarak, hükümet olarak böyle bir şeye izin veremeyiz, vermeyiz de. Biz bu ülkede yaşayan herkesin, Yahudi kökenli insanlarımızın da güvenliğinden sorumluyuz. Biz insanlara saldıranların, insanların özgürlüklerini gasp edenlerin düşünceyi ifade özgülüğü kalkanının ardına sığınmalarına kesinlikle izin vermeyiz, vermeyeceğiz de” dedi. Faeser, Almanya’nın çeşitli kesimlerinde düzenlenen gösterilerde geçerli yasalara aykırı davranışta bulunanların ve suç işleyenlerin hak ettikleri cezalara çarptırılmaları gerektiğini de söyledi. Aynı zamanda, Hamas ile Samidoun’un faaliyetlerini Almanya’da yasakladıklarını hatırlatan Faeser, “Yahudileri korumak Almanya’da hepimizin görevidir. Toplumun görevidir bu. Biz kin ve nefret kusanlardan daha güçlüyüz. Sesimiz onlarınkinden daha yüksek” dedi.

Daha önceki yıllarda düzenlenen etkinliklerde zaman zaman sohbet ettiğim Margot Friedlaender, Alman televizyonlarına verdiği demeçte son dönemlerde Almanya'da yaşanan gelişmelerden çok üzüntü duyduğunu söyledi.

'ALMAN VATANDAŞLIĞI VERİLMESİN'
CSU Federal Meclis Grup Başkanı Alexander Dobrindt, tüm olup bitenlere rağmen bu ülkede hâlâ Yahudi kökenli insanların, vatandaşların yaşamasının “Almanya için bir armağan” olduğunu söyledi. “Kim Yahudi düşmanlığı yaparsa, kim Yahudi düşmanlığını körüklerse hak ettiği en yüksek cezaya çarptırılacaktır.” Bu sözü Almanya’nın ilk Başbakanı Konrad Adenauer’in 1951 yılında söylediğini hatırlatan Dobrindt, “Aynı şey bugün de geçerlidir” dedi. Dobrindt, Yahudi düşmanlığı yapanlara Alman vatandaşlığı verilmemesini, çifte pasaportluların Alman vatandaşlıklarının iptal edilmesini ve sınır dışı edilmelerini de istedi. CSU’lu politikacı “Yahudilerle barış içinde yaşamak istemeyenler Almanya’da yaşamamalıdır” derken, hilafet devleti isteyenlerin de burada yeri olmadığını söyledi.

‘ALMANYA’DAN SINIR DIŞI EDİLSİN’
Federal Beslenme ve Tarım Bakanı Cem Özdemir (Yeşiller) de, Yahudi düşmanlığına karşı partiler üstü bir tutum sergilenmesi çağrısında bulundu. Muhafazakâr kanadın (CDU/CSU) hep Müslümanlar üzerinden Yahudi düşmanlığından bahsettiğini belirten Özdemir, “Nedense hiç aşırı sağcıların Yahudi düşmanlığından bahsetmiyorlar” dedi. Diğer partiden konuşmacılar da Almanya’da son dönemlerde düzenlenen ‘Filistin’le Dayanışma’ gösterilerini eleştirirken, Yahudi düşmanlarının Almanya’dan sınır dışı edilmelerini istediler. Aynı zamanda Yahudi düşmanlığı sergileyenlere Alman vatandaşlığı verilmemesi çağrısında bulundular.