Güncelleme Tarihi:
ALMANYA Başbakanı Angela Merkel, aşırı sağcı NSU terör örgütü tarafından öldürülen sekiz Türk’ün yakınları ve Köln Keup Caddesi meydana gelen patlamalarda yaralananlar ile bu hafta içerisinde başbakanlıkta bir yemek yedi. Berlin’deki Başbakanlık Ofisi’nde verilen yemeğe, Dortmund’da 4 Nisan 2006 tarihinde işlettiği büfede NSU tarafından öldürülen Mehmet Kubaşık’ın eşi Elif ile kızı Gamze Kubaşık da katıldı. Merkel’in siyah düz bir pantolon ve koyu renk bir ceket ile yemeğe geldiğini belirten Kubaşık, başbakan ile yaklaşık 10 dakika kadar sohbet ettiklerini aktardı. Kubaşık, ‘’Görüşmemiz Münih’te devam eden NSU davası üzerine geçti. Başbakan Merkel, NSU üyesi Beate Zschaepe’nin mahkemede takındığı tavırların hiç hoşuna gitmediğini belirtti. Başbakan, ‘Eğer kurban ailelerden birisi olsaydım, onların tavrından sonra şahsen mahkemeye gidemezdim’ dedi. Ben Merkel’e aşırı sağcın şiddet kurbanlarına veya yakınlarına yardım etmek için vakıf kurulmasını teklif ettim. Çünkü biz babamın ölümünden sonra çok sıkıntı yaşadık. Bu vakıf sayesinde bu durumda olanlara yardım eli uzatılabilir. Başbakan bu düşünceyi olumlu karşıladı ve gerekli çalışmaların yapılabileceğini söyledi’’ dedi.
ANMA ANITLARI YAPILACAK
Annesi Elif’in da kocasının kanının yerde kalmaması için dava açıldığını ancak duruşmada yaşanılanların kendisini şaşırttığını Başbakan Merkel’e ilettiğini söyleyen Kubaşık, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Yeni belgeler ortaya çıkıyor, bazıları kayboluyor. Bu durumu annem kendisine sordu. O da bize çok üzgün olduğunu elinden geleni yaptığını ancak yargının devam ettiğini söyledi. Mahkeme bittikten sonra olayın kapanmamasını istedim. Başbakan da bize kentlerde olayın unutulmaması için anma anıtlarının yapılacağı söyledi.’’ Kubaşık ailesi yemekte ayrıca, Merkel’e yazdığı bir mektubu da verdi. Mektupta, “Sevgili Sayın Başbakan, davamızda desteğinizden yoksun olduğumuzu düşünüyoruz” diyen Kubaşık ailesi, Merkel’den mevcut ırkçılık sorunlarına ve bunu destekleyenlere karşı net bir tavır takınmasını istedi.
KARDEŞİMİZE ANLATAMADIK
Kubaşık ailesi, mektupta babalarının katledilmesinin ardından büfenin deposunda özel eşyalarının kaldığını ve feragat belgesi imzaladıkları için bu eşyaların nerede olduğunu hala bilmediklerini ifade etti. Mektupta Kubaşık ailesi başlarından geçen şu olayı anlattı: “O zamanlar, babamın katledilişinden hemen sonra polis bize büfeyi kapatmamız gerektiğini söyledi. Büfedeki çok sayıdaki mallar, anlık maddi durumumuzu iyileştirmeye yetecek kadardı. Ayrıca depomuzda çok sayıda özel eşyalarımız vardı. Polisin ısrarına rağmen hiçbirimiz büfeye adım atacak durumda değildik. Arkadaşlarımız arasından da kimse büfeye girmeye cesaret edemedi. Babamızın bize yeni aldığı bisikletler de o depodaydı. Kardeşim Ergün’ün bisikletini istediği için haftalarca ağladığını hiç unutmayacağım. Ona bisikletini neden veremediğimizi anlatamıyorduk. Belirli bir zaman sonra ona artık bisikletlerin çalındığını söylemek zorunda kaldık."