Binlerce kilometre uzaklıktan geldi, ablasına karaciğerini verdi

Güncelleme Tarihi:

Binlerce kilometre uzaklıktan geldi, ablasına karaciğerini verdi
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2025 12:423dk okuma

Karaciğer hastası iki çocuk annesi emekli polis Gülhanım Ayrılmaz’ın (49) şifası binlerce kilometre uzaktan geldi. Ayrılmaz’a İsviçre’nin Zürih şehrinde yaşayan kız kardeşi Dilek Şeker (42) donör oldu. Kardeşten ablaya karaciğer nakli özel bir hastanede gerçekleşirken, Şeker, “Kardeşinizin canı yanarken, sağlığı yerinde değilken siz de hayatınıza devam edemiyorsunuz. Çocuğunuza bile sarılıp öptüğünüzde ya da mutlu olduğunuzda kendinizi suçlu hissediyorsunuz. Yani bence ailesini seven insanlar için, herkes için geçerli bu bana özel bir duygu değil. Huzurluyum, onun iyi olduğunu gördüğüm için” dedi.

Haberin Devamı

Eşi Sercan Ayrılmaz ve iki çocuğuyla Muğla’da yaşayan polis memuru Gülhanım Ayrılmaz’ın sağlık sorunları 2019 yılında başladı. Aşırı bitkin ve halsiz olan, yürüyemeyecek hale gelen Ayrılmaz önce dahiliye, ardından gastroenteroloji uzmanına başvurdu. Yapılan tetkiklerden sonra şikayetlerinin karaciğerin otoimmun (kişinin bağışıklık sisteminin yanlış bir şekilde kendi vücuduna saldırması) hastalığından kaynaklandığı ortaya çıktı. Primer biliyer siroz (kolanjit) tanısı konulan Ayrılmaz bir süre sonra emekliye ayrılırken, hastalığının onu karaciğer nakline götüreceği söylendi. Nitekim geçen yıllar hastalığın iyice ilerlemesine yol açtı ve nakil süreci hızlandı. Hastalığı ortaya çıkınca abla Ayrılmaz’a ilk gönüllü verici İsviçre’nin Zürih şehrinde yaşayan, en küçük kardeş Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni bir çocuk annesi Dilek Şeker oldu. Gülhanım Ayrılmaz nakil için İzmir’de özel bir hastaneye başvururken, kardeş Şeker de verici adayı olarak Zürih’ten geldi. Yapılan tetkiklerden sonra vericinin uygun olduğu tespit edildi. Prof. Dr. Murat Kılıç başkanlığında yapılan operasyonla ablaya karaciğer naklini gerçekleştirildi. Geçen 20 Şubat’ta gerçekleşen nakil sonrasında önce verici, ardından alıcı taburcu edildi.

Binlerce kilometre uzaklıktan geldi, ablasına karaciğerini verdi
‘ABLAMIN HAYATIMDAKİ YERİ ÇOK ÖZEL’
12 yaşındaki kızı Emine İpek’i Zürih’te bırakarak İzmir’e gelen Dilek Şeker, ablasının hayatındaki, eğitim hayatındaki yerinin çok özel, çok önemli olduğunu söyledi. Liseyi ablasının yanında okuduğunu, onunla çok yakın olduklarını belirten Şeker, yaşadıkları süreçle ilgili şöyle konuştu: “Ablama tanı konulduktan sonra sürecin böyle ilerleyeceğini, sağlığına kavuşması için nakil gerektiğini biliyorduk. Elimden geleni yapacağımı söyledim zaten, söz verdim. Sevdiğiniz insanın canının yanmaması en büyük mutluluğunuz ya da motivasyonunuz oluyor. Çünkü kardeşinizin canı yanarken, sağlığı yerinde değilken siz de hayatınıza devam edemiyorsunuz. Çocuğunuza bile sarılıp öptüğünüzde ya da mutlu olduğunuzda kendinizi suçlu hissediyorsunuz. Yani bence ailesini seven insanlar için, herkes için geçerli bu bana özel bir duygu değil. Huzurluyum, onun iyi olduğunu gördüğüm için. Bir buçuk aydır eşimden, kızımdan ayrıyım. Kızım küçük olduğu için ister istemez aklım kalıyor. Zor günlerin geride kalmış olması güzel. Sağlıktan öte hiçbir şey yok. Her şey anlamını yitiriyor, o günlük koşturmacalar, endişeler, kaygılar. Ablam ve ben değerli doktorlarımıza ve karaciğer nakli bölümüne emekleri için sonsuz saygı ve minnet duyuyoruz. İfade edemeyeceğimiz kadar mutluyuz.”

Haberin Devamı

‘BENİM İÇİN BÜYÜK FEDAKÂRLIK YAPTI’
Kız kardeşinden nakledilen karaciğer dokusuyla yeni bir hayata başlayan Gülhanım Ayrılmaz, hastalığını öğrendiğinde çok üzüldüğünü, ayakta kalabilmek için dirayetli olmaya çalıştığını, bu süreçte ailesinden büyük destek gördüğünü söyledi. Hastalığı ilerledikçe vücut direncinin iyice azaldığını ve kötüleştiğini kaydeden Ayrılmaz, şunları söyledi: “Dilek liseyi yanımda okumuştu. Ben yoğun çalışıyordum ama yine de birlikte olduğumuz zamanlar kaliteli zamanlardı, sevgi dolu zamanlardı. Paylaşımlarımız çok güzeldi. Tabii üniversiteyi kazanınca ayrılmak zorunda kaldı yanımdan. Bana organ nakli düşünüldüğünde hiç tereddüt etmedi, ‘Ben vereceğim’ dedi. Beni yalnız bırakmadı. Ona inandım, o da bana inandı. Ailem de çok destek oldu, sağ olsunlar. Ama kız kardeşimin yeri ayrı. Benim için geldi, büyük fedakârlık yaptı. Bana can verdi, onun parçasını taşımak benim için çok değerli. Beni sağlığıma kavuşturduğu için ona, doktorlarıma, hemşirelerime çok teşekkür ediyorum.”

BAKMADAN GEÇME!