Bill Gates hurriyet.com.tr için yazdı:

Güncelleme Tarihi:

Bill Gates hurriyet.com.tr için yazdı:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 08, 2013 10:22

SEATTLE - Mali koşulların iyi olduğu zamanlarda bile kalkınma yardımına ayrılan bütçelerin çok fazla olduğunu söylemek zor. Hükümetlerin ve bağışçıların ellerindeki sınırlı kaynakları nereye harcayacakları konusunda zor kararlar almaları gerekiyor.

Haberin Devamı

Bu sorunun cevabı kısmen büyümeyi ve insanların yaşamlarındaki iyileşmeleri nasıl ölçtüğümüze bağlı. Geleneksel olarak kullanılan faktörlerden biri kişi başına düşen gayri safi yurt için hasıla (GSYİH) yani bir ülkede bir yıl içinde üretilen mal ve hizmetlerin toplam değerinin o ülkenin nüfusuna bölünmesiyle elde edilen değerdir. Ancak GSYİH dünyanın en yoksul ülkeleri için pek de kesin bir gösterge değil. Bu durum sadece politika yapıcılar ya da benim gibi bol bol Dünya Bankası raporu okuyanlar için değil, dünyanın en yoksul halklarına yardım etme gerekçesi olarak istatistikleri kullanmak isteyen herkes için kaygı verici.

Ben uzun bir süredir şunu savunuyorum: GSYİH, çok kapsamlı şekillerde ölçüldüğü zengin ülkelerde bile büyümeyi olduğundan daha az gösteriyor zira farklı zamanlarda oluşturulan sepetlerin değerlerini kıyaslamak çok zor. Örneğin ABD’de 1960’lı yıllarda ansiklopediler çok pahalıydı ancak çalışkan çocukları olan aileler için ansiklopediler çok kıymetliydi. (Saatlerini anne-babamın kız kardeşlerim ve benim için aldığı “World Book Encyclopedia” setinin başında geçirmiş bir çocuk olarak deneyimlerimden hareketle konuşuyorum.) Şimdi, internet sayesinde çocuklar çok daha fazla bilgiye para ödemeden erişiyor. Peki, GSYİH hesaplarına bunu nasıl dâhil edeceksiniz?

GSYİH hesaplamalarındaki zorluklar özellikle Sahraaltı Afrika’sında çok vahim. Zira ulusal istatistiklerin zayıflığı ve tarihsel önyargılar nedeniyle önemli ölçümler çok net değil. Simon Fraser Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. Morten Jerven, Zambia’nın ulusal istatistiklerinde gördüğü sorunlardan yola çıkarak dört yıl boyunca Afrika ülkelerinin verilerini nasıl topladıklarına ve bu verileri GSYİH tahminlerine çevirirken ne gibi zorluklar yaşadıklarına dair bir çalışma yaptı. Yeni kitabı “Poor Numbers: How We Are Misled by African Development Statistics and What to Do about It”te (Yoksul Rakamlar: Afrika’daki Kalkınma İstatistikleri Bizi Nasıl Yanlış Yönlendiriyor ve Bu Konuda Ne Yapılabilir) Jerven, hatasız olduğunu düşündüğümüz birçok GSYİH ölçümünün hatasızlıkla uzaktan yakından ilgisi olmadığına dair ikna edici kanıtlar sunuyor.

Jerven’in aktardığı üzere, birçok Afrika ülkesinde, büyük geçim ekonomilerinin boyutlarını ve kayıt dışı ekonomik faaliyetleri ölçmekte sorunlar yaşanıyor. Kendi yiyeceğini yetiştirip yiyen bir çiftçinin üretimini nasıl hesaplayacaksınız? Eğer geçim tarımı sistematik olarak göz ardı edilirse ekonominin geçim ekonomisinden çıkışında büyüme gibi görünen bir durum istatistiksel olarak yakalanması çok daha kolay bir kaymayı yansıtabilir.

Yoksul ülkelerin GSYİH verileri konusunda başka sorunlar da var. Örneğin, Sahraaltı Afrika’sında birçok ülke, verilerini yeterince sık güncellemiyor. Dolayısıyla GSYİH rakamları cep telefonu gibi ekonominin büyük ve hızla büyümekte olan sektörlerini gözden kaçırabiliyor. Birkaç yıl önce Gana, verilerini güncellediğinde, GSYİH’de bir anda yüzde 60’lık bir yükseliş oldu. Ancak birçok insan bunun Ganalıların yaşam standartlarındaki bir değişim değil istatistiksel bir anormallik olduğunu anlamadı.

Dahası GSYİH’yi hesaplamak için birçok yöntem bulunuyor ve bu yöntemlerin her biriyle çok farklı sonuçlara ulaşılıyor. Jerven özellikle üç kaynaktan bahsediyor: Dünya Bankası’nın yayınladığı (ve en çok kullanılan veri seti olan) “Dünya Kalkınma Göstergeleri”, Pennsylvania Üniversitesi’nin yayınladığı “Penn-World Tablosu” ve Groningen Üniversitesi’nin yayınladığı ve adını müteveffa ekonomist Angus Maddison’ın çalışmalarından alan “Maddison Project”.

Bu kaynaklar temelde aynı verilere dayanıyor ancak bu verileri enflasyonu ve diğer faktörleri açıklamak için farklı şekillerde değiştiriyor. Sonuçta farklı ülkelerin ekonomilerinin sıralamaları her listede farklılık gösteriyor. Hangi metodu kullandığınıza bağlı olarak Liberya, GSYİH açısından Sahraaltı Afrika’sının ikinci en yoksul, yedinci en yoksul ya da 22’nci en yoksul ülkesi haline geliyor.

Farklı olan şey sadece ülkelerin sıralamaları değil. Zaman zaman bir kaynakta bir ülkenin ekonomisi yüzde birkaç puan büyümüş görünürken, diğer kaynakta aynı dönemde ekonomi küçülmüş olabiliyor.

Jerven, bu tutarsızlıkların altını çizerek şunu anlatmaya çalışıyor: Bir yoksul ülkenin GSYİH’sinin diğerininkinden yüksek olup olmadığından emin olamayacağımız için, hangi ekonomik politikaların büyümeyle sonuçlanacağı konusunda yargılara varmak için tek başına GSYİH’yi kullanmamalıyız.

Peki, bu kalkınma adına neyin işe yaradığını (ve neyin yaramadığını) bilmediğimiz anlamına mı geliyor?

Kesinlikle değil. Araştırmacılar uzun bir süredir periyodik hane anketleri gibi teknikler kullanarak veri topluyor. Örneğin, Nüfus ve Sağlık Anketi, çocuklarda ve annelerde ölüm oranları gibi konularda tespitte bulunmak amacıyla düzenli olarak yapılıyor. Dahası, ekonomistler artık ekonomik büyüme tahminlerini güçlendirmek amacıyla ışık kaynaklarının uydu haritaları gibi yeni teknikler kullanıyor. Böylesi metotlar da çok mükemmel olmasa da GSYİH kullanıldığında ortaya çıkan sorunlara neden olmuyor.

Bir ülkenin genelindeki yaşam standartlarını ölçmek için kullanılan diğer yollar da aynı şekilde kusurlu ancak yine de yoksulluğu anlamak için ek yollar sunuyorlar. Bunlardan ilki, GSYİH verilerine sağlık ve eğitim istatistiklerini ekleyen İnsani Gelişme Endeksi. Bir diğeri ise beslenme, temizlik, mutfak yakıtı ve suya erişim gibi başlıkların arasında olduğu on göstergenin kullanıldığı Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi. Son olarak ekonomistler, aynı mal ve hizmetler sepetinin farklı ülkelerdeki maliyetini ölçen satın alma gücü paritesini kullanarak, GSYİH’de ayarlamalar yapıp yaşam standartlarını daha iyi anlayabiliyor.

Ancak temel GSYİH rakamlarını düzeltmek için daha fazla kaynak harcamamız gerektiği benim için ortada. Jerven’in belirttiği gibi, Afrika’nın dört bir yanındaki ulusal istatistik dairelerinin, zamanlaması daha iyi ve daha kesin veriler toplayıp bildirebilmek için daha fazla yardıma ihtiyacı var. Bağışçı hükümetler ve Dünya Bankası gibi uluslararası örgütlerin, Afrikalı yetkililerin ekonomilerinin durumunu daha net görmelerine yardım etmek için daha fazla şey yapması gerekiyor. Afrikalı politika yapıcıların da daha iyi istatistikler talep etme ve kararlarını bu veriler ışığında alma konusunda daha tutarlı olması gerek.

Ben dünya genelinde sağlık ve gelişmeye yatırım yapılması fikrinin büyük bir savunucusuyum. İlerlemeyi ölçmek için daha iyi araçlarımız olursa bu yatırımların en çok ihtiyaç duyanlara ulaşmasını sağlamak adına daha çok şey yapabiliriz.

*Bill Gates, Bill & Melinda Gates Vakfı eşbaşkanı.

Türkçe yayın hakları sadece hurriyet.com.tr'de olan bu yazınının tüm hakları Project Syndicate’a aittir (2013). www.project-syndicate.org

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!