Güncelleme Tarihi:
İl Özel İdareleri Yasası gereği, tüm kamu yatırımlarıyla ilgili projeleri yapmak, uygulamak, yerine getirmek ve ilgili kurumlara teslim etmekle görevli olan Etüt Proje Müdürlüğü, zemin araştırmalarından toplanan numunelerden sergi açtı.
Kurum içinde açılan sergide, il genelinde son 3 yılda inşa edilen tüm kamu binalarının zeminlerinden sondajla alınan farklı özelliklere sahip numuneler yer alıyor. İstanbul İl Özel İdaresi Etüt Proje Müdürü Murat Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zemin etüdünün İstanbul için önemli olduğu gibi Türkiyenin geneli için de önemli bir konu olduğunu söyledi.
Müdürlük olarak yürüttükleri inşaatların hiçbirinin zemin araştırmaları yapılmadan gerçekleştirilmediğini belirten Turan, şunları kaydetti:
'Biz ilk önce zemin etütlerini yapıyoruz ve daha sonra sondajlar yapılıyor. Sondajlar sonunda belirli numuneler çıkıyor. Biz bunlara karot örnekleri diyoruz. 3 yıl öncesine kadar sadece numuneler alınır, rapor oluşturulduktan sonra sonra atılır, kullanılmazdı. Biz bunu yapmak istemedik.
Karot sandıkları oluşturulduğu zaman, değişik örnekleri kendi bünyemizde tuttuk. Numunelerin nereden, kaç tarihinde, hangi derinlikten alındığı gibi çok önemli notları tuttuk. Daha sonra bu numunelerin hangi formasyona ait olduğu ve su, çatlama ya da buna benzer çeşitli doğal değişimler karşılığında nasıl reaksiyon gösterdiğini belirledik. Bunların içinde killi olanlar, mermer, kil taşı hatta kum-çakıl sıkışmasından oluşanlar var.'
400 NUMUNE TOPLANDI
Turan, sağlıklı kamu yapıları için bu yapıların oturtulacağı zeminin temel özelliğinin bilinmesinin son derece önemli olduğunu vurguladı.'Bilinmeyen İstanbul' sergisinin Türkiyede bir ilk olduğunu anlatan Turan, 'İstanbulun yer altıyla ilgili bir şeyler çıkardığımız için sergiye (Bilinmeyen İstanbul) adını verdik. Bu sergiyi açmaktaki amacımız, (Biz bunları biliyoruz, buna göre inşaatlar yapıldığını ortaya koyuyoruz) demek. İnsanlar bundan bilgi aldığı sürece, depreme ilişkin korkuların giderileceğini ve bazı şeylerin üstünün kapalı kalmayacağını düşünüyoruz.
Elimizde, İstanbuldaki son 3 yıl içinde yapılmış tüm kamu kurumlarının karot örnekleri var. Buna göre isteyen kurumlara istedikleri bilgileri verebiliyoruz. Çalışma kapsamında bugüne kadar 400e yakın numune toplandı.Numune hariç 500e yakın rapor bilgisi hazırlandı. 30 ilçede 206 yapının zemini incelendi. Tüm yapılarımız yeni deprem yönetmeliği standardına göre yapıldı.'
ZEMİN ETÜDÜNÜN ÖNEMİ
Turan, İstanbulun 1. derece deprem kuşağında olduğunu ve kentin oluşumunda sağlam zeminli arazinin bulunmadığını anımsattı.En küçük ayrıntıyı atlamamak kaydıyla derinliği arttırarak sert zemini bulana kadar sondaj yapmaya devam ettiklerini belirten Turan, şunları kaydetti:
'Bir arazinin şartları çok kötü olabilir, ama sert zemini mutlaka vardır. Eğer zemin etütlerinizi eksik yaparsanız, eksik yapılan etüt üzerinden sert zemini bulmadan yapılarınızı o yumuşak toprak üzerine oturtursanız, riski katlanır. Bu sergiyle her türlü ayrıntıyı atlamamaya çalışarak kamu yapılarını yaptığımızı göstermek istiyoruz.
3 yıl içinde belki İstanbulun tamamını ifade edecek bir sonuç elde edemeyebiliriz, ama 5-10 yıllık süreç içinde İstanbulun her noktasından karot örneği çıkartabiliriz. Jeoloji mühendislerinin de İstanbul Büyükşehir Belediyesinin de bakanlık kuruluşlarının da deprem üzerine yaptığı birçok çalışma var. Herkes aslında İstanbulu çoğu yönüyle biliyor. Şimdiye kadar zemin altındaki toprak yapısını kimse kendi gözüyle görmedi. Örneğin, killi toprak nedir, killi toprağın suya karşı reaksiyonu nedir ya da bir depremde, nasıl bir tepki gösterir? Halk bunu detaylı bilmiyordu.
İnsanların bu taşlara dokunmasını sağladık. Vatandaşlar o numuneyle ilgili belirli bilgileri okuduğu zaman, en azından buna karşı bilgisizliğin getirdiği korkunun kalkacağını bilerek hareket ettik.'