Beynimizin yüzde kaçını kullanıyoruz?

Güncelleme Tarihi:

Beynimizin yüzde kaçını kullanıyoruz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2013 15:25

Cambridge Üniversitesi'nde Doktora yapan Dr. Muzaffer Kaşer açıkladı.

Haberin Devamı

“Beyninizi daha çok kullanıp aslında şimdiki halinizden daha iyi olmak ister misiniz?” diye başlayan haberlere veya yazılara sıkça rastlanır. İnsanlar yıllardır beyinlerinin tamamını değil, sadece yüzde 10’unu kullandığını düşünüyor.

Birçok bilim insanı bu hurafenin artık değişmesi için çalışıyor. “Beynimizin yüzde kaçını, nasıl kullanıyoruz?” sorusunu Cambridge Üniversitesi Psikiyatri kliniğinde Nörobilim üzerine Doktora yapan Dr. Muzaffer Kaşer yanıtladı.

YÜZDE ON “MİT”İ

“Beynimizin yüzde 10’unu kullanıyoruz diye bir yanlış bilgi daha var” diyen Kaşer, şu bilgileri verdi: “Beynin yüzde 100’ünü kullanıyoruz. Beyin görüntüleme araştırmaları sayesinde beynin bir bütün halinde çalıştığını, bağlantıların etkileşim halinde olduğunu ve bir görev yapılmadığında dahi arka planda çalışan aktivitesi (default mode network) bulunduğunu biliyoruz. Parmağımızı şıklattığımızda dahi beynimizin yüzde 90’ını çalıştırıyoruz. Zaten vücudun enerjisinin büyük kısmını kullanan bir organın, çoğunun çalışmadan kalması yaşamla bağdaşmazdı.”

İNSAN TÜRÜNÜN “BENMERKEZCİ” YAPISI

Bilimsel gerçekliğinin dışında, insanların nasıl böyle bir bilgiyi sahiplenebildiklerini sorgulayan Kaşer, “Bu konuda şöyle bir düşüncem var; insan yüzyıllar boyunca kendini evrenin merkezinde olduğunu düşünegelmiş. Bu derece benmerkezci bir canlının, kendi beyniyle de ilgili beklentilerinin yüksek olmasını bekleyebiliriz. Yüzde 10 “mit”inin altında tarihsel olarak böyle bir motivasyon olabilir. Aslında beynimin tümünü kullanmıyorum; yüzde 100’ünü kullansam neler yapabilirim? Düşüncesi bu nedenle bu derece sahiplenilmiş” dedi.

“YANLIŞ BİLGİLERDE KİŞİSEL GELİŞİM KİTAPLARI ETKİLİ”

“Kişisel gelişim” adıyla çıkan kitapların, özellikle modern çağda insanların iş hayatındaki sorunlarına yönelik popüler kültür ürünleri olduğunu söyleyen Kaşer, bu kitapların yanlış bilgilerin yayılmasında çok büyük payı olduğunu kaydetti. Kaşer, “Çünkü bu kitaplarda sürekli kişilere aktarılan, şöyle bir mesaj var; ‘Siz aslında kapasitenizin daha fazlasını yapabilirsiniz, yapmalısınız da.’ Bunu bir şekilde temele oturmanın en kolay yolu da ‘aslında beyninizin tamamını kullanmıyorsunuz’ demek. Böylece insanlara daha fazlasını kullanmanın yollarını vaat ederek kazanç sağlayan bir sektör var. Derslerimde bu bilgiye inanan çok sayıda kişiyle karşılaşıyorum” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!