Güncelleme Tarihi:
ABDde bulunan Moffit Kanser Araştırmalar Merkezi Biyomedikal Enformasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. David Fenstermacher, Akdeniz Üniversitesinde düzenlenen '6. Uluslararası Biyomedikal Gelişen Teknolojiler Sempozyumu' için geldiği Antalyada beyin kanserinin oluşumu ve tedavisi konularında açıklamalarda bulundu.
Uzun zamandır cep telefonu kullanımıyla beyin kanseri arasında ilişki kurulduğunu ifade eden Fenstermacher, 'Cep telefonlarının beyin kanserine neden olduğuna ilişkin herhangi bir bulgu yok' dedi. Cep telefonu kullanımının artmasıyla, beyin kanserine yakalanan hasta sayısı arasında paralellik gören bazı bilim adamlarının cep telefonunun beyin kanserine neden olduğunu söylediklerini anlatan Fenstermacher, şu bilgileri verdi:
'Beyin kanseriyle ilgili literatürü inceliyoruz. Cep telefonlarının beyin kanserine yol açtığına ilişkin söylemler var. Ancak bunun doğru olduğuna ilişkin herhangi bir bulgu yok. Çoğu zaman hastalıklara neden olan faktörler
araştırılırken, aslında hastalıkla gerçekten ilgisi olmayan etmenler de hastalığın sebepleri arasında sayılabiliyor. Cep telefonları da bence öyle.
Sorunun kaynağı incelenirken yanlış sorular üzerine araştırma yapılınca yanlış sonuçlara ulaşıyorlar. Yapılan analizler de yanlış oluyor doğal olarak. Cep telefonu kanser ilişkisinde olduğu gibi...'
BEYİN KANSERİ TEDAVİSİ
Beyin kanserinin tedavisi için geliştirilmekte olan bir kaç ilaç olduğunu ve bu ilaçların klinik deneylerinin başarılı sonuçlar verdiğini belirten Fenstermacher, ancak bu ilaçların beyin kanserini kesin tedavi edemeyeceğini söyledi.
Fenstermacher, şöyle konuştu:
'Şunu söyleyebiliriz: Beyin kanserinin mekanizmasını biliyoruz. Ancak, ben kanseri tam olarak tedavi edebileceğimize inanmıyorum. Kanserin oluşmasını engelleyebileceğimizi düşünmüyorum. Ancak kanseri yönetmeyi başarabiliriz.
Radyasyon tedavisi ve kemoterapi ile tümörü kontrol altına alabiliyoruz. Gelecekte daha az dozda ilaç kullanarak tümörün gelişiminin engellenmesi mümkün hale gelebilecek. Yani kanseri kontrol edebilmemiz, bir mucize hapla kanserin tamamen ortadan kaldırılmasından daha mümkün görünüyor.
Bazı spesifik tür kanserin ilaç geliştirilerek tedavi edilmesi mümkün olsa da genel anlamda kanserin tamamen tedavi edebileceğini düşünmüyorum. Ancak önümüzdeki 5 ya da 10 yıl içinde kanseri çok etkili bir şekilde yönetmeyi başarabileceğimizi umuyorum.'
Kanserden korumak için genel olarak sigara, alkol, uyuşturucu ve güneşin zararlı ışınlarından uzak durulması gerektiğini ifade eden Fenstermacher, kanserde DNAların tahribata uğradığını, bu DNAların onarılması için sebze ve meyve tüketilmesinin faydalı olacağını sözlerine ekledi.