"Beta" mikrobuna dikkat

Güncelleme Tarihi:

Beta mikrobuna dikkat
Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2009 10:45

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Akın, soğuk havada görülme sıklığı artan üst solunum yolu hastalıklarından ”Beta” nın, tedavi edilmediğinde, ilerleyen yaşlarda kalp yetmezliğine ve kalp kapakçığı hastalıklarına yol açabildiğini kaydetti.

Haberin Devamı

Akın, yaptığı açıklamada, kış aylarında soğuk havada tutunabilen mikropların üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğunu belirtti. Soğuk havayla birlikte aktif hale gelen mikropların başında boğazda iltihaba neden olan ve halk arasında beta olarak bilinen ”A grubu beta hemolitik streptokoklar”ın geldiğini söyledi.

Beta mikrobunun kişiden kişiye, genellikle çocuklar arasında temasla bulaştığını ifade eden Akın, betanın boğaz enfeksiyonlarına, kızıl hastalığına, yara ve cilt enfeksiyonlarına, invaziv beta enfeksiyonuna (kas ve derin dokulara kadar ilerleyen şiddetli enfeksiyon, bakteriyemi, toksik şok) gibi hastalıklara neden olabildiğini söyledi.

Akın, betanın ani ateş, boğazda yanma, kızarıklık, boyunun yan tarafındaki lenf bezlerinde ağrı ve büyüme, yutkunmada zorluk, kusma ve şiddetli karın ağrısı ile kendini gösterdiğini belirterek, ”Hastalık, tedavi edilmediğinde zaman içinde kendiliğinden geçer. Ancak, buradaki tehlike, zamanında uygun yöntemle tedavi alınmadığında, ilerleyen yaşlarda etkisini gösterebilen ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmesidir” dedi.

İnsan vücudunun, tedavi almaksızın kendi direnciyle söz konusu mikroba bağlı enfeksiyon hastalığını yenerken bazı antikorlar ürettiğini anlatan Akın, şunları kaydetti:

”Antikor geliştiğinde, suçlu mikrobu ararken kalp kapakçığını yemeye başlar. Böylece kalp kapakçıkları hasar görür ve romatizmal kalp kapakçığı hastalığına neden olabilir. Bu durumda da ilerleyen yaşlarda kalp yetmezliği gelişir ve beklenen yaşam süresi kısalır.

Hastalık, eklemlerde ağrı ve şişme, ciltte kızarıklık, istem dışı hareketler ve kalp kapaklarında hasarla seyreder. Birçok şikayet tedavisiz kaybolsa da kalp hasarı kalıcıdır. Kimi zaman da eklemleri yiyerek akut romatizmal ateşe yol açabilir.”

”6-14 YAŞ GRUBUNDA RİSKLİ”

Betanın, özellikle 6-14 yaş grubundaki çocuklar için riskli olduğuna dikkati çeken Akın, şunları söyledi:

”Çocuklar, ilkokul eğitimine 6 yaş grubunda başlamakta ve en az 8 yıl eğitime devam etmektedir. Solunum yolu mikrobik hastalıklarının en fazla görüldüğü yer de okullardır. Çocukların, sürekli kapalı ortamlarda zaman geçiriyor olmaları, daha önce nadiren karşılaştıkları hastalık etmeni ile daha fazla karşılaşmalarına yol açar. Okul yaşamı süresince karşılaşılan bu mikroba karşı kazanılan bağışıklık sonucu ilerleyen yaşlarda hastalığın görülme sıklığı azalır. Bu nedenle, bu yaş grubundaki çocuklardaki bulgulara özen gösterilmelidir.”

Akın, kalp yetmezliği olan erişkinlerin çoğununda küçük yaşlarda geçirilmiş bir beta enfeksiyonu öyküsü olduğuna dikkati çekerek, bu hastalıktan korunmak için belli periyotlarda numune alınarak test yaptırılması gerektiğini söyledi.

Kalp romatizması geçirenlerin düzenli takip edilmesi gerektiğini belirten Akın, ”Bunun dışında ailedeki okul çağındaki çocuklardan birinde beta saptandığında benzer yaş grubundaki kardeşlerin de tetkikleri yaptırılmalı.

Ayrıca okulda birbirlerine çok yakın oturan çocukların birinde beta saptanması durumunda diğerleri de hekim tarafından kontrol ettirilmeli” uyarısında bulundu. Akın, beta hastalığı fark edildiğinde 7-10 günlük antibiyotik tedavisi uygulanması gerektiğini ifade ederek, ”Tercihen tedavide penisilin türleri kullanılmalıdır. Ancak beta hastalığı sonrası gelişen kalp romatizması, eklem romatizması olan çocuklarda 3 haftada bir kez depo penilin tedavisi uygulanmalıdır” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!