Berlinlileri büyüledi

Güncelleme Tarihi:

Berlinlileri büyüledi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 19, 2022 10:53

Almanya’nın başkenti Berlin’deki ünlü ‘Gendarmenmarkt’ (Jandarma Pazarı) meydanındaki tarihi ‘Konzerthaus’ (Konser Evi) ‘Aus den Fugen’ (Çığrından Çıkmış) adı altında bir müzik festivali düzenledi. 27 Kasım’a kadar her akşam farklı sanatçıların sahne alacağı bu festivalin açılışını hafta başında, dünya çapında tanınan Türk piyanist ve bestekâr Fazıl Say yaptı. Konser Evi’nin büyük salonu tıklım tıklım doluydu.

Haberin Devamı

Berlinlileri büyüledi
DİNLEYİCİLER, izleyiciler arasında çok sayıda Türkiye kökenli müziksever de vardı.
Klasik müziğin filozofları olarak bilinen Ludwig van Beethoven, Georg Friedrich Haendel, Franz Schubert’in eserlerinden seçmeler çaldı Fazıl Say.
Bir zamanların ‘harika çocuğu’ Fazıl Say, her zaman olduğu gibi piyanonun başında devleşti.
Berlinlileri büyüledi.
Yerlisiyle, göçmen kökenlisiyle Berlinlilere ve turistlere unutulmaz bir akşam yaşattı.
İzleyiciler de harikaydı...
Dakikalarca ayakta alkışlayıp Fazıl Say’a hak ettiği desteği verirken, “Bravo” sesleriyle Konzerthaus’u inlettiler.
*
Annesi öğretmen, babası müzikolog ve yazar olan Fazıl Say, 24 Ocak 1970 tarihinde Ankara’da dünyaya geldi.
Kendisiyle 2000’li yılların başından beri Berlin’de farklı zamanlarda söyleşiler yaptım.
Özgeçmişinde henüz 4 yaşındayken müziğe başladığını okuduğumdan, kendisine Berlin’de kaldığı otelde yaptığımız bir söyleşide, “Henüz 4 yaşında müziğe başlamışsınız. 4 yaşındaki bir çocuğun müzik yeteneği nasıl saptanır?” diye sormuştum.
“Evde oyuncak enstrümanlar olur. Benim de iki oktavlık blok flütüm vardı. Onlarla oynarken bütün duyduklarımı çalabiliyormuşum. O zamanlar 4 yaşındayım. Mozart, Beethoven veya radyodan ne duyuyorsam, Türk müzikleri de dahil, birebir çalabiliyormuşum. Babam bir müzisyen arkadaşına götürmüş beni. ‘Bu olağanüstü bir kulağa sahip. Bir sürü ses akortlarını bile basabiliyor. Sen bunu en iyi müzik hocası Mithat Fenmen beye götür’ demiş. Mithat hocaya gittiğimizde 5 yaşındaydım. Ve hemen ücretsiz ders vermeye başladı” yanıtını vermişti.
İdil Biret, Pekinel Kardeşler, Gülsin Onay gibi üstün yetenekli çocukların keşfedilmesinde öncülük eden Mithat Fenmen, Fazıl Say’a da sahip çıkmış.
Henüz 5 yaşındayken Ankara Devlet Konservatuvarı’nda ‘Üstün Yetenekli Çocuklar’ statüsünde müzik eğitimi almaya başlamış.
1987 yılında piyano ve kompozisyon eğitimini tamamlayan Fazıl Say, aynı yıl Alman Akademik Değişim Servisi’nin (DAAD) sunduğu Almanya Yüksek Lisans Bursu alarak Düsseldorf Müzik Yüksek Okulu’na girdi.
Düsseldorf’ta ABD’li ünlü piyanist David Levine’in öğrencisi oldu.
1990 yılında konçerto solisti diplomasını aldıktan sonra Berlin Tasarım Sanatları ve Müzik Akademisi’nde piyano ve oda müziği öğretmenliğine getirildi.
Yaklaşık 5 yıl Berlin’de yaşadı.
Berlinlileri büyüledi
TÜRKLER ZORLUK ÇEKTİ
Bir söyleşimizde “Berlin sizin için ne ifade ediyor?” diye sormuştum.
“1990 yılında, 20 yaşındayken Berlin’e geldim. Düsseldorf’ta okulu bitirmiştim. İki Almanya’nın birleştiği dönemdi. İlginç yıllardı. Berlin için tarihi yıllardı. Kasım 1989’da (duvarın yıkıldığı günler) buradaydım. O günlerde konserimiz vardı. Ben bire bir hatırlıyorum. Doğu Berlin’den Almanlar geldi. Bütün alışveriş merkezlerini boşalttı. İki Almanya’nın birleşmesindeki zorlukları hatırlıyorum. Özellikle Türkler zorluklar çekti. Eski Almanya birleşiyordu. Tekrar birleşmenin yabancıları sıkıntıya soktuğu dönemlerdi. Bir anda hiç değeri olmadı yabancıların. Batı Almanlar ‘Biz en değerliyiz ve yeni gelenlere yani Doğu Almanlara yardımcı olalım’ dediler. Ama bu yabancılar ne olacak? Zorluk dolu yıllardı. Psikolojik olarak da sosyal olarak da. Burada yaşadığım 5 yılda kültür olarak çok şey kazanmışımdır. Ama sosyal bakımdan çok zorlu yıllardı” yanıtını vermişti.
Kendisini halklar, uluslar, kültürler arasında ‘köprü kurucu’ olarak niteleyen Fazıl Say’a “Almanya’ya ilk geldiğiniz yıllarda ne gibi ön yargılar vardı” diye de sormuştum.
“Ben 17 yaşındayken geldim. Yadırgıyorlardı. Bir Türk piyanist, bestekâr. Öyle bir şeyi çok az biliyorlardı. ‘Türkiye’de piyano var mı?’ diye soruyorlardı” demişti.
Nerden nereye?
*
İşte o günlerin Fazıl Say’ı daha sonraki yıllarda Almanya’nın çeşitli kentlerinde sahne aldı.
Türkiye’de piyano olduğunu da dünya genelinde ünlü Türk piyanistlerin bulunduğunu da gösterdi.
Şimdi de 6. Senfoni’yle ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı’ projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!