Berlin’i neden mi seviyorum!

1964 Batı Berlin doğumlusunuz. Şehirde sizi en çok mutlu eden ne?

Bir kere Berlin’in başkent olarak gelişmesine çok seviniyorum. Daha her şey yeni sayılır. Şurada 25 yıl oldu. Çok ilerleme kaydetmesi, çok işyerleri açılması, kültürel imkanlar, yeşil bir kent olması beni mutlu ediyor.

Berlin’i Almanya’nın öteki kentlerinden ayıran özellik ne sizce?
Hamburg mesela bir ekonomi kenti. Münih bir kültür kenti. Berlin’in özelliği tüm bu çeşitliliği içinde barındırıyor olması. Berlin bir kültür kenti, bir bilim kenti. Tüm hükümet kurumlarıyla bir başkent. Ekonomik olarak gelişiyor olmamız. Suyu bol ve inanılmaz yeşil bir kent.

Berlin’e gelen bir yabancının ilk gözüne çarpan evlerin duvarlarındaki grafitiler, çok kültürlü bir hava ve hemen her dilin konuşuluyor olması. “Evet, bu doğru bir görüntü” diyebilir misiniz?
Evet, 180’den fazla millet yaşıyor burada. Bunu bizim eğitim programlarında da görürsünüz. Berlin’de 800 okul var ve okulda çok çeşitli dilleri öğrenme imkanı sunuyor. İki dilli okullarımız var. Bu çok muhteşem bir şey ve bizim yaşamımıza zenginlik katıyor. Berlin’e özel bir hava veriyor.

Günlük yaşamı teneffüs etmek, insanların sorunlarını yerinde görmek için kentte nasıl hareket ediyorsunuz?
Çok çeşitli. Sadece ofiste oturmuyorum. Her gün kentin bir çok yerinde toplantılarım oluyor. Tartışmalara, panellere katılıyorum. Ziyaretçi saatlerim var. Semtlerde diyalog toplantıları yapıyorum. Ayrıca şahsen de dolaşıyorum, makam aracı olmadan. Hafta sonları kentte yürüyüşe çıkıyorum. Böylece kenti daha farklı yanlarıyla görüyorum. Hafta sonu mesela bisikletle dolaştım.

Makam aracı yerine bisikletle dolaşırken, sizi görenler biraz tuhaf bakıyor mu?
Fotoğraf çekenler, konuşmak isteyenler oluyor. Çünkü şahsen yolda görünce, bir an şaşıranlar oluyor. Ama çoğu bunu iyi buluyor ve seviniyor. Ama öte yandan Berlinliler öyle sırnaşık değiller. Bu yüzden Hollywood yıldızları kendilerini Berlin’de daha rahat hissediyor, çünkü kimse onları rahatsız etmiyor, George Clooney yanlarında otursa bile.

Anketlere göre Berlinlilerin beşte biri sizi hiç tanımıyor. Bu sizi rahatsız etmiyor mu?
Hayır. Bir politikacıyı mümkün olduğu kadar çok insanın tanıması elbette önemli ve iyi. Ama ben daha 1.5 yıldır eyalet Başbakanı olarak görev yapıyorum ve bu benim ilk seçim kampanyam. Bu nedenle yüz kişiden 80’inin beni tanıyor olması iyi ve normal.

Berlin’de Türklerle, Türk kültürüyle bağlarınız nasıl?
Bir kere Türk kökenli milletvekillerimiz var grupta. Dilek Kolat gibi bir belediye başkanı ve senatörümüz var. Ayrıca eyalet başbakanı olarak toplantılarda da Türklerle çok karşılaşıyorum.

Anketler ama çok iyi görünmüyor. Partiniz SPD’nin oyları yüzde 21’e düşmüş görünüyor. 2011 seçimlerinden yüzde 7’den daha fazla bir düşüş bu...
Bu bir anket, başka anketler de var...

Onlar ne diyor?
Yüzde 27. Arada fark var. Anketleri elbette ciddiye alıyoruz. Ama abartmamak da lazım. Sonuçta bunu değiştirmek için seçim kampanyası yapıyoruz. Birçok insan daha 18 Eylül’de seçim olacağını bilmiyor. Bu açıdan daha potansiyel var.

Anket sonuçlarına göre ya SPD, Sol Parti ve Yeşiller’den oluşan kırmızı kızıl yeşil koalisyon, ya da SPD, CDU ve Yeşiller’den oluşacak Kenya koalisyonu görünüyor. Hangi seçeneği tercih ediyorsunuz?
En başta üçlü bir koalisyon yerine ikili bir koalisyon görmek istiyorum. Bunun için mücadele edeceğim. Çünkü ikili koalisyonda daha istikrarlı bir hükümet mümkün. Üçlü koalisyon çalışmayı çok daha zorlaştırıyor.

İkili koalisyonda ortak tercihiniz daha çok Yeşiller mi, Sol Parti mi?
İkisi de uygun. Yeşillerle de Sol Parti’yle de büyük kesişen noktalarımız var. Sol Parti’yle 10 yıl Berlin’i ortak yönettik. Ama Yeşillerle de çok ortak yanlarımızı görüyoruz.

Berlin’de en çok çözmek istediğiniz sorun ne?
Kira ve konut. Berlin çok göç alıyor. Bu yüzden daha hızlı ve her şeyden önce de ödenebilir konutlar inşa etmemiz gerekiyor. Benim için her şeyin üstünde bir temel konu var ki, o da Berlin’in özgür, açık ve uluslararası şehir olarak kalması. İnsanların buraya severek gelmesi ve burada kendilerini güvende ve iyi hissetmeleri. Bu benim ana başlığım.

BREXIT BERLİN’E YARAYACAK

İngiltere’nin AB’den çıkması, Berlin’e bir yarar sağlayacak mı?
Orta vadede evet. Bugün yarın değil. Londra’da kurulu bir şirket yarın hemen kapılarını kapatıp Berlin’e gelmez. Birçok uluslararası şirket gelişmeleri çok yakından izliyor. Gelecekteki yatırımlarını İngiltere’ye değil, Almanya ve Fransa’ya yapmaya karar verir sanıyorum. Çünkü planlama güveni var.