Güncelleme Tarihi:
TELEVİZYON programcısı ve yazar Serdar Tuncer’in sunumuyla gerçekleştirilen ‘Yunus’un İzinde’ Köln, Amsterdam ve Varşova’dan sonra Berlin’de izleyicilerle buluştu. Serdar Tuncer’e Bosna Hersekli sanatçı Zeyd Soto eşlik etti. Tuncer, Başkonsolos Olgun Yücekök’ün de katıldığı etkinlikte Yunus Emre’nin düşünce dünyasını tanıtırken, Yunus’un dizelerinden okudu. Yunus Emre’yi, “8 asır önce yaşamış ve dünyadan göçmüş bir zat ama bugün bile hâlâ bizleri, kalpleri, gönülleri birleştiriyor” diye tanımlayan Serdar Tuncer, Yunus Emre’nin kullandığı saf Türkçeye de dikkati çekti. Tuncer, “Yunus 13. asırda yaşıyor. Ondan 200 yıl sonra yaşayan Fuzuli var. Eğer bugün Fuzuli’den okusak, edebiyat öğrencileri bile anlayamaz. Yunus daha önce yaşamış ama yazdıkları anlaşılıyor. Onun zamanına kadar din anlatımı, kalbe dair anlatım ya Arapça ya da Farsçaymış. Ama Yunus, Türkçeleştirmiş. Cemal Süreya, Yunus’u ‘Türkçenin süt dişleriyle söylüyor’ diye tanımlamıştır” dedi.
‘DÜNYADA 40 CİVARINDA YUNUS EMRE VAR’
Tuncer, Türkiye’de birçok ilde Yunus Emre’ye sahip çıkıldığını hatırlatırken, “Dünyada 40 civarında Yunus Emre var. Türkiye’de 16’ya yakın yerde ‘Yunus Kabri’ var. Bursa’da, Manisa’da, Eskişehir’de ve Karaman’da. Peki bunlar hangi Yunus? Yunus’un kabri değil onlar. Bir evliyanın bir kabri olur bir de ziyaret ettiği yerler. Bu ziyaret ettiği yerleri makam yaparlar. Yunus bir yerdedir ama diğerleri onun ziyaret ettiği makamıdır. Yunus’tan etkilenen birçok insan aynı gönülle söyledikleri ve aynı yere çağırdıkları için onlar da bizim için Yunus’tur. Hepsine tevhid havuzunda ‘Bizim Yunusumuz’ demişizdir” diye konuştu. Programda Serdar Tuncer, ‘Gönüller Yapmaya Geldim’, ‘Gel Gör Beni’, ‘Bir Kez Gönül Yıktın İse’, ‘Aşkın Aldı Benden Beni’, ‘Miskinlikte Buldular’ başta olmak üzere Yunus Emre’nin felsefesinin derinliğini yansıtan çok sayıda eser seslendirdi.