Güncelleme Tarihi:
“Boğaziçi'nden Spree'ye” adlı sergi mayıs ayına kadar açık kalacak. Serginin açılışına ise bugün 87 yaşında olan ve anne-babası İstanbul'dan 20. yüzyılın başlarında Berlin'e taşınan İsaak Behar da katıldı. İstanbul doğumlu babası Nissim Behar ile annesi Lea Behar'ı toplama kamplarında kaybeden İsaak Behar, Nazi döneminde hayatta kalmayı başaran Seferad Yahudileri'nden biri.
Sinagog Vakfı Centrum Judaicum tarafından açılan sergi, Berlin'deki Türk Yahudiler'in yaşamlarından kesitler sunuyor. Vakıf başkanı Dr. Hermann Simon, 1920'li yıllarda Berlin'de Türk vatandaşı olan 500'e yakın Yahudi'nin yaşadığını belirtti. Berlin'de yaşayan Seferad Yahudileri 1911 yılında, İbranice'nin yanı sıra, Seferad dilinde de ibadet yapabildikleri ilk sinagoglarını açtı. Nazi döneminde ise bir çok üyesi Alman Yahudiler gibi toplama kamplarına gönderilen Seferad Yahudileri'nden bir kısım ise İsrail ve Fransa'ya göç etti. Bugün Berlin'de sayıları çok az olan Seferad Yahudileri, 2006 yılında Berlin Yahudi Cemaati altında yeniden kendi dillerinde ibadet edebildikleri Sinagog'a kavuştular.
Seferad Yahudileri kimdir?
Roma İmparatorluğu'nun İsa'dan sonra 70 yılında Kudüs'te Yahudi'lere karşı başlattığı katliam ve sinagoglara saldırılardan sonra bir grup Yahudi İspanya'ya yerleşti. İbranice'nin yanısıra, İspanyolca ve ana dillerinin karışımı bir dil geliştiren ve Seferad Yahudileri olarak adlandırılan Yahudiler, 15.yüzyıla kadar Müslümanlar ve Hıristiyanlarla birlikte huzur içinde yaşadı. Ancak ispanya'daki Endülüs dönemini sona ermesiyle ispanya ve Portekiz'de başlayan Yahudi avından kaçan Yahudilerle Osmanlı devleti kabul etti.