Berlin’de siyasi değişime ihtiyaç var

BERLİN Anayasa Mahkemesi’nin geçen yıl kasım ayında verdiği kararla Berlin’de eyalet ve belediye seçimleri yenilenecek. Mahkemenin 2021 Eylül ayında yapılan seçimlerdeki usulsüzlükler nedeniyle seçimlerin tamamen yenilenmesi yönünde verdiği karar doğrultusunda ise Senato, seçimlerin 12 Şubat’ta yapılmasına karar verdi. Kai Wegner, eyalet seçimlerinde CDU’nun başbakan adayı. Başkentte 21 yıldır aralıksız devam eden SPD iktidarını devirmek istiyor. Son yapılan kamuoyu yoklamalarında şansı yükselmiş gözüküyor. Berlin ile İstanbul arasındaki kardeş şehir anlaşmasına dikkat çeken Wegner, iktidara gelmesi durumunda iki kenti birbirine daha da yakınlaştırmak istediğini söylüyor. Seçilmesi durumunda ilk resmî ziyaretlerinden birini İstanbul’a yapmak istiyor. Kai Wegner’in, söyleşide üzerinde durduğu ve dikkat çektiği en önemli konu ise işlevsel bir kent. Yani trafik sıkışıklığının olmadığı, vatandaşların resmi kurumlarda randevu için aylarca beklemek zorunda kalmadığı kendini güvende hissettiği işleyen bir şehir vizyonu planlıyor.

* Seçimlere nasıl hazırlanıyorsunuz?
Çok yoğun bir şekilde. Bu çok kısa bir seçim kampanyası. Şimdi mümkün olduğunca hızlı bir şekilde hazırlanmaya çalışıyoruz. Burada söylenmesi gereken bir şey var ve ben her şeyden önce Berlin halkını bu şehrin siyasi değişime ihtiyacı olduğuna ikna etmek istiyorum. Hiçbir koşul altında olduğu gibi kalamaz. Berlin harika bir şehir, renkli, çeşitli, uluslararası bir şehir. Berlin’i Berlin yapan da budur. Ancak Berlin’de çok kötü bir hükümet var ve bunun değişmesi gerekiyor.
* Berlin’in geleceğine yönelik vizyonunuz nedir?
En büyük vizyon her şeyden önce Berlin’in çalışıyor olmasıdır. Berlin’in sunabileceği çok şey var. Bilim alanında, kültür alanında. İnsanların, özellikle de gençlerin gerçekten bir geleceğe sahip olabilmeleri için iyi bir eğitim aldıkları bir Berlin görmek istiyorum. İş gücü piyasasında bir şans, üniversitelerde bir şans. Herkesin dilediği gibi dolaşabildiği bir şehir istiyorum.

‘FAKİR AMA SEKSİ ŞEHİR’
* Geçmişte Berlin için kullanılan bir söz vardı: “Fakir ama seksi”. Berlin’i hâlâ seksi buluyor musunuz?
Berlin artık eskisi kadar yoksul değil. Gelirleri arttı. Ancak Berlin’in artık o kadar da seksi olmadığını söyleyebiliriz. Berlin harika bir şehir ama sadece yeniden işlevsel olduğunuzda seksi oluyorsunuz. Ve bu şehrin gerçekten işlediğinden, insanların belediyelerde randevu alabildiğinden emin olmak istiyorum. Bu o kadar zor olmamalı. Nasıl oluyor da yollarımızda bu kadar çok şantiye var ama inşaat işçilerini çok nadir görüyoruz ve bu şantiyeler çoğunlukla trafik sıkışıklığına neden oluyor. Bunların hepsi diğer eyaletlerde gerçekten daha iyi işleyen hususlar.
* Sizce acilen çözülmesi gereken üç büyük sorun nedir?
İşleyen bir idari yönetime ihtiyacımız var. Vatandaşların endişelerinin gerçekten ele alındığı bir idari reform. İkincisi ise trafikte bu tıkanıklıktan kurtulmamız gerektiğidir. İnsanlar hiçbir yerde Berlin’de olduğu kadar trafik sıkışıklığı yaşamıyor. Ve burada nihayet gerçekten ideolojik olmayan bir ulaştırma politikası oluşturmalıyız. Ve eğitim meselesi. Bu konu çocuklarımızın ve nihayetinde toplumumuzun geleceğinin kararlaştırıldığı bir alan.

GIFFEY ÇOK ŞEY VAAT ETTİ
* Konut bulma konusunda da büyük bir sorun var. Bu sorunu nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz?
Berlin’de inşaat ruhsatlarının azaldığı, yeni konutların tamamlanma oranlarının düştüğü bir durumla karşı karşıyayız. Berlin’de yükselen tek şey kiralar. Ve Almanya’nın başka hiçbir yerinde kiralar Berlin’deki kadar yükselmiyor. Hamburg’da ve diğer büyük şehirlerde bile değil. Berlin’de kiraların yükselme nedeni şehrin giderek daha fazla göç alması. Bu iyi bir şey. Berlin’e taşınacak insanlara ihtiyacımız var. Ama yaşayacak bir yerimiz yok. Burada, Bayan Giffey son seçim kampanyasında çok şey vaat etti. Yılda 20 bin konut sözü verdi. Kendi rakamlarına göre başarısız olmuştur ve kiracılar derneği bile henüz anlaşmaları imzalamamışken Uygun Fiyatlı Konut İttifakı da başarısız olmuştur.
* Yılbaşı gecesi yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yılbaşı gecesi, kelimenin tam anlamıyla bir şeyler patladı ve bu yıllardır süregelen bir gelişmeydi. Berlin’de sadece 2022 yılında polis memurlarına yönelik 8 bin 400 saldırı oldu. Burada da Berlin üzücü bir şekilde önde gidiyor. Polis memurlarımızı daha iyi korumamız gerektiğine inanıyorum. Yılbaşı gecesi, şehrimizin bazı bölgelerinde burada doğmuş, burada büyümüş, Alman pasaportuna sahip ama yine de kendilerini buraya ait hissetmeyen gençleri gördük. Kendilerini dışlanmış hisseden, ait hissetmeyen bu gençleri bu toplum için kazanmamızı istiyorum. Çünkü bu insanlara ihtiyacımız var. Onlar kelimenin tam anlamıyla Berlinli çocuklar ve şimdi oraya uygun cevaplar ve önleyici tedbirlerle gitmeliyiz.

BİRBİRİMİZLE GÖZ HİZASINDAN KONUŞMALIYIZ
* Berlin’deki Türk toplumu ile bağlantılarınız var mı?
Evet, birçok yönden. Burada iş dünyasının yanı sıra eğitim ve entegrasyon alanlarında faaliyet gösteren çok çeşitli Türk dernekleriyle gerçekten iyi bağlantılarım var. Çeşitli cami dernekleriyle de iyi bir iletişimim var. Bu da benim için önemli. Bu arada, ancak birbirimizi dinler ve sorunları açıkça ele alırsak, yılbaşı gecesi küçük bir grupta belirginleşen bu entegrasyon eksikliklerini tam olarak ortadan kaldırabileceğimize inanıyorum. Eğer birbirimizle konuşacaksak, göz hizasında konuşalım. İşte bu yüzden bu görüşmeler benim için de çok önemli. Berlin’in renkli, çeşitli ve uluslararası bir şehir olmasından gurur duyuyorum. Ayrıca, ister İstanbul’dan ister Stuttgart’tan gelmiş olsunlar, Berlin’de bizimle birlikte vatan bulan insanlar bunlar. Berlin, bu çeşitliliğe sahip ve bu Berlin için bir zenginliktir.
* Diğer partilerle kıyaslandığında, partinizde göçmen kökenlilerin sayısı daha az. Bunun nedeni nedir ve bunu değiştirmek istiyor musunuz?
Evet, bunu değiştirmek istiyorum, üzerinde çalışıyoruz. Ancak hiç üyemizin olmadığı da doğru değil. Eyalet Meclisi’ne adaylarımız da var. Ancak bunun benim için yeterli olduğunu söylemiyorum. Berlin CDU da tıpkı şehir gibi çeşitliliğe sahip olmaya devam etmelidir. Bu şehre ve bu bölgeye gerçekten uyan bir parti istiyorum ve bu yüzden birçok Türkiye kökenli insan için dileğim şunu demeleri; ‘Siyasete dahil olmak istiyorum ve CDU benim için doğru bir adres.’ Bize gelen her üyeden mutluluk duyuyorum. Bu amaçla Ersin Nas’ın da başkanlığını yaptığı kendi çalışma grubumuzu kurduk.

İSTANBUL GERÇEKTEN MEGAKENT
* Son yıllarda Türk-Alman ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin daha önce daha iyi olduğunu söylemek doğru olur. Ve bunu yeniden daha iyi hale getirmek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Almanya’nın, Avrupa’nın güçlü bir ortak olarak Türkiye’ye ihtiyacı olduğu konusunda sarsılmaz bir inanca sahibim. Aynı şekilde Türkiye’nin de Almanya ve Avrupa ile güçlü bir ortaklığa ihtiyacı var. Bence Berlin burada kilit bir rol oynayabilir. Berlin arabulucu olarak hareket edebilir. Berlin ve İstanbul kardeş şehirler. Ne yazık ki, yaşatılmıyor. Ve bu şehir ortaklığını yeni bir yaşamla doldurmak istiyorum. Buradan herkes faydalanabilir. Eğer 12 Şubat’ta seçimi kazanırsam, ilk seyahatlerimden birini, doğrudan ilk seyahatim diyemem çünkü neler olacağını görmem gerekiyor ama ilk seyahatlerimden biri kardeşliği yeniden canlandırmak amacıyla İstanbul’a olacak.
* Hiç İstanbul’a gittiniz mi?
Hayır, ne yazık ki görmedim. Yaz tatilinde Türkiye’deydim. Antalya’da. Gerçekten harikaydı. Harika insanlar, herkes çok arkadaş canlısı. Yemekten bahsetmemize zaten gerek yok. Harikaydı. İstanbul hakkında çok şey duydum. İstanbul gerçekten bir megakent ve burada işlerin nasıl geliştiğini de görebiliriz ve bu yüzden İstanbul’a ilk ziyaretimi gerçekten dört gözle bekliyorum.