Güncelleme Tarihi:
BERLİN Yabancılar Dairesi, süresiz oturum için başvuran Berlin doğumlu 18 yaşıdaki Hilal Tugan'ın oturum talebini ret ederek sadece 5 aylık geçici oturum izni verdi. Yabancılar dairesi, Hilal’e meslek eğitimi yapmadığı gerekçesi ile kısa süreli oturum izni verirken genç kız “Oturum talebimi ret edip elime 5 aylık geçici oturum belgesini (Fiktions bescheinigung) verdiler. Ve 'git meslek eğitimine başla sonra gel' dediler. Şok oldum. Ne yapacağımı şaşırdım” dedi.
Anlamakta güçlük çekiyor
Kendisinin Berlin’de dünyaya geldiğini ve Alman arkadaşları ile birlikte büyüyüp okuduğunu belirten Hilal, “Bu ülkede doğdum. Burada yaşıyorum. Kendimi buraya ait hissediyorum. Bana sanki Almanya’ya yeni gelmişim gibi davranılıyor. Bu haksızlık” dedi. 41 yaşıdaki baba İsmail Tugan ise 31 yıldan beri Almanya’da yaşadığını belirterek “Ben 17 yıldır aralıksız çalışıyorum. Ben de burada büyüdüm okula gittim. Kızım da Berlin’de doğdu. Şimdi kızıma beş aylık oturum vermelerini anlamıyorum. Kızım şu anda staj yapıyor ve ağustos ayında da doktor yardımcılığı için meslek eğitimine başlayacak. Meslek eğitim yeri de buldu. Yapılan uygulama şaka gibi” sözleri ile tepki gösterdi.
Haksız ve hukuksuz bir uygulama
Eğitim ve Bilim Sendikası GEW Berlin Brandenburg eski Başkanı ve Berlin Brandenburg Türkiye Toplumu TBB Sözcüsü Safter Çınar ise Türk gençlerine kısa süreli oturumun verilmesinin yanlış bir uygulama olduğunu belirterek “Avrupa Adalet Divanı 1/80 Karma protokolü çerçevesinde aldığı kararla üye ülkelerde yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının oturum hakkının çalışmaya, eğitime ve meslek eğitimine bağlı olmaksızın verileceğini hükme bağladı. Ayrıca 1/80 Karma protokolünün 7. Maddesi de oturum hakkının nasıl verileceğini düzenliyor. Hilal Tugan oturum için tüm gerkeli şartları yerine getirmiş. Berlin Yabancılar Dairesi’nin beş aylık oturum izni vermesi bu nedenle yasalara aykırıdır. Burada sorun Adalet Divanı’nın bir yaptırımının olmamasıdır. Yaptırım olmadığı için Almanya uymak zoruda kaldığı yasaları ve kararları uygulamıyor. Yabancılar dairesi Göç Yasasının 35. Maddesini uyguluyor. Oysa bu madde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını kapsamıyor. Hukuksuzluk da burada başlıyor” dedi.
Avrupa Komisyonu devreye girmeli
Çınar, bu tür uygulamalara maruz kalanların kendilerine başvurmasını isterken “Çocuklarına uzun süreli veya süresiz oturum alamayan veliler bize başvursun. Ayrıca kısa süreli oturum veren görevliden yazılı gerekçenin alınması gerekir. Bu durumun düzelmesi zorunlu. Bunun için Avrupa Komisyonu devreye girmeli. Biz dernek olarak komisyona başvurmak için çalışmalar başlattık. Teknik hazırlıklar tamamlanınca komisyona başvurup Almanya’nın Adalet Divanı ve 1/80 Karma Protokollerine uymasını sağlayacağız” dedi.
1/80 karma protokolü
Türkiye ile Avrupa Birliği üye ülkeler arasında 30 Haziran 1980 tarihli toplantısında anlaşmaya varılan 1/80 Ortaklık Konseyi karanının 7 Maddesi: Bir üye ülkede yasal biçimde işgücü piyasasına dahil olmuş bulunan bir Türk işçisinin onunla birlikte oturmaya hak kazanmış olan aile bireyleri:
Topluluk üyesi ülke vatandaşlarının öncelik hakları saklı kalmak ve o üye ülkede en az üç yıl yasal olarak oturmuş olmak şartıyla her türlü iş arzların cevaplandırmak.
O ülkede en az beş yıl yasal olarak oturmuş olmak şartı ile diledikleri her türlü işe serbestçe girebilmek haklarına sahip olacaklardır.
Avrupa Adalet Divanı'nın 28 Eylül 2008 tarihinde aldığı Er Kararı şu şekilde: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı çocuk yaşta aile birleşimi çerçevesinde bir üye ülkeye gelmişse ve kendi seçtiği bir işyerine girme hakkını elde etmiş bulunduğu taktirde bundan elde ettiği üye ülkedeki ikametgah hakkını kaybetmez. Bu arada kişi 23 yaşına doldurmuş olsa bile 16 yaşından sonra hiç bir işte çalışmamış olsa ve devlettin sunduğu meslek geliştirme programına katılıp ancak bu kursları tamamlamazsa bile ikametgah hakkını kaybetmez.