Berlinale nefes kesiyor

Berlin şu günler nefes kesiyor. Her sinema önünde kırmızı halılar ve sahne ışıkları, yıldızlarla selfie yapabilmek için can atan hayranlar, görüntü almak için yarışan gazeteciler,

bilet bulabilmek için sabahın köründe, dondurucu soğukta sıra bekleyen sinemaseverler... Berlin’e bugünler hakim olan görüntüler bunlar. Berlinale’nin kalbinin attığı Potsdam Meydanı’nda herhangi bir kafeye girdiğinizde, Avustralyalı yıldız Nicole Kidman, Amerikalı oyuncu James Franco, İspanyol yıldız Laia Costa, Çinli sanatçı Ai Weiwei gibi birçok sanatçı ve sinema yıldızıyla karşılaşma olasılığınız çok yüksek.

NUMAN ACAR’LA KARŞILAŞTIM

Basın merkezi ise yıldız dolu. Basın kartımı almaya gittiğimde, ‘Homeland’ adlı Amerikan dizisinde terör örgütü lideri rolüyle ünlenen Numan Acar’la karşılaştım. Pazartesi bir film çekimi için Azerbaycan’a gideceğini ve çekimler için 3 ay orda kalacağını anlattı. Hem Berlinli olduğu hem de Berlinale havasını almak için birkaç günlüğüne Berlin’de. Berlinale’de 72 ülkeden 441 film gösteriliyor. 19 film ‘Altın Ayı’ için yarışıyor. Emine Emel Balcı’nın, Türkiye’de kadının yaşam mücadelesini anlatan ‘Nefesim Kesilene Kadar’ adlı filmi, ‘En İyi İlk Film’ ödülü için iddialı adaylar arasında.

ALTIN AYI YARIŞI

‘Altın Ayı’ için yarışan filmlerin başında İranlı yönetmen Jafar Panahi’nin ‘Taxi’ filmi geliyor. Panahi, İran’daki yaşamı anlatmak için taksi şoförü rolüne giriyor ve taksisine yerleştirdiği bir kamerayla, müşterilerin taksideki konuşmalarını kaydediyor. Avustralyalı yıldız Nicole Kidman’ın başrolünü oynadığı ‘Queen of the Desert’ filmi, ‘Altın Ayı’ için en iddialı filmler arasında. Yönetmen Werner Herzog, Ortadoğu’nun yeniden siyasi yapılanmasında rol alan İngiliz kadın ajan Gertrude Bell’i canlandırmak için Nicole Kidman’ı çölde deve turuna çıkarıyor.

Berlinale’nin açılış filmi ‘Nobody Wants the Night’ (Kimse Geceyi İstemez), 1908’de kocasının peşinden giden Amerikalı bir kadının yaşam mücadelesini anlatıyor. ‘Altın Ayı’ adayı Guatemala filmi İxcanul Volcano, sıkıcı köy yaşamından kaçmak isteyen Mayalı bir kızın dramını konu alıyor. Fransız yapımı yazar Octave Mirbeau’nun romanından uyarlanan ‘Journal d’une femme de chambre’ (Hizmetçi Kızın Günlüğü) filmi, 1900’lü yıllarda kadının özgürlük özlemini beyaz perdeye aktarıyor. Eğer bir sürpriz olmazsa, asıl yarışın bu beş film arasında geçmesi bekleniyor.