Güncelleme Tarihi:
KİMLER GELİYOR
Berlin, henüz resmi katılımcılar listesini açıklamadı. Ancak konferansın hükümet ve devlet başkanları düzeyinde olacağı vurgulandı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin konferansa katılacaklarını açıkladı. Bugün de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile İngiltere Başbakanı Boris Johnson Berlin'e geleceklerini duyurdu. ABD Başkanı Donald Trump’ın da katılacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Konferansa, Libya’da Birleşmiş Milletler’in tanıdığı ulusal hükümetin Başbakanı Fayiz es-Serrac ile hükümete karşı savaşan Hafter de davetli ve ikisi de konferansa geliyor.
Konferans, pazar günü saat 14.00’te Başbakanlık’ta başlayacak. Berlin, cumartesi gününden itibaren tam bir kaleye dönecek. Zaten şimdiden konferansın yapılacağı Başbakanlık binası çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.
KONFERANSTAN NE ÇIKAR
Konferansın hedefi, Libya’da kalıcı bir ateşkesin sağlanması. İç savaşın sona erdirilip barış ortamına geçilmesinde siyasi bir sürecin başlamasına öncülük etmek. Konferans uzun bir sürecin ilk adımı.
Libya’da Birleşmiş Milletler’in tanıdığı Başbakan Fayiz es Serac başkanlığında bir ulusal hükümet var. Ancak ülkenin büyük bölümü Libya ulusal ordusu komutanı General Hafter’in kontrolünde. Başkent Trablus’a kadar yaklaşan General Hafter, barış sürecine istekli görünmüyor.
Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır desteğindeki Hafter, Moskova’da ateşkes sözleşmesini imzalamadı. Libya’da ülkelerin çıkarları birbirinden çok farklı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aralık ayındaki raporuna göre Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün, Hafter’e yoğun silah sevkiyatı yapıyor. BM’nin Libya’ya silah ambargosu kararı olmasına rağmen.
Libya konusunda Avrupa Birliği’nin kendi içinde bile bir bütünlük yok. İtalya, BM’nin tanıdığı Fayiz es Serac hükümetinden yana dururken, Fransa ise Hafter’i destekliyor. Türkiye, BM’nin tanıdığı ulusal hükümetin yanında.
Avrupa Birliği ve ABD bugüne kadar Hafter’e ciddi bir baskı yapmadı. Özellikle Hafter’i destekleyen Arap Emirlikleri ve Mısır’a da baskıdan uzak durdular.
Eğer böyle devam ederse, Berlin’de alınacak kararlar boş sözler olmaktan öteye gitmez.