‘Bergama Sunağı’nı iade planımız yok’
Güncelleme Tarihi:
Berlin Eyaleti Adalet Senatörü Lena Kreck (Sol Parti), kendi bakanlığına bağlı Müsteşar Saraya Gomis’in gündeme getirdiği başkent müzelerinde sergilenen dünyaca ünlü iki tarihi eserin iadesiyle ilgili konuştu. Kreck, Berlin Senatosu’nun Bergama Sunağı ve Nefertiti büstünü iade etme gibi bir planı olmadığını söyledi.
BERLİN Eyalet Parlamentosu Hukuk Komisyonu’nda konuşan Kreck, “Senato Nefertiti ve Bergama Sunağı’nı iade etmek istemiyor” dedi. Bergama Sunağı ve Nefertiti büstünün mülkiyeti konusunda hem yasal hem de ahlaki anlamda farklı bakış açıları olduğunu belirten Kreck, bu nedenle konuyla ilgili tartışmaları memnuniyetle karşıladığını ifade etti. Berlin Eyaleti Çeşitlilik ve Ayrımcılıkla Mücadeleden Sorumlu Müsteşar Saraya Gomis, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada Bergama Sunağı ve Mısır’dan getirilen Nefertiti büstünün çıktıkları ülkeye iade edilmesi gerektiğini belirtmişti. Gomis, Tagesspiegel gazetesine verdiği demeçte, “Şahsen ben Bergama Sunağı ve Nefertiti büstünün iade edilmesinden yanayım. Ama yargılamak ve karar vermek başkalarına ait. Ayrımcılık karşıtı bir bakış açısıyla şunu söylemek gerekir: Dünyanın diğer bölgelerinden gelen tüm kültürel eserler bize ait değil, burada yasa dışı olarak bulunuyorlar” dedi. Gomis, sömürgeci geçmişle hesaplaşmak için genel bir bakış açısı değişikliğine gidilmesi çağrısında da bulundu.
Berlin’deki Müzeler Adası’nda sergilenen Bergama Sunağı, 19. yüzyılın sonlarında yapılan kazılar sırasında keşfedildi. Almanya, Bergama Sunağı’nın 1878-79 yıllarındaki müzakerelerin ardından Alman hükümeti ile o dönemki Osmanlı İmparatorluğu arasında yapılan tarihi eserlerin paylaşımı kapsamında Almanya’ya getirildiğini iddia ediyor. Türkiye, Anadolu topraklarına ait olan sunağın iadesi için 1990’lı yıllardan itibaren yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından birçok belgenin tercümesi yaptırılarak Almanya’dan eserin iadesi talep edildi. Ancak Almanya, Türkiye’nin ısrarlı belge ve bilgi talebine rağmen iki yıldır sessizliğini sürdürüyor, taleplere yanıt vermiyordu.
