Güncelleme Tarihi:
DIE Zeit gazetesinin haberini yetkililer de doğruladı. Habere göre, UNESCO tarafından dünya kültür mirası ilan edilen güçlü kralların sarayı ‘Bergama Sunağı’nın da bulunduğu Bergama Müzesi (Pergamonmuseum), Yeni Müze (Neues Museum) ve Eski Ulusal Galeri’de (Alte Nationalgalerie) sergilenen en az 70 tarihi eser saldırıya uğradı. Kimliği belirsiz saldırgan, kral mezarları, taş heykeller ve 19’uncu yüzyıla ait tablolara, yağlı sıvı sıktı ve eserler tahrip oldu. Bu saldırının, Almanya’da tarihi eserlere savaş sonrası en büyük saldırısı olduğu belirtildi.
Saldırının 3 Ekim tarihinde gerçekleştiği, müze ve polisin saldırıyı kamuoyundan gizlediği ortaya çıktı. Polis saldırganları yakalamak için yoğun soruşturma yürütüyor ve tanık arıyor. Berlin eyalet polisi 3 Ekim’de müze için bilet alanlardan tanık olarak yardım istedi. Saldırgan ya da saldırganların güvenlik kamerasına nasıl yakalanmadığı ise bilinmiyor. Müze, olayla ilgili bilgi vermek istemedi. Alman basını Türk vegan aşçı Attila Hildemann’ın kendi telegram kanalından paylaştığı bir yazıyı şüpheli olarak gösterdi. Korona önlemlerine karşı gösterilerle ve komplo teorileriyle de tanınan Attila Hildmann, Bergama Müzesi’ni, eylül ayı sonunda telegram kanalında yaptğı yayında, “Şeytanların Tahtı’nın bulunduğu yer”, “Küresel şeytanlar ve korona canilerinin merkezi” olarak nitelendirmiş, burada insanların kurban, çocukların taciz edildiği görüşünü savunmuştu.