Ali VARLI / BERLİN
Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2014 11:10
Nuri Şahin Almanya'ya 1965 yılında geldi. Braunschweig'da Volkswagen tesislerinde işçi olarak çalıştı. Kırşehirli Nuri Şahin Almanya'da sıradan bir işçi iken onun adını taşıyan 26 yaşındaki torunu Nuri Şahin ise şimdilerde bir futbol yıldızı. Gençlerin idolu.
Bundesliga'da bir çok rekorun ve ilkin sahibi. Bir lig maçında forma giyen en genç futbolcu... Bundesliga'da gol atan en
genç futbolcu... Daha B gençlerdeyken Almanya'da büyükler takımına alınan ilk Türk kökenli futbolcu... Türk milli takımının formasını giymiş yaşı en küçük futbolcu... Ay yıldızlı formayla gol atan en genç futbolcu unvanı yine onda. Almanya, Hollanda, İspanya ve İngiltere gibi Avrupa'nın önemli liglerinde top koşturan ilk ve tek Türk futbolcu. Bu liglerde kupa ve şampiyonluklar yaşadı. Daha bir çok ilki ve rekoru elinde tutan Nuri Şahin “Eğer ben Şampiyonlar Ligi kupası kaldırmadan kariyerimi sonlarsam tüm bu ilklerin ve rekorların hiç önemi yok” sözleriyle gönlünde Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yattığını anlattı.
SAMİMİ VE SAHİCİ KONUŞTU
Nuri ile Borusia Dortmund'un yeni hizmete giren tesislerinde randevulaştık. Dört aydır sakatlığı bulunuyor. İki hafadır yeniden antrenmanlara başladı. Takımdan ayrı çalışıyor. Dortmund tesisleriyle bilgi ayrıntılı bilgi verdi. Tesislerin yeni açıldığını ve üç milyon Euro'ya mal olduğunu anlattı. Birlikte antrenman sahalarını gezdik. Eskiden antrenman yaptıkları saha ile şimdi ki arasında karşılaştıramayacak kadar büyük fark bulunduğunu anlattı. Çok samimi bir ortamda sohbet etik. Çok sahiciydi... Futbola olan hasreti, Dortmund'un durumunu, Jürgen Klopp ile ilişkisini,
Galatasaray'ı ve milli takımı konuştuk. Düşüncelerini sansürlemeden, samimi olarak anlattı.
FUTBOLA HASRET KALDIM AMA UZUN SÜRMEYECEK
Sakatlığı ile ilgili Nuri “Dört aydır takımdan sakatlığım nedeniyle uzak kaldım. Şimdi koşuyorum ve güç arttırıcı çalışmalar yapıyorum. Her şey planlandığı gibi iyi gidiyor. Hızla iyileşiyorum. Eğer ağrılarım olmaz ve bu şekilde iyileşme süreci devam ederse iki haftaya kadar takımla birlikte antrenmanlara çıkarım. Ne zaman sahalara dönerim tam olarak bilmiyorum. Ama amacım sezonun ilk yarısı sona ermeden takımdaki yerimi almak. Futbolu özledim, topu özledim. Soyunma odasınındaki atmosferi ve antrenmandaki ortamı arıyorum. İnsan ister istemez üzülüyor sahalardan uzak kaldığı için.”
DORTMUND'UN ÇOCUĞUYUM BEN
Dortmund taraftarını tanıyanlar, onların Nuri ile olan özel bağını da iyi bilirler. Bunu sorduğumda “Dortmund taraftarı beni seviyor. Ben de onları seviyorum. Alt yapıdan çıktım. Dortmund'un çocuğuyum. Beni çocukluğumdan beri tanıyorlar. İnsanlar, sen nasıl davranırsan sana karşı da öyle davranırlar. Futbolu iyi oynarsan sana her zaman kucak açan bir taraftar kitlemiz var. Sadece beni değil, takımdaki tüm futbolcuları çok seviyorlar. Biz futbolumuzu oynadığımız sürece taraftar bizi bağrına basıyor. Bizim stadın 'Güney Tribünü' kulübün can damarıdır. 10 yıldır Dortmund'tayım. Sahaya her çıktığımızda, ısınmadan önce o tribüne koşmak beni müthiş heyecanladırıyor ve sevindiriyor. Ben o tribünden gelen elektriği çok iyi alıyorum. Iduna Park'a çıkıp da tribünün coşkusunu gördüğümde bana o güzel duyguları yaşattığı için Allah'a şükrediyorum” dedi.
KLOPP ÖZEL BİR İNSAN
Dortmund Teknik Direktörü Jürgen Klopp, futbolcularıyla ilgili basına verdiği demeçlerinde Nuri'yi hep farklı tutar. Yıldız futbolcu da hocasını yere göğe sığdırmıyor “Şimdiye kadar çalıştığım hocaların tümüyle aram çok iyiydi. Sadece Thomas Doll ile sorun çıkmıştı. Çok açık konuşuyorum o da benden kaynaklanmadı. Klopp ile tabi ki çok özel bir bağım var. Benim buralara gelmemde onun etkisi var. Zor dönemlerde bana sahip çıktı. Beni tekrar Dortmund'da geri getiren insan Jürgen Klopp'tur. Hem insan olarak hem de hoca olarak onu çok beğeniyorum. Çok saygı duyuyorum. Her şeyden öce çok temiz bir kalbi var onun. Benimle ilgili bir çok şeyi ilk bilen kişilerden biridir. Onunla her konuyu konuşabiliyorum. Sadece ben değil, takımdaki herkes onunla çok rahat konuşabiliyor. Çok özel bir hoca. Ancak otoritesini de hiç kaybetmeden bu yakınlığı gösteriyor. Aramızdaki samimi ve sıcaklığa rağmen ben onun hoca, kendimin de futbolcu olduğumu hiçbir zaman unutmuyorum.” Sahalardan kopunca da çok sevdiği Sarı Siyahlarda sorumluluk üstlenmek istediğini belirten Nuri, sportif direktörlük yapmayı planlıyor. “Futbolu daha ne kadar oynarım bilmiyorum. Ama bıraktıktan sonra sportif direktör olarak görev yapmak istiyorum. Bu görevimde en çok önem vereceğim konu; futbolcularımın hiç çekinmeden benimle konuşabilecekleri bir ortam oluşturmak. Bana sıkıntılarını ve düşüncelerini anlatabilmelerini sağlamak” olacak.
ALINAN SONUÇLAR ŞAKA GİBİ
Dortmund'un bu sezon aldığı sonuçların çok üzücü olduğunu söyleyen Nuri “Gerçekten alınan sonuçlar şaka gibi. Maçları izlemeyeler için tabi ki kötü bir istatistik. Ben maçları izliyorum. Takımın nasıl iyi oynadığını biliyorum. Alınan sonuçlarda şansızlığında büyük etkisi var. takımın iskeletini oluşturan 10 futbolcu sakat. Bu yüzden takım sezon başında taktik çalışmalarını tam olarak yapamadı. Duran top çalışmaları yapılamadı. Tüm bunları alınan sonuçların mazeret olarak ortaya koyabiliriz. Ama eğer siz Dortmundt'sanız yedi maçta daha fazla puan toplamanız gerekir. 10 puan fark var ama sorun değil. Sezon başında kendimiz için iyi bir sezon oynayacağız diye birbirimize söz verdik. Kötü bir başlangıç yaptık. Ama daha çok uzun bir zaman var.”
BAYERN'İ YENİLECEKSE YİNE BİZ YENERİZ
Bayern Münih'in gücünün tartışılmaz olduğunu belirten Nuri, Dortmund, Schalke, Leverkusen, Wolfsburg ve M'Gladbach'ın ligin zirvesini zorlayacağını söyledi. Nuri “Bizim hedefimiz şampiyonluğu zorlamak ve Şampiyonlar Ligi'ne kalmak. Katıldığımız turnuvalarda en iyi sonucu elde etmek. Oyuncu kalitimez bunu başarabilir. B. Münih'in ne yaptığı değil, kendimizin ne yapacağı önemli. Bayern Münih yenilecekse yine biz yeneriz. Geçen yıl da yendik. Kupa finalinde hakem çizgiyi geçen topu gol saysa kupayı ellerinden alacaktık. Bayern'den korkmuyoruz. Dışarıda insanlar 'Bayern çok güçlü ve kimse onları yenemez' diye düşünüyor. Biz iyi günümüzde onları her zaman yenebilecek güçteyiz.”
GALATASARAY UEFA KUPASINI ALINCA AĞLADIM
Türk takımlarının Avrupa'da başarılı olmalarını gönülden istediğini belirten Nuri “Ben 11-12 yaşındayken Galatasaray UEFA Kupası'nı kazandı. Avrupa'da benim jenerasyonumun yüzde 90'ı Galatasaraylı.
Fenerbahçe bundan iki yıl önce Avrupa Kupası'nda yarı final oynadı. Çok iyi bir maç çıkardı. Sanki ben kendim oynamış gibi mutlu oldum. Yenilip finali kaçırdıkları için çok üzüldüm.
Beşiktaş Arsenal maçında Demba Ba'nın son dakikada pozisyonunda ben yıkıldım. Çünkü benim orada arkadaşlarım oynuyor. Olcay Şahan benim arkadaştan da öte kardeşimdir. Onun Şampiyonlar Ligi oynamasını, Beşiktaş'ın Devler Ligi'nde oynaması beni memnun eder. Galatasaray UEFA Kupası'nı kaldırdığında ben hüngür hüngür ağladım. Bu da bir gerçek” dedi.
ÜÇ MAÇTA BİR PUAN ALMAK ÇOK ÜZÜCÜ
Türkiye'nin 2016 Avrupa Şampiyonası grup maçlarında aldığı sonuçların iç açıcı olmadığını söyleyen milli futbolcu “Gruptaki üç maçta sadece bir puan almak çok üzücü. Letonya'yı yenememek beni çok üzdü. Ama dışarıdan ahkam kesmek istemiyorum. Sahada olsam eleştirirdim ama değildim. Futbol artık eskisi gibi değil. 10-15 yıl önce güçlü takım zayıf takımı yenerdi. Artık bu dönem kapandı. Futbolda yeni dönemde herkes herkesi yenebiliyor. Bakıyorsunuz Çek Cumhuriyeti Türkiye'de kendi sahasında oynarmış gibi sahaya çıkıyor. Üç ay önce dünya şampiyonu olan Almanya'yı Polonya yeniyor. Eğer sen konsantre olmazsan ve iyi hazırlanmazsan yenilirsin. Bizim grupta çıkma umudumuz var. Umutlu olmak zorundayız. Yedi maç var. 21 puan alabiliriz. 22 puanla çıkarız. Ama Hollanda ile iki ve Çek Cumhuriyeti ile de bir zor maçımız var. İyi hazırlanırsak yenebiliriz. Kaliteli takımımız var. Bazı insanlar seviniyor milli takımın yenilmesine. Bizim yanlışlarımız var. Son yıllarda iyi işler yapamadık. Son zamanlarda iyi futbol oynamıyoruz. Turnuvalara katılamıyoruz”
İSTEKSİZ VE CİDDİYE ALMIYORLAR NE DEMEK
Milli takım ve özellikle de Avrupa'dan milli takıma giden futbolculara yönelik, maçları ciddiye almıyorlar ve isteksiz oynuyorlar eleştirilerine çok kızgın Nuri “İsteksiz ve ciddiyetsiz olduğu yönünde bize yapılan eleştiriler var. Bu beni üzüyor. İstesem Almanya'yı seçebilirdim. Almanya'yı seçseydim 16 yaşında Avrupa Şampiyonasına ve 18 yaşında Dünya Kupasına gidebilirdim belki. Ama ülkemi o kadar çok seviyorum ki yüzde bir bile ihtimal değildi Almanya'yı seçmek. Ama bize yönelik milli maçta oynamak istemiyorlar veya ciddiye almıyorlar dediklerinde insan üzülüyor. Letonya maçında takım çok pozisyon buldu. Ama gol olmadı. Olmayınca olmuyor. Bazen gol gelmiyor. Bize kimileri Almancılar diyor. Bu Almancı lafı beni zedeliyor. Kabullenemiyorum. Biri bana Almancı dediği zaman sinirleniyorum. O kişiye nedir Almancı diye soruyorum. Almancı ne demek? Senin gibi ben de Türk'üm. Dedem, anam, babam, eşim ve evladım Türk. Neden bana Almancı diyorsun ki. Dedelerim Almancı değil. Ben sadece zamanında dedesi Almanya'ya gelmiş, ekmek parasını kazanmış, buraya yerleşmiş Nuri Şahin'in torunu Nuri Şahin'im. Örf ve adetlerini yaşayan. Türk ve Müslüman neye önem veriyorsa ben de onlara önem veriyorum. Bundesliga gibi dünyanın en iyi liginde oynayan Türk futbolcularız.”