Beklenmeyen şiddet

ALMANYA deyince akla; dünyanın en zengin ülkelerinden biri gelir. Öyledir de...
Kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) 40 bin 273 Dolar'dır.
Almanya'da deyince akla; dünyanın en önde gelen ekonomi devlerinden biri gelir. Öyledir de...
Almanya, Avrupa'nın en büyük, dünyanın 4'ncü büyük ekonomisine sahiptir. Hatta ihracatta “dünya şampiyonu”dur...
Almanya deyince akla; demokratik bir hukuk devleti gelir. Her ne kadar zaman zaman adalet makamları, devletçi zihniyeti destekleyici nitelikte kararlar verse de öyledir...
Almanya ve Almanlar deyince akla; disiplin ve çalışkanlığın büyük harflerle yazıldığı bir ülke ve bir toplum gelir. Her ne kadar son yıllarda bir “sapma” gözlenmeye başlasa da yine de öyledir...
Almanya ve Almanlar deyince akla; çağdaş bir ülke ve çağdaş bir toplum gelir. Kadın erkek eşitliğine, çocuk haklarına değer verilen bir ülke ve bir toplum gelir. Kadın ve çocuğa şiddete yer olmadığı bir ülke bir toplum gelir. Ama yapılan tüm araştırmalar bunun hiç de öyle olmadığını ortaya koymaktadır. Ne yazık ki, öyle değildir...

Federal Aile Bakanlığı adına yapılan son araştırmada, 16-85 yaşları arasındaki her 4 kadından birinin şiddet gördüğü saptanmıştır. Hem de aile içi şiddete...
Yani bu kadınlar ya eşlerinden, ya hayat arkadaşlarından, ya da yakınlarından şiddet görmüşlerdir. Bu durum Almanya'ya da Almanlara da yakışmamaktadır...
Aynı olgu çocuklar için de geçerlidir. “Forsa” tarafından yapılan bir araştırmada korkunç bir tablo ortaya çıkmıştır. “Eğitimde şiddet” adı altında yapılan bu araştırmaya göre 18 yaşından büyük ve en az bir çocuk sahibi anne babaların yüzde 40'ı son bir yıl içinde çocuklarının poposuna en az 1-2 kez vurmuştur. Anne-babaların yüzde 10'u en az 1-2 kez tokat atmıştır. Dayak atanların oranı da yüzde 4'dür. “Eğitimde şiddet”te Doğu-Batı arasında “küçük” çapta da olsa farklılıklar vardır. Dayak atma oranı hem Doğu hem de Batı'da yüzde 4'ü bulurken, Doğu'daki ebeveynlerin yüzde 14'ü, Batı'dakilerin yüzde 9'u tokat atma yöntemine başvurmaktadır. Buna karşın Batı'daki ebeveynlerin popoya vurmayı tercih ettikleri de belirlenmiştir. Bu oran doğu'da yüzde 32, Batı'da ise yüzde 42'dir.

Şiddetin “gerekçesi” ise hem Doğu hem de Batı'da aynıdır. İlk sırada “terbiyesizlik etti” geliyor...
Bunu “sözümü dinlemedi”, “bana karşı hırçınlaştı”, “kardeşlerine hırçın davrandı”, “yalan söyledi”, “tehlikeli bir davranış sergiledi” gibi “gerekçeler” izliyor...

“Çocuklar geleceğimizdir” deniliyor...
“Çocuklar bizim her şeyimizdir” deniliyor...
Ama yine de şiddete başvuruluyor...
Hem de savunmasız çocuklara bile...
Bu davranış çağdaş toplumlara, çağdaş bireylere yakışmıyor...
Heme de hiç yakışmıyor...
Tabii Almanya'ya da, Almanlara da...