Güncelleme Tarihi:
5 bin 112 Avro’yu ödemede zorlanan gençlerimiz, 10 bin Avro’yu nasıl ödeyecekler? Çünkü, gençlerimizin büyük bir kısmı işsizlik sorunu ile boğuşuyor. İşsizlik sorununun iki ana nedeninden birisi mesleki yetersizlik, diğeri ise ayrımcılık. Fakat, mesleki yetersizliğin temelinde de sadece isteksizlik değil, aynı zamanda ayrımcılık da olduğunu hemen belirtelim. Zira, meslek eğitimi yeri arayan gençlerimizin yaşadıkları sorunları, karşılaştıkları önyargıları ve ayrımcı uygulamaları hepimiz biliyoruz.
Gençlerimiz, bedel miktarı açıklandığı günden bu yana, her gün konsoloslukların kapılarında saatlerce nöbet tutuyorlar. Hatta ilk gün içeri giremeyenler, yürürlükteki askerlik bedelini ödeyebilmek için günlerce gidip gelmek zorunda kalıyorlar.
Askerlik çağı, aynı zamanda evlenme çağının da başlangıcıdır. Zaten işsizlikten dolayı evlenemeyen gençlerimiz, henüz hayatlarının ilk baharında karamsarlığa sürükleniyorlar. İş bulup yuva kurma hayalleri sarsılıyor.
Öyleyse, bu gençlerimize kim(ler), nasıl sahip çıkacak ve topluma kazandıracak? İki ülkede de sürekli dışlandığı, ihmal edildiği, dikkate alınmadığı, sorunlarıyla başbaşa bırakıldığı duygusuna, kısaca sahipsizlik psikolojisine kapılan gençlerimizin, bu şartlarda anavatanımız Türkiye ile gönül bağları nasıl ve ne kadar devam edebilir?
Türkiye dışında yaşayan Türk vatandaşları için askerlik sorununa daha ekonomik, akılcı ve geleceğe dönük çözüm bulunursa, sadece gençlerimiz değil, anavatanımız Türkiye de kazanır. Unutmayalım; yurtdışında yaşayan insanlarımız 50 yıldır hep Türkiye’nin kazanması için çalıştılar. Şimdi de Türkiye, anne ve babalarımızın mekan tuttuğu gurbet eli yeni yurt edinen gençlerimizi kazanmaya çalışmalıdır. Sorunun sadece maddi, yani bedel boyutu değil, manevi boyutu da dikkate alınmalı ve gençlerimiz, başka arayışlara zorlanmamalıdır.
2011 yılında yapılan bir araştırmaya göre 27 üyeli Avrupa Birliği’nin (AB) sınırları içinde sadece 6 ülkede (Avusturya, Güney Kıbrıs, Danimarka, Estonya, Finlandiya ve Yunanistan) zorunlu askerlik hizmeti uygulanıyor. Artık profesyonel askerliğe geçiliyor. Bu açıdan Türkiye, yurtdışındaki gençler için özellikle geleceğe yönelik “çözüm odaklı formül”bulursa çok isabetli olur.
Bana göre çözüm odaklı formül şudur: Askerlik bedeli 2 bin 500 Avro ve süresi 12 gün olmalı. 6 gün eğitim ve 6 gün ise kültür gezisi yapılmalı. 6 günlük eğitim boyunca sadece Türkçe değil, hatta gençlerin en iyi anladıkları ve konuştukları dilde de eğitim sunulmalı. Başta Türkiye Tanıtma Fonu olmak üzere ilgili diğer kurum ve kuruluşlarla da işbirliği yapılabilir. Kısaca; askerlik hizmeti için Türkiye’ye gelen gençler, 12 günlük eğitim ve kültür gezisi sonunda anavatanımız Türkiye’nin birer kültür elçisi olarak geldikleri ülkelere dönmelidirler. Hiç şüphesiz, böyle bir eğitim ve kültür hizmeti, küreselleşen dünyada ülkeler arasında yeni kültür köprülerinin kurulmasına ve Medeniyetler İttifakı’nın güçlenerek yaygınlaşmasına önemli katkı sağlayabilir. 21. yüzyılda, evrensel misyonu ve vizyonu gereği Türkiye’ye yakışan da budur.
Eğitim ve kültür merkezli bir askerlik hizmetini, işsizler de dahil bütün gençler severek yerine getirebilir ve böylece Türkiye ile gönül bağları perçinleşebilir.