Güncelleme Tarihi:
Dr. Kaptaner, Türkiye'de yenidoğan uzmanının yetersiz olduğunu, buna ilişkin sınav a?ılmadığını ve ?oğul gebeliklerin sık?a görüldüğü tüp bebek merkezlerine dikkat ?ekti.
İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Suat Kaptaner, Genel Sekreter Dr. Mete Güzelant ile birlikte Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşanan 13 bebek ölümü ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Dr. Kaptaner, tıp camiası olarak tüm hekimlerin, Tepecik ve Eğitim Araştırma Hastanesi'ndeki sağlık ?alışanlarının büyük bir üzüntü ve acı i?inde olduğunu, ailelerin acısını paylaştıklarını ve onlara sabır dilediklerini söyledi. Dr. Kaptaner, "Bizler hekimler olarak artık bu acılara tahammül edemez duruma geldik. Burada yukarıdan aşağıya sorumlu ve su?lu arayacaksak, inanınız ki hekimlerin sırası en alttadır. Bir sorumluluk olduğunda en üst düzeyden ele alınır. Burada da en başta sorumlu Sağlık Bakanlığı'dır" dedi. İzmir'de yenidoğan premetüre servisi, yoğunbakımı olarak tüm Ege Bölgesi'ne hitap eden iki büyük klinik olduğunu, bunlardan birisinin Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, diğerinin Dr. Beh?et Uz Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi olduğuna dikkat ?eken Dr. Kaptaner, "Bu iki hastanenin yoğun bakım üniteleri bütün Ege Bölgesi'nin yoğun hasta başvurusu ile karşı karşıya kalmış ve bunun altında ezilmiş durumdadır. Bu iki kliniğin de altyapısı bütün Ege'nin bu konudaki talebine karşılık veremez durumdadır" dedi. Eksiklere ilişkin daha önce de uyarılar yaptıklarını ifade eden Dr. Kaptaner, yüzde 90'ının dikkate alınmadığını söyledi.
FATURAYI HEKİMLERE ÇIKARMAYIN
İzmir Tabip Odası Başkanı ve Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi hekimi olarak, faturanın hekimlere, sağlık ?alışanlarına ?ıkarılmaması gerektiğini savunan Dr. Kaptaner, "En büyük acıyı hekimler, hemşireler yaşıyor. Faturanın meslektaşlarımıza ?ıkarılmasına karşıyım. Vatandaşlar doğru bilgilendirilmeli. Yenidoğan ve prematüre bölümün biri yenidoğan uzmanı olmak üzere iki uzmanı yanındaki asistan hekimler ve diğer sağlık ?alışanları, gerekse Tepecik'te gerekse İzmir camiasında iki ü? tane insanlık ve hekimlik değerleri bakımından örnek doktor söyleyin derseniz bizim söyleyeceğimiz ilk 3-4 insanın, hekimin i?indedir bu arkadaşlar. Bu ger?eği görelim. Bu yoğun baskının altında ezilmiş, özellikle Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ne parayla ne de başka değerlerle öl?ülemez düzeyde hizmet vermek i?in ?abalayan meslektaşlarımız görev yapıyor" diye konuştu.
BU POLİTİKALARIN KARŞILIĞI ?L?M
Türkiye'de her yıl 1 milyon 400 bin bebek doğduğunu, bunun 38 bininin 1r yaşını doldurmadan öldüğünü belirten Dr. Kaptaner, bir ayını doldurmadan yani yenidoğan döneminde ise 22 bin bebeğin öldüğüne, Türkiye'nin binde 21.7 bebek ölüm oranı ile Suriye, Bulgaristan ve Irak'tan daha kötü durumda olduğuna dikkat ?ekti. Tüp bebek merkezlerinin de karlı bir alan olduğu i?in yaygınlaştığına işaret eden Dr. Kaptaner, "Buralarda yaygın bi?imde ?oklu gebeliklerle karşı karşıyayız. Çoklu gebelik olduk?a prematüre doğum riski artıyor. Ancak Türkiye'de sadece 150 civarında yenidoğan uzmanımız var. Yenidoğan ünitelerinin sayısı, yenidoğan uzmanı sayımız yetersiz. Uzun süredir yenidoğan uzmanı yetiştirilmek üzere yan dal uzmanlık sınavı yapılmadı. Sınav a?ılmıyor. Atama yapılıyor. Başbakan 'doğurun' diyor. Türkiye yoksullaşıyor, gelir düzeyi düşüyor. Bunun sağlık alanındaki karşılığı şu; doğurun, yeterli beslenemeyin, sağlık hizmetlerini yeterli almayın, sonucunda da yüzlerce prematüre bebek. Altyapı yetersiz. Bu riskli doğumları karşılayacak yenidoğan uzmanı yetersiz. Bu iktidarın sağlık politikalarının karşılığı ölüm olacaktır. Sağlık alanı günü birlik politikalara benzemiyor. Faturası ağır oluyor" diye konuştu.
KAMUOYU ?NYARGISIZ TATMİN EDİLMELİ
Sağlık Bakanlığı'nın inceleme konusundaki tutumuna da dikkat ?eken Dr. Kaptaner şunları söyledi:
"Bilim insanlarımızın tabii ki ger?ekleri a?ıklayacağına inanıyoruz. Bu konuda şüphemiz yok. Ancak bunu bilim camiası bu şekilde değerlendirebilir. Kamuoyu bunu bu şekilde değerlendirmez. Televizyonlarda izliyoruz. Yurttaşlarımız 'Hem hakimsiniz hem savcısınız hem avukatsınız' diyor. Doğrudur. Böyle bir bilim kuruluna gönül istiyor ki en azından kamuoyu vicdanını önyargısız bi?imde tatmin etmek i?in Tabip Odası'ndan, Türk Tabipleri Birliği'nden, altyapı incelemek i?in bir teknik destek, nispeten kamuoyu tarafından objektif olarak algılanabilecek kurumlardan da temsilciler konulmalı ve raporlar kamuoyu tarafından daha uygun bir bi?imde vicdanları tatmin edecek bi?imde a?ıklanmalı. Bu talebi de Sağlık Bakanlığı ve Müdürlüğü'ne ileteceğiz. Gerekirse yeni bir inceleme kurulu ile bu ?alışmayı yapacağız. Yoksa siz a?ıkladığınız zaman 'hem senin hastanen, hem soruşturmayı da sen yapıyorsun' diye haklı olarak değerlendirilir."
Dr. Kaptaner, ayrıca bilim kurulunun yaptığı a?ıklamanın da erken olduğunu savunarak, olayın yüzde 30'u ile ilgili ger?eğin a?ıklanabileceğini, hepsinin ger?ek olduğunun kabul edilmesi halinde bile kamuoyu vicdanını rahatlatmayacağını iddia etti.