Bazen onlar da sertleşebiliyor

Güncelleme Tarihi:

Bazen onlar da sertleşebiliyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2023 10:00

Dünyanın çeşitli kesimlerinde olduğu gibi, Almanya’da da ne kadar eleştirilirlerse eleştirilsinler, politikacılardan sükunetlerini koruyup, sert tepki göstermemeleri beklenir. Nedense politikacıların bizlerden biri, yani insan oldukları unutuluverir. Ama böyle bir dünya yok...

Haberin Devamı

NİTEKİM buna son dönemlerde yeniden tanık olduk. Geçen hafta Bavyera’nın başkenti Münih yakınlarındaki Erding’de SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümetinin enerji politikasını protesto etmek için bir gösteri düzenlendi.
13 bine yakın kişinin katıldığı bu gösteride, Bavyera Eyalet Başbakanı ve CSU Genel Başkanı Markus Söder’in de bir konuşma yapması öngörülmüştü.
Söder konuşmasını yapmak için kürsüye çıkarken, göstericiler arasından bir grup ıslık çalıp, yuhalarken, “Defol git” diye bağırdı.
Siyasi rakiplerine sert çıkışlarıyla tanınan Markus Söder, bundan hiç etkilenmemiş gibi bir tutum sergileyip gülümseyerek kürsüye çıkıp mikrofonun başına geçtikten sonra içinden geçtiği gibi, yani ‘önce insan, sonra politikacı’ gibi davrandı.
Söder, “Siz ‘defol git’ diye bağırıyorsunuz. Ben de size sadece şunu söyleyebilirim; Siz defolun gidin” dedi.
“Böyle davranan ve böyle tepki veren demokrat olamaz. Biz böyle davranan insanlarla aramıza sınırı koyarız. Hem de kararlı bir biçimde” diyerek göstericiler arasındaki aşırı sağcılara tam bir demokrasi dersi verdi.

Haberin Devamı

SCHOLZ DA ÇİLEDEN ÇIKTI
Benzer olayları Başbakan Olaf Scholz da yaşadı.
Geçen yılın ortalarında Başbakan Scholz, Brandenburg eyaletine bağlı Neuruppin kentinde ‘Yurttaş Diyaloğu’ etkinliğinde bölgede yaşayan insanlarla buluştu.
İzleyiciler arasındaki sağ popülistler, Scholz’u ıslıkla, “Yalancı”, “Vatan haini”, “Defol git” sloganlarıyla karşıladı.
Sakin yapısıyla tanınan Scholz, her zaman olduğu gibi yine duymazdan, görmezden geldi.
Konuşmasını yaptıktan sonra vatandaşların sorularını yanıtladı.
SPD’li Scholz, 2 Haziran’da Brandenburg’un Falkensee kesiminde partisinin düzenlediği ‘Avrupa Şenliği’ etkinliğine katıldı.
Salona girerken, “Savaş çığırtkanı”, “Yalancı”, “Haydut”, “Defol git” diye bağıranlar, “Daha az silahla barış!”, “Halk biziz” sloganları atanlar oldu.
Özellikle ‘savaş çığırtkanı’ suçlaması, sakinliğiyle tanınan Scholz’u çileden çıkarmış olmalı ki, “Sevgili yaygaracılar, bu demokrasi şenliğine, Avrupa bayramına hoş geldiniz. Beyninizde bir nebze akıl olsaydı, savaş çığırtkanının Putin olduğunu anlardınız. Savaş çığırtkanı, kışkırtıcısı Putin’dir. 200 bin askeriyle Putin saldırmıştır. Putin Ukrayna’yı yok etmek, fethetmek istiyor. Bu savaş yüzünden barış ve özgürlük tehdit altındadır” diye fırça attı.
Aralarında ‘Aykırı Düşünenler’ grubu üyelerinin de bulunduğu aşırı sağcılara tam bir demokrasi ve tarih dersi verdi.

Bazen onlar da sertleşebiliyor

Helmut Kohl

Haberin Devamı

Almanya’nın 1982-1998 yıllarında aralıksız olarak 16 yıl başbakanlığını yapan Helmut Kohl, iki Almanya’nın resmen birleştiği 3 Ekim 1990’daki konuşmasında, “Birlikte çabalarımız ve sosyal piyasa ekonomi politikamız sayesinde birkaç yıl içinde Brandenburg’da, Mecklenburg-Vorpommern’da, Saksonya’da, Saksonya-Anhalt’ta ve Thüringen’de ‘yeşeren vadiler’ oluşacaktır” dedi.
Ancak büyük beklentileri olan Doğu Almanlar, her şeyin kısa sürede güllük gülistanlık olmasının mümkün olmadığını kabullenemediler.
İki Almanya’nın berleşmesinin mimarı olarak tarihe geçen Helmut Kohl, bu söyleminden 7 ay sonra tarihe karışan Doğu Almanya’nın Saksonya-Anhalt eyaletine bağlı Halle (Saale) kentine 10 Mayıs 1991’de bir ‘dayanışma ziyareti’ yaptı.
Kent merkezinde halkla bir araya gelen, kendisinin de onlardan biri ve onların yanında olduğunu sergilemek isteyen Kohl, alkışlarla karşılandı.
Ancak hiç beklemediği gelişmeler de yaşadı.
Halk arasından bir grup, “Yalancı, yalancı, yalancı”, “Defol git” diye bağırıp Kohl’e yumurta, domates ve içi boya dolu plastik torbalar fırlattı.
Yüzüne ve elbisesine yumurta isabet eden Kohl, sivil korumalarının engelleme çabalarına rağmen kendisine saldıranların üzerlerine yürüdü.
Almanların ‘kara dev’ olarak nitelediği Kohl’ü korumaları zor durdurdu.

Bazen onlar da sertleşebiliyor

Joschka Fischer

Haberin Devamı

AFACAN ÇOCUK JOSCHKA
Bir dönemler ‘Enfant terrible’ (Afacan çocuk) olarak tanınan ve sonradan Almanya Dışişleri Bakanı olan Yeşillerli Joschka Fischer, 13 Mayıs 1999’da partisinin Bielefeld’de düzenlenen kurultayında, Sırbistan’ın Kosova’da giriştiği savaşın durdurulması için NATO birliklerinde Alman askerlerin de görev almasını savunduğu için içi kırmızı boya dolu torbalı saldırıya uğradı.
Hiç şüphesiz çok bozuldu.
Ama ‘Afacan çocuk’ Joschka, Helmut Kohl gibi davranmadı ve sağ kulağına isabet eden boya torbasının kulak zarını patlatmasına rağmen, kürsüye çıkıp “Bağırıp çağırmakla, boya torbası fırlatmakla bu sorun çözülmez” diyerek tezinde ısrar etti.
Nitekim dönemin Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ve Bakan Fischer’in kararlı tutumları sayesinde, Sırbistan birliklerinin Kosova’dan çekilişini kontrol edecek ‘KFOR’ NATO güçlerinde Alman askerleri de görev aldı.

BAKMADAN GEÇME!