‘Bazen dozunu kaçırsa da Türkiye tepkilerinde haklı’

ALMAN Türk Ekonomik İlişkileri - Çalkantılı Zamanlarda Fırsatlar ve Riskler konulu panele İstanbul’daki Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Genel Müdürü ve Bavyera Eyaleti Temsilcisi olan Frank Kaiser, Deniz Er Speditions und Handels GmbH’nin sahibi Dinçer Çelik ile Münih Başkonsolosluğu Ticaret Ataşesi Ayman Ertem Çoban, konuşmacı olarak katıldı.
DİTİB Güney Bavyera Eyalet Birliği Başkanı Önder Yıldız, Başkan Yardımcısı Aykan İnan, Münih Türk Kültür Ocağı Başkanı Eyüp Tanrıverdi, Türkenrat Başkanı Sami Demirel, Rosenheim Ülkü Ocakları Başkanı Öztürk Süt, Münih Trabzon Karadeniz Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Süleyman Aydın, Münih Türk Okul Aile Birliği Başkanı Hüseyin Delemen ile birlikte 100’den fazla Alman, Türk ve diğer yabancı davetli de panelde yer aldı.
Panelin sunuculuğunu ise DTFM koordinatörü ve serbest gazeteci Nilgün Stauch ile Liberaler Mittelstand Temsilcisi Andreas Keck yaptı.
OWWF Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hermann Mayer, Türkiye ve Almanya arasındaki ticari ilişkiler ile iki ülke işadamları hakkında genel bilgi verdi.

‘GÖREV ÜSTLENMEYE HAZIRIZ’
Thomas-Dehler-Vakfı Genel Müdürü Alexander Rieper ve Liberaler Mittelstand Bavyera Bölge Başkanı Ursula Lex’in konuşmalarının ardından söz alan Nilgün Stauch, Alman-Türk Forumu Münih’in çalışmalarını tanıtarak DTFM’in kuruluş amacı hakkında bilgiler verdi. Türkiye ve Almanya arasında zaman, zaman siyasi ve politik söylemlerden dolayı gergin anların yaşandığını ve bu gerginliğin iki topluma da yansıdığını ifade eden Stauch, “Asıl amacımız siyaset yerine iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirmek. Bunun yanında iki toplum arasında var olan dostluk bağlarını korumak ve bunu daha da öteye götürmek. Biz DTFM olarak bu görevi üstlenmeye hazırız. Yeter ki dostluk ve huzur kazansın” dedi.

‘HIZLA BÜYÜYEN BİR ÜLKE’
Alman-Türk ilişkilerinin son yıllarda zor bir dönem yaşadığını fakat bunun böyle devam edeceğine inanmadığını belirten Frank Kaiser, şunları söyledi:
“Türkiye, büyük ve hızla büyüyen bir ülke. 15 Temmuz 2016’da darbe girişimi sonrası ülkede büyük bir kriz atlatıldı. Tüm zorluklara rağmen ülkesinde yaşanan savaştan kaçan yaklaşık 3 milyon Suriyeliye kuçak açmaya çalışan bir ülkeden bahsediyoruz.
İstanbul’da dünyanın en büyük havaalanı inşa ediliyor. Çin’i Avrupa ile bağlayacak olan Asya Ray’ın inşaatı ve doğal gaz ulaşım boru hattı bunun en güzel örnekleri. İnşaat sektörü ise ülkenin en büyük istihdam kaynağı. Halk artık daha fazla istiyor. Türkiye ve Türk halkı artık uyuyan bir ülke değil. Onun için ben Türkiye’nin geleceğine pozitif olarak yaklaşıyorum.”

YABANCI ÜLKELERE YATIRIM YAPIYORLAR
‘Made in Turkey’ adının dünyada fazla ilgi görmediğini fark eden Türk firmalarının yabancı ülkelerde yatırım yapmaya ağırlık verdiğini, bunun en güzel örneğinin Grundig olduğunu belirten Kaiser, dünyada patent için en fazla müracaatta bulunan Türkiye’de 24 Haziran’da yapılacak olan seçimlerden çıkacak sonucu da kendisinin merakla beklediğini söyledi.

TÜRKİYE TEPKİSİNDE HAKLI
ABD gibi, Almanya gibi bazı NATO ülkelerinin PKK ve diğer terör örgütlerine destek sağladığını, bunu bilen Türkiye’nin bazen dozunu da kaçırmış olsa haklı yere eleştirilerde bulunduğunu ifade eden Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Genel Müdürü Frank Kaiser, “Asırlardır var olan Türkiye-Almanya dostluk ilişkileri mi, yoksa üç beş kuruluşluk ticari çıkar mı önemli? Bunu tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor” dedi.

DUYGUSAL TEPKİ YANLIŞ HESAPLANDI
Darbe girişiminin Almanya tarafından farklı değerlendirildiğini, bunun sonucunda ortamın gerildiğini, ayrıca Almanya Federal Meclisi’nde kabul edilen 1915 olaylarına ilişkin tasarıdan sonra Türkiye’deki duygusal tepkinin Almanya tarafından yanlış hesaplandığını belirten Kaiser, “Türkiye’de Alman siyasetçilere nazi benzetmesinde bulunurken ortaya çıkacak duygusal sonuçları da yanlış hesapladı” dedi.

ALMAN ŞİRKETLERİNE TEŞVİK ÇAĞRISI
Münih Başkonsolosluğu Ticaret Ataşesi Ayman Ertem Çoban da konuşmasında Türkiye’nin bir numaralı ticaret partnerinin Almanya olduğunu tekrarladı ve Almanya’dan Türkiye’ye 2.2 milyar dolar yatırım yapıldığını açıkladı. Çoban, yeni teşvik programı ‘Tailor Made’ ile 100 milyon dolar üstü yatırım yapan şirketlere özel programlar uyguladıklarını belirtti ve bunun Türk-Alman dostluğuna inanan biri olarak Alman şirketlerinin mutlaka yararlanmalarını istedi.

KALDIRIN ARTIK ŞU VİZEYİ
Son olarak söz alan Deniz-Er Speditions- und Handels GmbH sahibi Dinçer Çelik ise lojistik sektörü üzerinden iki ülke arasındaki ticaret hacminin ölçülebildiğini belirtti ve vize zorluğunun Türk işadamlarını engellediğinden yakındı.
Programın sonunda DTFM sözcülerinden siyasetçi Mahmut Türker’de sonuç değerlendirmesi yaptı.