Güncelleme Tarihi:
Türkiye'nin ilk kez bu kadar a?ık, derin ve net bir yargı-hükümet ?atışması ortamına sürüklendiğini savunan Baykal, bu tartışmanın altında, iktidarın, anayasal düzenini kökten değiştirme anlayışı ve yargıyı siyasete bağlı kılma özleminin yattığını ileri sürdü. Baykal, iktidarın; yargının, özerk bir etkinlik, gü? alanı olduğunu ve bağımsızlığını i?ine sindiremediğini iddia etti.
Yargının, bugün söylediklerini daha önce de dile getirdiğini belirten Baykal, olayın, yargının konuşmasından kaynaklanmadığını kaydetti. Baykal, yargının, yapılan haksızlıklar karşısında infialini, tepkisini hissettirmek zorunda kaldığını, bunları dile getirdiğini belirtti.
"SANA, BU KAVGAYI YAP DİYE Mİ OY VERDİLER?"
Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Bunları söylemezsem, bana oy veren 16,5 milyon insana ihanet etmiş olurum" dediğine işaret ederek, bu sözün Erdoğan'ın zihniyetini yansıttığını söyledi. Baykal, Erdoğan'ın, "yargıyla ben kavga etmiyorum, bana oy veren 16,5 milyon insan kavga ediyor" demeye ?alıştığını öne sürdü. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kavga 16,5 milyon insanın kavgası değildir, bu kavga halkın, yargıyla kavgası değildir. Kavga, Başbakanın, arkadaşlarının kavgasıdır. 16,5 milyona ihanet edeceksin, 53,5 milyon ne olacak? 53,5 milyona ne yapmış olacaksın? Sana oy verenler, sana bu kavgayı yap diye mi verdi? Sen kavgayı yap diye mi oy aldın onlardan? Se?ime giderken, 'yargıyla kavga edeceğim, ona göre oy verin' mi dedin? Demokrasilerde hi?bir siyaset?i, kendi kişisel kavgasını millete mal etmeye kalkamaz. Sen o kavgayla, değil 16,5 milyona 70 milyona ihanet ediyorsun. Sana oy verenler, anayasayla, yargıyla kavga etmeni istemiyor. Millet adına değil, kendi adına kavga ediyorsun."
"FOYASINI ORTAYA ÇIKARMAK"
Baykal, Erdoğan'ın, "Ben söylersem tu kaka, Baykal söylerse alkış. Baykal, ayetten hadisten söylüyor, mesele yok, biz söyleyince su?lanıyoruz" dediğini ifade ederek, "Deniz Baykal, dini istismar etmek i?in ayetten ve hadisten söylemiyor. Dini istismar etmek isteyenlerin foyasını ortaya ?ıkarmak i?in ayeti, hadisi söylüyor" diye konuştu.
"Yargının kumanda ve harekat odası" olarak nitelendirdiği Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda, yapılacak düzenlemeyle Meclisten se?ilecek kişilerin yer almasının öngörüldüğünü belirten Baykal, böylece, yargının bağımsızlığına en ağır darbenin vurulacağını söyledi.
Hukukun gerekirse siyaseti yargılayabileceğini dile getiren Baykal, daha önce "Watergate Skandalı" nedeniyle eski ABD Başkanları Richard Nixon, Bill Clinton, İsrail ve Fransız cumhurbaşkanlarının yargılandığını anımsattı. Baykal, Erdoğan hakkında 13 yolsuzluk dosyası bulunduğunu ifade ederek, "Bakanların hakkında da var, bütün bu kişiler yargılanabiliyor mu?" diye sordu.
Başbakan Erdoğan'ın ?ocuklarının eğitimini finanse eden en yakın dostunun, bir milletvekiline, rüşvet teklif ettiğinin, bugün yargı kararıyla ortaya ?ıktığını belirten Baykal, "Utanmaz mısınız?" dedi.
Baykal, bir kişinin ?ıkıp "Milli iradeye ram olacaksınız" dediğini dile getirerek, "Demokrasilerde ram olmak var mı? Hesap vermek var. Sen rüşvet vereceksin, olmadık cambazlıklar yapacaksın, hukuk, adalet, laiklik, Cumhuriyet diyenler sana ram olacak... Böyle bir şey olmaz, olmayacak" diye konuştu.
"AK Parti bugün var, yarın yok" diyen Baykal, ancak Türkiye'nin var olmaya devam edeceğini, Türkiye'nin, AK Parti'ye sığmayacağını kaydetti.
İstanbul'da bir otelde, i?ki satışıyla ilgili yaşanan soruna işaret eden Baykal, bunun altında, "Belediye olarak, belli inan?ta olanlara i?ki satmam" anlayışının yattığını söyledi.
"CUMHURBAŞKANLIĞI BATTAL OLDU"
İktidarın ciddi yanlışlar yaptığını öne süren Baykal, Erdoğan'ın bu yanlışlıklara, se?imden sonra Başbakanlık Müsteşarlığına, "Artık Cumhuriyet de laiklik de milliyet?ilik de din temellerinde yeniden şekillendirilmelidir" diyen kişiyi getirmesiyle başladığını savundu.
Baykal, "milli"ye inanmayan bir kişinin, Milli Eğitim Bakanı yapıldığını öne sürerek, bunlara hata demenin yetersiz kaldığını, bilin?li, planlı operasyonlar olduğunu söyledi.
AK Parti'nin önde gelen 3 isminden birinin cumhurbaşkanı se?ildiğini, cumhurbaşkanında, toplumu kucaklayan, tarafsız davranması gereken özelliğin bulunmadığını ileri süren Baykal, "Oraya se?ildi, ne oldu; cumhurbaşkanlığı battal oldu. Görevini yapamaz oldu. Yanlıştı" dedi.
Türkiye'nin, izlenen yanlış politikalar sonucu, hızla ve tehlikeli bir şekilde enerji darboğazına sürüklendiğini ifade eden Baykal, Temmuz ayından itibaren gelecek yıllarda elektrik, su ve doğalgaz sağlamada ?ok ciddi aksamalar yaşanacağını, fahiş fiyat artışları olacağını söyledi. Baykal, bu konuyu, geniş bir şekilde parlamento gündemine getireceklerini ifade etti.