Bavyera\'da türban kararı 15 Ocak\'ta

Bavyera Hükümeti'nin yeni düzenlemesinin anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ileri süren İslam Federasyonu Başkanı Abdurrahim Vural, Bavyera Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı. Dün görülen ilk duruşmada tarafları dinleyen 12 kişilik mahkeme heyeti kararı 15 Ocak'ta açıklayacağını duyurdu. Mahkeme Başkanı Karl Huber, Abdurrahim Vural'ın katılmadığı davada federasyonu temsil eden avukata “Bavyera'daki uygulama için neden Berlin'deki bir cemaatin itirazı var” şeklindeki sorusu dikkat çekti.

Yasa yoruma açık

Cemaatin tüm Almanya'da üyesi olduğunu belirten İslam Federasyonu temsilcisi Avukat Jürgen Weyer ise, Bavyera'da 26 Temmuz'da yürürlüğe giren yasanın yoruma açık bir şekilde çok muğlak olduğunu ve Hristiyan sembollerine ayrıcalık tanıması nedeniyle de anayasanın eşitlik ilkesine ters düştüğünü vurguladı. Schleswig Holstein Eyaleti'ndeki yeni düzenlemeyi örnek gösteren avukat, “Orada istinasız bir şekilde tüm dini semboller yasaklanmıştır.

Bavyera ise kapıyı açıyı tutarak, türban kelimesini kullanmadan, Hristiyan ve Batı kültürü dışındaki tüm değerlere gizli bir yasak getirmiştir. Müvekkilim türban konusunda ısrarlı değildir. İtirazı eşitsizlik üzerinedir” dedi. Hükümet temsilcileri ise türbanın dini bir sembol olmaktan çok siyasi bir yanı olduğunu ön plana çıkartarak söz konusu yasanın dışında tutulması gerektiğini vurguladı.


Bavyera eyaletinin dini sembollerle ilgili yeni yasası, dinler arası eşitliğe aykırı oluğu gerekçesiyle Bavyera Anayasa Mahkemesi'nde görüşüldü. İslam Federasyonu Başkanı Abdurrahim Vural tarafından açılan davanın ilk duruşmasında itiraza karşı gelen eğitim bakanlığı temsilcisi türbana şapkalı çözüm bulduklarını söyledi. Hükümeti temsilen katılan bakanlık yetkilisi Ingeborg Berggreen- Merkel iki Müslüman öğretmenin derslere türban yerine şapka giyerek katıldığını belirtti. Karar 15 Ocak'a ertelendi.

Bavyera Eğitim ve Kültür Bakanlığı yetkilisi İngeborg Berggreen- Merkel, federal anayasa mahkemesinin kararına atıfta bulunarak, herhangi bir yasaklamanın söz konusu olmadığını söyledi. Okul hayatını düzenleyen yasanın 59. maddesinde yer alan dini semboller konusunun sadece öğrenci, veli ve diğer iştirakçilerin öğretmeninin dış görünüşünden etkilenme olasılığı durumunda anlam kazandığını vurguladı.

Mahkeme başkanının şimdiye kadar böyle bir durum söz konusu oldu mu? Veya uygulamadan dolayı öğretmen ya da öğrenci çevresinden gelen itiraz üzerine mahkemelik olundu mu? şeklindeki soruya ise Berggreen-Merkel, “Hayır şimdiye kadar hep karşılıklı görüşerek çözüm bulundu. Bavyera'da iki öğretmen derslere başörtüsü yerine şapka giyerek çıkıyor. Kendileriyle böyle bir uzlaşma yolunda gidildi. Şimdilik sorun yok” diye cevap verdi.

Ali MERCİMEK / MÜNİH