Güncelleme Tarihi:
“WILDERS’ın hükümet krizi yaratmaya çalıştığına dair tüm örneklere sahibiz çünkü yeni seçimler olursa partisinin tekrar kazanacağını umuyor ve başbakan olmak istiyor. Hata Dilan Yeşilgöz ve Pieter Omtzigt’de. Onlar Wilders’ı hükümete kabul ettiler, ırkçı ve İslamofobik bir adamı hükümete kabul ettiler ve bunu asla yapmamalıydılar. Umarım gelecekte bu, onlar için bir ders olur. Şu anda hükümetin, mültecilerin Hollanda’ya gelmesini engellemek için acil bir yasa çıkarma planları yaptığını görüyoruz. Hepimiz biliyoruz ki, hukuken böyle bir şey olamaz. Bu mümkün değil. Mevcut düzenleme, Danıştay karşısında ayakta kalamayacaktır. Dolayısıyla, eğer onlar da bunu bir acil durum yasasıyla yapmanın mümkün olmadığını görürlerse, belki de bir hükümet krizi yaşayacağız. Hükümet, mültecileri ‘günah keçisi’ ilan etme çabasında. Hollanda’daki tüm sorunların dışarıdan gelen insanlardan kaynaklandığını söylemeye çalışıyorlar. Elbette bu doğru değil. Bu insanlar, topluma katkıda bulunmak istiyorlar. Çalışmaya geliyorlar, yardım etmeye geliyorlar. Sorunlar, Hollanda’ya gelen insanlardan değil, Hollanda hükümetinin politikalarından kaynaklanıyor. Hollanda hükümeti yeterince konut yapmadı, eğitim sistemini finanse etmedi, gerçek sorunlar bunlar.”
‘NETANYAHU’NUN KUKLALARI’
Denk Partisi Meclis Grup Başkanı van Baarle, Hollanda’nın, Filistin-İsrail meselesindeki tutumunu da sert dille eleştirdi: “Filistin’de yaşananlar sebebiyle korkunç bir yıl geçti. İsrail’in işlediği suçları, öldürülen ve yerlerinden edilen binlerce insanı, açlık ve hastalığı görüyoruz ancak diğer yandan, pek çok insanın sesini yükseltmesi ve özgür bir Filistin için konuşması, bana umut ve güç veriyor. Batılı hükümetler İsrail’e silah veriyor. Bu, gelecekte şu anda Hollanda hükümetinde yer alan kişilerin bile savaş suçlarına iştirakten yargılanabilecekleri anlamına gelebilir. İki yüzlüler var ve hepsi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun kuklaları. Sadece Netanyahu’nun sözlerini söylüyorlar ve İsrail propagandası yapıyorlar. Pek çok Batılı hükümet, Filistin’de yaşananların suç ortağıdır. Hükümetimiz, İsrail’in sözde meşru müdafaa hakkını desteklediğini dile getirse de pratikte siviller zarar görüyor. İsrail’in gerçek amacı Filistin topraklarını ele geçirmek. Netanyahu’yu büyük bir İsrail haritasıyla gördük. Bu, onun hayali. Bu, bir meşru müdafaa değil bir saldırı savaşıdır. Netanyahu’nun gelecekte savaş suçlarından yargılanacağına inanıyorum.”