Güncelleme Tarihi:
Sovyetler döneminde Rusya'ya giriş yaparken vizeleri olmadığı için Yaşar Kemal ile birlikte gözaltına alındıklarını anlatan Zülfü Livaneli, “Bizi içerde tutarlarken Yaşar Abi espri yapmadan duramadı. Bana 'Türk polisine kendimizi tutuklattırdık. Ruslara tutuklatmasaydık ayıp olurdu' dedi. Daha sonra bizi bıraktılar tabi” dedi.
Aldıkları davet üzerine yine Yaşar Kemal ile birlikte Rusya’ya gittiklerini, Rusya’da kendilerine ormanın içinde ev tahsis edildiğini belirten Livaneli, şunları söyledi: “Akşam olunca herkes uyurdu. Yaşar Abi ile ikimizi uyku tutmaz, ormanda yürüyüş yapardık. Üçüncü gecemizde yine ormana doğru yürüdük. Orayı görelim burayı görelim derken kaybolduk. Çok ilerde bir Rus askeri gözümüze çarptı. Yanına gittik. Rusça dahil hangi dili biliyorsak hepsiyle konuşmaya çalıştık. Ancak karşımızdaki bizi anlamıyordu. Bunun üzerine Yaşar Abi, Türkçe okkalı bir küfür etti. Karşımızdaki asker ondan sonra Türkçe, Azeri olduğunu söyleyince ikimiz de bastık kahkahayı.”
Nebil Özgentürk de Yaşar Kemal'in kendisinin gazeteci olmasında büyük katkısının olduğunu anlatırken, “Biz onun hayranıydık. Röportajlarıyla Türkiye'de çığır açtı. Anadolu'dan gelen herkese kapısını açardı. Kebapçı açmaya gelene de yardım ederdi. Ben onun evine ilk gittiğimde 17 yaşındaydım” dedi. Sevengül Sönmez ise Yaşar Kemal'in eserleri ve edebiyatı üzerine uzun uzun bilgi verdi. Sönmez, Yaşar Kemal'in roman dilinin evrensel olduğunu anlattı. Gecede Osman Okkan'ın hazırladığı Yaşar Kemal belgeseli de gösterildi.