Güncelleme Tarihi:
Almanya'da Hessen Eyaleti Atatürkçü Düşünce Derneği'nin davetlisi olarak Frankfurt'a gelen gazeteci yazar Hürriyet Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç, Frankfurt'ta bir konferans verdi. Türenç, Frankfurt Marriot Oteli Salonu'nda yapılan ve büyük bir ilgi ile karşılanan konuşmasında seçim öncesi Türkiye'yi anlattı. Konferansa dinleyici olarak Hessen CDU Eyalet Milletvekili İsmail Tipi ve Frankfurt Belediye Meclisi Üyesi Ezhar Cezairli de (CDU) katıldı.
Gazeteci, yazar ve Hürriyet yazıişleri müdürü Tufan Türenç, konuşmasında şöyle dedi: "Bu seçim sadece iktidarı değiştirmeyecek. Bu rejim değişikliğine yol açabilecek. Türkiye'de başkanlık sistemine gidilecek. Başbakan Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı değil başkan olacak. Planın devamı da şöyle. Başbakan ilk beş yıldan sonra tekrar seçilmeyi planlıyor. 2023 yılında yani cumhuriyetin 100. yılında da başkan olacak. Onun için başbakanın devamlı 2023'ten bahsetmesinin sebebi budur. Bu seçim başbakan için çok önemli. Bu yüzden çok sert bir üslup kullanıyor. Muhalefete sert eleştiri yöneltiyor. Bugüne kadar bildiğimiz siyaset jargonu dışına çıkıyor. MHP'yi meclis dışına itmek istiyor. Böylece 400'ü aşkın milletvekili ile anayasayı değiştirecek bir çoğunluk istiyor. Bunun dışında seçim güvenliği de diğer bir faktör. Bir süre önce ABD'ye giden CHP heyetine Amerikalılar seçim güvenliği konusunda ne düşündüklerini sormuşlar. Seçimi dikkatle izlediklerini ifade etmişler. Gelişmeler 12 Haziran'dan sonra Türkiye'yi zor günler bekliyor.
Bugün Türk medyası tarihinin en zor günlerini yaşıyor. Gazeteler diledikleri haberi yazamıyor. Bir oto sansür yüreklere, beyinlere kazınmış. Gazete patronuna etki yapılıyor. En ufak bir açıkta maliyeciler üzerine gönderiliyor. Tarafsızlık maalesef giderek yok oluyor. Türkiye dünyada basın özgürlüğünde 138. sırada bulunuyor. Biz bunu yıllarca yazdık ama kimseye inandıramadık.
Hessen Eyalet Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Mahmut Telli konuşmasında "12 Haziran’da Türkiye’de seçim var. O gün herkes oy sandığına koşacak. Önümüzdeki dört yıl ülkeyi yönetmesini istediği partiye oy verecek. İnşallah yanlış yapmazlar. Şu anda ülkemiz seçim sathı mailine girmiş durumda. Türkiye’nin her yeri kim bilir kaç trilyon parti bayrağı, flaması ve amblemi ile donatılmış durumda. Bir seçim kampanyasının kaç yüz milyon TL’ye malolduğunu bilenler söylemez ama halkımız da, seçmenimiz de böylesine, deli gibi harcamaların, kaynağını sorup kurcalamayı aklına bile getirmez. Miting meydanları tam bir komedi dükkanı. İşsizlikten, yoksulluktan, açlıktan söz eden yok. Milleti nasıl refaha kavuşturacaklarını anlatan programlardan söz eden yok. Halbuki millet, işsizlikten, üretememekten, açlıktan, sadakaya muhtaç duruma gelmiş. Millete balık tutmayı öğreteceklerine, balık vermeyi yeğliyor liderler. Üç gün önce Atatürkü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı'mızı coşkulu bir biçimde kutladık. Bildiğiniz gibi 19 Mayıs 2011 ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün 130. doğum yıldönümüdür. Onun, işgal altındaki yurdumuzu kurtarmak üzere, Türk tarihinin en kutsal eylemini başlatmak için Samsun’a çıkışının 92. yıldönümüdür. Atatürk o günün karanlıkları ve ahlaksızlıkları içinde, vatan aşkıyla yanan ve etrafa ışık yaymaya çalışan gençliği görmüş ve milletinin sonsuz sevgisiyle birleştirerek 19 Mayıs 1919’da mücadeleyi başlatmış ve vatanımızı düşmandan kurtararak bugünkü sınırlarımızı çizmiştir. Onunla ne kadar övünsek azdır" dedi.