Basına özgürlükten sınıfta kaldık

AVRUPA Birliği (AB) Komisyonu dün yayımladığı İlerleme Raporu ve buna bağlı Strateji Belgesi’nde, Ergenekon sürecinden, 12 Eylül’de kabul edilen Anayasa paketine, ordunun sivil denetimine geçmesinden dış politikaya kadar birçok konuya yer verildi. Raporda yer alan konular ve değerlendirmeler özetle şöyle:
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
Gazetecilere otosansür baskısı
Türkiye’de özellikle Ergenekon davasıyla ilgili haber yapan basın mensupları, kendilerine karşı açılan yoğun davalara muhatap oldular. Tam 4 bin 91 dava açıldı. Bu durum endişe verici. Gazeteciler otosansür baskısı altındalar.
BASINA SİYASİ SALDIRI
İnternete orantısız yasak
Türkiye’de internet sitelerine orantısız şekilde erişim yasağı getirildi. Basına yönelik siyasi baskı endişe verici. Hükümeti eleştiren Doğan Medya Grubu aleyhine 2009 yılında verilen vergi cezasıyla ilgili mahkeme süreci devam ediyor. Bu davanın ardından basın otosansür uygulamıştır. Görevleriyle ilgili gazeteciler aleyhine askeri makamlar dahil üst makamlar ve siyasetçiler tarafından birçok dava açıldı. Genel olarak Türkiye’de gazeteciler hakkında çok sayıda dava açılması ve haksız nüfuz kullanımı basın özgürlüğünü zayıflatmaktadır.
ERGENEKON SÜRECİ
Sanık hakları endişe verici
Suç yapılanması olduğu iddia edilen Ergenekon’a yönelik soruşturma ve tahkikatlar, Türkiye’de demokratik kurumların işleyişine ve hukukun üstünlüğüne güveni artırmak için fırsat oluşturuyor. Ancak, tutuklamalarla yargılamalar arasındaki uzun süreler, sanık hakları açısından endişe verici.
ANAYASA PAKETİ
Referandum doğru bir adım
12 Eylül’de referandumla hayata geçirilen Anayasa paketi ‘doğru yönde atılmış bir adım’dır. Tüm siyasi partiler ve sivil toplumun katılımıyla anayasa reformuna desteğin artırılması gerekiyor. Kabul edilen anayasa maddelerinin uygulanması, Avrupa standartlarına uyumlu olmalıdır.
HSYK
22 üye gücü artırdı
HSYK ve Anayasa Mahkemesi üye sayısının artırılması olumlu oldu. HSYK üye sayısının 7’den 22’ye çıkması ve Cumhurbaşkanı’nın avukatlar ve hukukçular arasından üye ataması, HSYK’nın yargıyı temsil gücünü artırdı.
DEMOKRATİK AÇILIM
Zorunlu din dersi, koruculuk
Demokratik açılım, her türlü söyleme rağmen sınırlı oldu. Terörle mücadele kanununda terörizmin geniş tanımlanmasına dayanılarak, ifade özgürlüğü başta olmak üzere temel özgürlükleri kısıtladı. Köy koruculuğu hâlâ devam ediyor. Alevi açılımı kapsamında gerçekleşen 7 çalıştaya rağmen, zorunlu din ve ahlak dersleri devam ediyor. Gayri Müslim toplulukları ve Aleviler hiçbir baskı altında kalmadan dini faaliyetlerini sürdürebilmeliler.
DIŞ POLİTİKA
Barış adına takdir edici
Kıbrıs sorununun çözümü için aktif destek bekliyoruz. Ek protokolle ilgili (limanların Rumlara açılması) yükümlülükler yerine getirilmedi. Kıbrıs Rum Kesimi’yle ilişkiler normalleşmedi. Türkiye’nin özellikle Balkanlar, Irak, İran, Güney Kafkasya, Pakistan, Afganistan ve Orta Doğu barışı için gösterdiği çabalar takdir edici.
EKONOMİ
Krizden hızla toparlandı
Türkiye’de kişi başına düşen gelir, AB ortalamasının yüzde 46’sına ulaştı. Krizden sonra hızla toparlandı. Krizi geçen yılın ikinci yarısında yüzde 2 ile, bu yılın ilk yarısında ise yüzde 11 büyüyerek atlattı. Dış finansmanda sorun yaşanmıyor. Makro ekonomik istikrar hâlâ kırılgan, daha güçlü bir mali kural faydalı olacak.

AP RAPORTÖRÜ

TBMM’deki gergin ilişkiler üzücü

AVRUPA Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, Türkiye’nin demokratikleşme ve modernleşme çabalarında başarıya ulaşabilmesi için hükümet-muhalefet uzlaşmasının büyük önem taşıdığını vurguladı. Oomen-Ruijten, AB İlerleme Raporu’yla ilgili yaptığı açıklamada, “Siyasi partiler arasındaki çatışmacı siyasi atmosferden ve kilit siyasi kurumlar arasındaki gergin ilişkilerden büyük üzüntü duyuyorum. Şu anda TBMM çatışmanın hakim olduğu bir yer görünümünde. Uzlaşma ve mutabakat arayışı, reformların ilerletilmesi ve halkın yaşam koşullarının iyileştirilmesi (çatışmaya) üstün gelmeli” dedi.