Başbakanı FDP belirleyecek gibi

Güncelleme Tarihi:

Başbakanı FDP belirleyecek gibi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 14, 2021 12:18

Almanya’da 24 Eylül 2017 tarihinde yapılan genel seçimlerde Hıristiyan Demokrat Birlik Parti (CDU) yüzde 26.8, ‘kardeş parti’ Hıristiyan Sosyal Birlik Parti (CSU) yüzde 6.2, Sosyal Demokrat Parti (SPD) yüzde 20.5, Almanya için Alternatif (AfD) yüzde 12.6, Hür Demokrat Parti (FDP) yüzde 10.7, Sol Parti yüzde 9.2 ve Yeşiller yüzde 8.9 oy aldı.

Haberin Devamı

 

Başbakanı FDP belirleyecek gibi
SPD’nin başbakan adayı ve Genel Başkanı Martin Schulz, daha seçim akşamı “Seçmen büyük koalisyon istemedi” diyerek, CDU/CSU ile 2013 yılından beri sürdürdükleri ortaklığa son vereceklerini ilan etti.Daha sonraki günlerde olası koalisyon hesapları ve nabız yoklamaları başladı.Seçimlerden tam bir ay sonra CDU/CSU ile FDP ve Yeşiller bir araya gelip ‘koalisyon pazarlığına’ girişti.CDU Genel Başkanı ve Başbakan Angela Merkel, CSU Genel Başkanı Horst Seehofer, FDP Genel Başkanı Christian Lindner, Yeşiller Eş Başkanı Katrin Göring-Eckardt ve Cem Özdemir masaya oturup ‘Jamaika koalisyonu’ (siyah-sarı-yeşil) oluşturmak için sıkı bir pazarlığa tutuştular.
Herkes tam ‘anlaştılar’ diye düşünürken, 19 Kasım gece yarısına doğru FDP Lideri Christian Lindner, “Yanlış yönetmektense yönetmemek daha iyidir” diyerek masayı terk etti.
Bunun üzerine devreye Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier girdi.
Halkın refahı ve bir hükümet kurulması için milletvekillerine büyük sorumluluk taşıdıklarını hatırlattı.
Yani bir yerde bir dönem genel başkanlığını da yaptığı SPD’ye, dolaylı bir biçimde de olsa, “Büyük koalisyon hükümetini sürdürün” tavsiyesinde bulundu.

Haberin Devamı

PAZARLIKLAR UZUN SÜRDÜ
CDU/CSU ile SPD çok geçmeden görüşmelere başladı.
Ancak pazarlıklar uzun sürdü.
Şubat ayının ilk yarısında uzlaşma sağlandı ve delegelerin de onay vermesi üzerine 12 Mart 2018 tarihinde CDU/CSU ve SPD ‘Koalisyon Sözleşmesi’ni imzaladı.
İki gün sonra da Angela Merkel, üst üste 4’üncü kez başbakan seçildi.
*
İşte yine Almanya’da 26 Eylül’de yapılacak genel seçimlere 6 hafta kala koalisyon olasılığı hesapları yapılmaya başladı.
Son dönemlerde yapılan kamuoyu yoklamalarına bakıldığında ‘büyük koalisyon’ tamamen hayal gibi gözüküyor.
Seçimlerden en güçlü kanat olarak çıkması halinde CDU/CSU’nun en az iki ortağa ihtiyacı olacağından hareket ediliyor.
2017 yılındaki seçimlerden sonra olduğu gibi, CDU/CSU’nun yine FDP ve Yeşiller’le ortaklık etmenin yollarını arayacağından da.
Böyle bir durumda FDP’nin masayı terk etmeyeceğine kesin gözüyle bakılmakta.
Çünkü FDP lideri Christian Lindner, Kuzey Ren Vestfalya’da (KRV) ortaklık ettikleri Eyalet Başbakanı ve CDU/CSU’nun başbakan adayı Armin Laschet’i Berlin’de başbakanlık koltuğunda görmek istediğini söylüyor.
CDU/CSU ile ortaklığa hazır olduklarını da.
Christian Lindner, ‘Jamaika koalisyonu’nu tercih edeceğini de gizlemiyor.
Böyle bir durumda FDP, Armin Laschet’i başbakanlığa taşıyacaktır.
Ama FDP, Yeşiller ve SPD ile de ortaklık kapısını kapatmamaktadır.
FDP’liler “‘Trafik lambası koalisyonu’na da (kırmızı-sarı-yeşil) varız” demekteler.
Yeşiller seçimlerden daha güçlü çıkarsa, Annalena Baerbock, SPD daha fazla oy alırsa da Olaf Scholz, ‘Liberalller’ olarak bilinen FDP’lilerin desteğiyle başbakanlık koltuğuna oturacaktır.
Yani görünen o ki, şu andaki kamuoyu yoklamalarına göre, tüm başbakan adaylarının kaderlerini tabii önce seçmenler, ama sonra da FDP belirleyecektir.
*
Tıpkı 23 Mayıs 1949 tarihinde Alman Anayası’nın kabulüyle resmen kurulan Almanya Federal Cumhuriyeti’nin politikasında yıllarca söz sahibi olduğu gibi.
Oy oranı yüzde 5.8 ila yüzde 14.6 arasında değişen FDP, 1949-1956, 1961-1966 yıllarında CDU/CSU, 1969-1982 yıllarında SPD, 1982-1998 ve 2009-2013 yıllarında yeniden CDU/CSU ile ortaklık ederek yaklaşık 30 yıl Almanya’nın hem iç hem de dış politikasında etkin rol oynamıştır.
FDP, CDU’lu Konrad Adenauer’i, Ludwig Erhard’ı, Helmut Kohl’ü, Angela Merkel’i ve SPD’li Willy Brandt ile Helmut Schmidt’i başbakanlık koltuğuna taşımıştır.
İşte son dönemlerde yapılan tüm kamuoyu yoklamaları FDP’nin eline bu seçimlerden sonra yeniden böyle fırsatın geçeceğini göstermektedir.
FDP, 2017 yılındaki hatasını tekrarlamayıp, eline geçen bu fırsatı değerlendirerek hem iktidara ortak hem de iktidarda söz sahibi olmanın yollarını arayacaktır.
Aynı zamanda Almanya’nın yeni başbakanının belirlenmesinde, ülkenin ve toplumun geleceğinin şekillenmesinde de etkin bir rol oynayacaktır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!