Başbakan Scholz’un sancılı ziyaretleri

Güncelleme Tarihi:

Başbakan Scholz’un sancılı ziyaretleri
Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2022 12:01

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, 8 Aralık 2021 tarihinde pandemi belasının dünyayı kasıp kavurduğu sancılı bir dönemde göreve başladı. Doğru ve acil kararlar almak hiç de kolay değildi. Çünkü neyin doğru neyin yanlış olduğunu ve olacağını kimse bilmiyordu. Kaldı ki, Almanya gibi federatif sistemin hâkim olduğu bir ülkede ortaklaşa kararlar almak hiç de kolay değildi.

Haberin Devamı

Başbakan Scholz’un sancılı ziyaretleri
HER eyaletin farklı beklentileri vardı. Tabii eyalet başbakanlarının farklı planları ve farklı hesapları da. O nedenle SPD’li Başbakan Scholz’un işi hiç de kolay değildi.
Daha Scholz koltuğuna ısınamadan 24 Şubat 2022’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’ya savaş açtı.
Beklenmedik bu savaş, Scholz’un işini daha da zorlaştırdı.
Tam o günlerde Rusya ile Almanya arasındaki ‘Kuzey Akım 2’ doğalgaz boru hattının yapımı yeni bitmişti.
Almanya’ya daha fazla doğalgaz akacaktı.
Başta ABD olmak üzere Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin çoğu ‘Kuzey Akım 2’nin iptali için Almanya’ya baskıyı artırdı.
Başbakan Scholz, “Bu siyasi değil, ticari bir projedir” dese de baskıların artması üzerine ‘Kuzey Akım 2’ daha hayata geçmeden devre dışı bırakıldı.

Haberin Devamı

KOMİK DURUMA DÜŞTÜ
Scholz, benzer sıkıntıyı Ukrayna’ya Almanya’nın silah göndermesinde de yaşadı.
Başlangıçta, “Bizim yasal düzenlemelerimize göre savaş bölgelerine silah göndermek yasaktır” diyerek Ukrayna’ya Almanya’dan top, tüfek, tank gönderilmesine karşı çıktı.
Ve Almanya, Rusya’ya karşı özgürlük savaşı veren Ukrayna’ya 5 bin adet miğfer göndererek gülünç duruma düştü.
Ancak ABD, NATO ve AB’nin yanı sıra içten de baskıların artması üzerine Scholz tutumunu da kararını da değiştirmek zorunda kaldı.
Ukrayna’ya Alman tanksavarlar ve Stinger füzeleri gönderildi.
Tabii Rusya doğalgaz ve petrol sevkiyatını durdurunca, Almanya’da ciddi bir enerji krizi tedirginliği yaşanmaya başladı.
Bunun üzerine Başbakan Scholz, yeni enerji kaynakları araması için Yeşillerli Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck’i görevlendirdi.
Habeck, yollara düşüp Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) gitti.
Bugünden yarına olmasa da ileriye dönük bağlantılar yaptı.
Scholz da eylül ayında Suudi Arabistan, Katar ve BAE’yi ziyaret etti.
Almanya’da muhalefet partileri başta olmak üzere çeşitli çevreler, Scholz’un ‘insan haklarının ayaklar altına alındığı’ bu bölgeye ziyaretine sert tepki gösterdiler.
Bu, Scholz ve Almanya için verimli ama sancılı bir ziyaretti.
Ancak nedense aynı çevreler, Scholz’dan önce ABD Başkanı Jo Biden’ın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ve İngiltere’nin o zamanki Başbakanı Boris Johnson’ın Suudi Arabistan’ı ziyaret edip saatlerce görüşmelerine sessiz kalmışlardı.

Haberin Devamı

İÇTEN VE DIŞTAN TEPKİ GELDİ
İşte Almanya Başbakanı Olaf Scholz, cuma günü sancılı bir ziyaret daha gerçekleştirdi.
Covid-19’un ‘vatanı’ olarak bilinen Çin’e pandemi döneminden bu yana resmi ziyarette bulunan ‘ilk Batılı hükümet başkanı’ olan Scholz’a hem içten hem dıştan tepkiler ve eleştiriler yağdı.
AB ülkelerinin çoğundan yüksek sesle olmasa da Scholz’un Çin ziyaretini tasvip etmedikleri sinyali geldi.
Ana muhalefet CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanı Friedrich Merz, “Yanlış zamanda hatalı bir ziyaret” açıklamasında bulundu.
Hükümet ortağı Yeşillerli Federal Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ise daha açık konuşarak, “Almanya, Çin politikasını yeniden belirlemeli. Bizim Çin politikamız değişmeli” dedi ve Başbakan Scholz’un Çin ziyaretini ‘doğru bulmadığını’ gizlemedi.

*

Haberin Devamı

İyi de Çin, Almanya’nın en büyük ticaret partneridir.
İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2021 yılında 245 milyar Euro’ya ulaşmıştır.
Almanya’nın Volkswagen (VW), BMW, Mercedes gibi otomotiv devlerinin, Siemens, BASF, BAYER gibi dev şirketlerin Çin’de milyarlarca Euro’luk yatırımları ve kazançları vardır.
Her ne kadar Çin devlet şirketi Cosco’nun Hamburg Limanı’ndaki konteyner terminaline ortaklığına Başbakan Scholz’un tam destek vermesi hükümet ortakları Yeşiller ile FDP’yi küplere bindirip son günlerde ciddi tartışmalara yol açsa da Çin şirketlerin de Almanya’da milyarlık yatırımları vardır.
Bunları hiç şüphesiz Scholz’u eleştiren Alman politikacılar da biliyordur.
Tabii Çin’deki insan hakları ihlalleri, Tayvan’ı işgal tehdidi, Müslüman Uygur azınlığa baskı ve işkenceler, ‘köle işçilik’ haklı olarak her platformda eleştirilmelidir.
Ama diyalogsuzluğun, kapıları kapatmanın Çin’i yola getirmeyeceği de unutulmamalıdır.
Kapıları diyalog açar, Çin de ancak diyalogla yola getirilir.
O neden sancılı da olsa Scholz, doğru olanı yapmıştır.

BAKMADAN GEÇME!