Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'nın Bremen Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Wolfgang Jantzen, ülkenin köklü bir eğitim reformuna ihtiyacı olduğunu söyledi.
Pisa araştırmalarında ortaya çıkan göçmen kökenli öğrencilerin başarısızlığının “Köken veya sosyal durumla” değil, doğrudan eğitim sistemindeki fırsat eşitsizliği ve ayrımcılıkla alakalı olduğunu söyledi. Konu ile ilgili Hürriyet'in sorularını yanıtlayan Jantzen “Başarısızlığın nedeni insanların etnik kökeni olduğu kabul edersek, başarıyı getirmek için kökenlerini yok etmemiz mi gerekir? Bu mümkün değil. Aynı kökenden insanlar başka ülkelerde başarılı olabiliyor. BU da gösteriyor ki eğitimde başarısızlığın nedenleri insanların kökenlerinde ve sosyal durumlarında değil, eğitim sistemindeki eşitsizlikte gizli. Bu eşitsizliği de ortadan kaldırmak pekala mümkün” dedi.
Eğitim politikaya alet edilmemeli
Almanya'da var olan eğitim sisteminin “üstün” ve “başarısız” öğrenciler yaratarak toplumu kutuplaştırmaya götürdüğünü belirten Jantzen “Öğrenciler mümkün olduğu kadar uzun süre beraber okumalı. Eğitim sistemindeki üçlü ayırım (Gymnasium, Realschule ve Hauptschule) çocuk yaşta öğrencilere 'üst sınıf', 'alt sınıf' hissini veriyor. Okula giderken 'ben alt sınıf okulu öğrencisiyim' hissini yaşayan çocuktan başarı beklenemez. Eğitim sisteminin temel hatası bu sınıflandırma yaratan okul türleri. Karma okullar (Gesamtschule) ülke genelinde başarılı olamadı. Halbuki Pisa araştırması Karma Okulların başarısını belgeledi. Örneğin Wiesbaden'deki Helene-Lange Karma Okulu Almanya'da eğitim kalitesinde yıllardır listebaşı. Pisa araştırmalarında en başarılı olduğu ortaya çıkan Finlandiya'da eğitim politikası hakkında partiler üstü milli bir konsensüs var. Onlar, eğitim politikasının parti politikasına alet edilmeyecek derecede kutsal ve önemli olduğunun farkındalar. Almanya'da hiç bir siyasetçi eğitim politikasını oy avcılığını için kullanmamalı” dedi.
Çözüm köklü reformda
Alman eğitim sisteminin bozukluğunun yeni olmadığına dikkat çeken Jantzen “1970'li yıllardan beri Almanya eğitim konusunda hep Avrupa ülkelerinin gerisinde kaldı. 1960'lı yılların sonunda Willy Brandt eğitim alanında ciddi adımlar attı. Fakat arkası gelmedi. CDU sistematik olarak yapılacak reformları engelledi. Almanya gibi çok gelişmiş bir ülkede eğitim sistemi bu derece kutuplaşma yaratıyorsa bu sistemi sorgulamamız lazım. Tamamen demokrasiye hatta temel insan haklarına aykırı bir eğitim sistemi söz konusu. Eğitim sistemindeki çarpıklık toplumsal kutuplaşmayı yaratıyor. Partiler üstü, ideolojik saplantıları olmayan, farklı siyasi ve sosyal görüşleri temsil eden bir eğitim komisyonu oluşturulmalı. Hedef eğitimde daha adaletli, sosyal bir düzen ve aynı zamanda yüksek kalite olmalı. Pisa araştırmalarını ışığında böyle bir girişim kaçınılmaz. Devlet bunun için para harcamalı"dedi.