"Başarılarımız yetersiz"

2011 yılında Türk sporunun iyi bir sınav verdiğini ve başarılı bir yılı geride bıraktığını belirten Bakan Kılıç, “Tabi bu cümleyi duyanlar hemen Türkiye'de futbol şikesi üzerinden kaygılarını belki açığa vuracaklar ama bundan bağımsız olarak düşünmemiz lazım” dedi.

Türkiye'nin 2011'de de AK Parti'li önceki yıllarda olduğu gibi önemli uluslararası organizasyonlar gerçekleştirdiğini anlatan Bakan Kılıç, Erzurum'da üniversitelerarası kış olimpiyatları, Trabzon'da Avrupa Gençlik Oyunları, İstanbul'da Dünya Kadınlar Tenis Şampiyonası ve Dünya Güreş Şampiyonası'nın düzenlendiğini anımsattı.

Bu yıl Akdeniz Oyunları'nın Mersin'e getirildiğini ve çok sayıda spor tesisinin temelinin atıldığını ya da açılışının gerçekleştirildiğini ifade eden Bakan Kılıç, “2012 yılında yeni spor tesisleri yapmak için 2011 yılında planlamalarını açığa çıkardık. Bu yönüyle bakıldığında altyapı ve üstyapı yatırımları, sporcu eğitimleri, bütün bunlar birarada değerlendirildiğinde kazandığımız olimpiyat kotaları gibi, sporda 2011 yılını iyi bir yerde bıraktığımız düşüncesini bende oluşturmaya yetiyor” diye konuştu.

Bakan Kılıç, şöyle konuştu:
“Akşamdan sabaha olimpiyatlarda pek büyük başarılar yakalayabilmek mümkün değil. Fakat benim söylediğim şudur; olimpiyatlarda dünyada şu an en başarılı iki ülke ABD ve Çin Halk Cumhuriyeti. Bu ülkelerin sporcu yetiştirme eğitimlerinin ne yönde geliştiğine bakmak lazım. Bu ülkelerin olimpiyatlardaki başarılarının hangi zeminler üzerinde kurulduğuna iyi bakmak lazım. Her iki ülkenin nüfusu Türkiye'den kat kat fazla. Fakat Türkiye'nin madalya sayısı da nüfusu bizden kat kat az olan ülkelerle kıyaslandığında maalesef çok çok az. Dolayısıyla Türkiye'de lisanslı sporcu yetiştirme yönünde, lisanslı sporcu sayısını artırma yönünde ve bununla birlikte faal federasyonları sporcu eğitimlerine odaklama yönünde çok ciddi adımların atılması lazım.”

“Federasyonların büyük çoğunluğu özerk”

“Burada bütün görevlerin Gençlik ve Spor Bakanlığı'na düştüğü düşünülüyorsa hata ediliyor” diyen Bakan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü Türkiye'de federasyonların büyük çoğunluğu özerk. Özerk federasyonlar sporcu yetiştirme programlarında da sportif faaliyetlerinde de tamamen kendi kriterlerine, kendi belirledikleri yasalara göre hareket ediyorlar. Bu nedenle Türkiye'de federasyonlar istemedikçe, sporda tarihi başarıları yakalayabilmek mümkün değil. O nedenle ben bakan olduktan sonra iki tanesini gerçekleştirdim. Bundan sonra ayda bir bu organizasyonlara devam edeceğiz. Federasyonlarla biraraya gelip, Türk sporuna daha fazla katkıyı nasıl sağlayabiliriz sorusunun cevabını bulmaya çalışıyoruz.”

“Ümidim, madalya sayımızın da en az iki katı olması”

Bakan Kılıç, 2012 yılının olimpiyat senesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“2012 Londra Olimpiyatları'na gelince şu an için olimpik branşlarda 48, paralimpik branşlarda ise 50'nin üzerinde olimpiyat kotası kazandık. Tabi ki Haziran ayına kadar olimpik branşlardaki kota mücadeleleri devam edecek. 12 ülkenin bayan basketbol milli takımlarının Londra Olimpiyatları'na yönelik kota müsabakalarını Türkiye'ye kazandırdık. Seyirci avantajımızı da kullanarak belki Türk Milli Bayan Basketbol Takımı'nı da Londra'ya götürme imkanını yakalayabilir miyiz diye düşünüyoruz. Bütün bunlar için gayret ediyoruz. Gidecek sporcu sayısı, bir önceki olimpiyatların yaklaşık iki katı. Ümit ederim ki madalya sayımız da en az iki katı olur.”