Baş istihbaratçı zorda

Güncelleme Tarihi:

Baş istihbaratçı zorda
Oluşturulma Tarihi: Eylül 10, 2018 09:21

Almanya’da son günlerde tüm gözler ve oklar, iç istihbarattan sorumlu Federal Anayasa Koruma Teşkilatı (BfV) Başkanı Hans-Georg Maassen’a çevrildi.

Haberin Devamı

Baş istihbaratçı zorda
Sağ popülist Almanya İçin Alternatif’in (AfD) gençlik teşkilatı Genç Alternatif’in Saksonya Eyaleti eski Başkanı Franziska Schreiber, piyasaya yeni sürülen kitabında, Maassen’ın partinin izlenmesinin engellenmesi için birtakım tüyolar verdiği yer aldı. Franziska Schreiber, Hans-Georg Maassen’ın 2015 yılında, sonradan kendisi gibi partiden istifa eden AfD’nin o dönemdeki Genel Başkanı Frauke Petry ile birkaç kez görüştüğünü ve partinin Federal Anayasa Koruma Teşkilatı tarafından izlenmemesi için neler yapmaları gerektiği konusunda önerilerde bulunduğunu ileri sürdü. 

Tabii BfV’den hemen bir yalanlama geldi.
Her partinin temsilcileri ile olduğu gibi Başkan Maassen’ın, o dönemdeki AfD lideriyle bir araya geldiği, ancak herhangi bir tüyo verip, önerilerde bulunduğu iddialarının tamamen uydurma olduğu açıklandı.
Ancak buna rağmen kafalardaki soru işaretleri kaybolmadı.
Başta Yeşiller ve Sol Parti olmak üzere, diğer partilerden bazı politikacılar da BfV Başkanı’nı AfD’ye yakın bir tutum sergilemekle suçladılar.
Daha kafalardan bu yöndeki soru işaretleri kaybolmadan, Hans-Georg Maassen, Chemnitz’de Suriye ve Iraklı iki sığınmacının 35 yaşında bir Alman’ı bıçaklayıp öldürmesinin ardından kentte başlatılan gösteriler ve yabancı avı ile ilgili bir açıklama yaptı.
Başbakan Angela Merkel, aşırı sağcıların ve sağ popülistlerin kentte kin ve nefret yaydıklarını gösteren görüntülerin kesinlikle kabul edilemeyeceğinin altını çizerken, “Bunun bizim hukuk devletimizde yeri yoktur” dedi.
Merkel, yabancı görünümlülere dönük saldırı ve tepkileri sürek avı olarak niteledi.
Maassen ise tam aksi bir açıklama yaptı.
BfV Başkanı, “Medyada, Chemnitz’de aşırı sağcıların sürek avına çıktığı yönündeki haberlere duyulan şüpheyi ben de taşıyorum. İstihbaratın elinde sürek avına dair bilgi yok. Bu konuyla ilgili internette yayınlanan video görüntülerinin gerçek, otantik olduğuna dair bir delil yok” dedi.
Hatta daha da ileri giderek, “Benim dikkatli değerlendirmeme göre, bunun Chemniz’deki cinayetle ilgili olarak kamuoyunun dikkatini başka yöne çekmek için bilinçli olarak yalan bilgi olabileceğine dair iyi gerekçeler var” diyerek, medyayı suçlayıcı bir tutum sergiledi.
Maassen’ın bu yaklaşımı adeta, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın işine gelmeyen her şeyi “Fake news” (yalan haber) olarak nitelemesi gibiydi.
Oysa ki söz konusu videoda Chemnitz caddelerinde bir Afgan’ı kovalayıp ona saldırdıkları çok açık bir biçimde görülüyordu.
Saldırıya uğrayan Afgan sığınmacı, polise gidip şikayetçi olmuştu.
Birçok görgü tanığı, aşırı sağcıların Chemnitz sokaklarında yabancı görünümlülere saldırdıklarını, küfürler yağdırıp, hakaret ettiklerini söylüyorlardı.
BfV Başkanı Hans-Georg Maassen’ın bunları bilmemesi, duymaması, söz konusu görüntüleri görmemesi mümkün değildir.
İşte bu yüzden de Maassen’ın bu yöndeki açıklaması, AfD’nin dışındaki tüm köklü partiler tarafından eleştirilmektedir.
Hatta Hans-Georg Maassen’ın istifası bil istenmektedir.
Yeşiller de, Sol Parti de sağ popülist “AfD’yi koruyucu bir tutum sergilediği” gerekçesiyle Maassen’ı istifaya çağırdılar.
Hükümet ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) de öyle.
SPD’li Rheinland-Pfalz Eyalet Başbakanı Manu Dreyer, politika, medya ve görgü tanıklarının inandırıcılığından şüphe duyan birinin Federal Anayasa Koruma Teşkilatı’nın başında yeri olmadığını söyledi.
Yani istifa etmemesi halinde, Hans-Georg Maassen’ın görevden alınmasını gündeme getirdi.
SPD Genel Başkanı ve partinin Federal Meclis Grubu Başkanı Andrea Nahles ise daha da ileri gitti.
Andrea Nahles, Maassen’ın görüşünü paylaştığını söyleyip kendisine sahip çıkan Federal İçişleri, İmar ve Yurt Bakanı olan Hıristiyan Sosyal Birlik Parti (CSU) Genel Başkanı Horst Seehofer’i de topa tuttu.
Nahles, hem Bakan Seehofer’in hem de BfV Başkanı Maassen’ın bulundukları makamları hak ettiklerinden şüphesi olduğunu söyledi.
Yani bir yerde, hem Seehofer’in hem de Maassen’ın istifa etmeleri veya görevden alınmaları gerektiğini söyledi.
Evet, şimdi tüm gözler ve oklar Hans-Georg Maassen’a çevrildi.
Tabii Merkel kabinesinde yer alan ve “Göç, bu ülkedeki tüm sorunların anasıdır” diyerek dışlayıcı, ayırımcı ve bölücü bir yaklaşım sergileyen Bakan Seehofer’e de.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!