Güncelleme Tarihi:
Bu hafta bütün gözlerimiz Madrid derbisine çevrilmişti. Bir yanda formda Arda ve ekibi A.Madrid diğer tarafta zor günler geçiren Morinho ile takımı R. Madrid ve orada son haftaların çok tartışılan ismi Mesut Özil vardı.
Ama büyük kulüp, takım, oyuncu olmak böyle bir şey herhalde ki R. Madrid rakibine oynama şansı vermedi. Hırslı ve ateşli A. Madridli oyuncuların neşesini kaçırdı. Arda’nın sebep olduğu ve birde sarı kart gördüğü pozisyon sonrasında Ronaldo nefis bir serbest vuruş golüyle takımını öne geçirdi. Bu golün ardından sahada yaşanan sinir harbi sık bir şekilde duran oyun La Liga’ya yakışmadı. İkinci yarının 66. dakikasında Ronaldo’nun bakmadan (No-Look-Pass) Mesut’a verdiği pas ve onun golü maçın skorunu ilan etti. Arda 78. dakikada oyundan alındı. Bu tür maçları oynaya bilmesi için biraz daha tecrübe kazanması gerektiğini de anladı. Çok çalıştı ama olmadı. Diğer tarafta Mesut çok iyi olmamasına rağmen doğru zamanda doğru yerde oldu. Golünü attı ve rahatladı. Maçın unutulmaz anlarından biri ise başlamadan yaşandı. Morinho karşılaşma öncesi söylediği gibi tek başına sahaya çıktı. Onu ıslıklamak isteyenlere çağrıda bulunmuştu. Çok az bir kesimden tepki geldi. Daha çok alkış aldı. Bu hareketi ve seyircinin gösterdiği tepkiyle maçı maçtan önce kazandı.
Barcelona La Liga’da A. Bilbao’yu 5-1 mağlup etti. İki gol atan Messi bu yıl resmi maçlarda kaydettiği gol sayısını 84’e çıkardı. Almanların bombacısı Müller’in 1972 yılındaki 85 gollük rekoruna ulaşmak için sadece bir kez daha fileleri havalandırması gerekiyor. Sene sonuna kadar önünde ligde üç, şampiyonlar liginde de oynayacağı bir toplam dört maç daha var. Yani rekorun gelmesi an meselesi gibi duruyor. Ama Barcelona takım olarak ta rekorları alt üst etmeye devam ediyor. Bu hafta da kazanarak La Liga’da 14 maçta 40 puana ulaştılar. Bu da ezeli rakipleri R. Madrid’in 1991/1992 sezonunda 14 maçta 12 galibiyet 2 beraberlikle elinde bulundurduğu İspanya ligindeki en iyi sezon başlangıcı rekorunu ele geçirmeleri anlamına geliyor. Şu an da ikinci A. Madrid’in 6, üçüncü R. Madrid’in ise 11 puan önündeler. Çok erken bir tahmin ama şampiyonluğu vermeleri çok zor bir ihtimal gibi duruyor.
İngiltere Liginde M. United çılgın bir maçın ardından Reading’i ilk 37 dakikada atılan gollerle 4-3 yenerken, M. City sahasında Everton ile berabere kaldı. Chelsea ve Arsenal haftayı puansız kapadı. Liverpool Nuri’nin forma giymediği maçta tek golle kazandı. Önümüzdeki hafta M. City evinde M. United’ı ağılayacak. Bu Galatasaray için iyi bir haber olmaya bilir. Çünkü hafta arası Cluj ile oynayacak olan United hafta sonu oynayacağı derbiyi düşünerek maça fazla asılmayabilir. Ama ipler Cimbom’un elinde. Puan ya da puanlar alsın işi bitirsin.
İtalya Seria A’da Juventus Torino derbisinde gülen taraf olurken liderliğini de devam ettirdi. Takipçileri Napoli ve İnter’de haftayı üç puanla kapatan takımlardı. Milan ıse Catania deplasmanında geriye düştüğü maçı çevirmeyi başardı.
Fransa’da Paris SG ligin orta sıralarında yer alan Nice deplasmanından puansız dönerken İbrahimiviç’n golü bu kez yetmedi. Lyon ise son şampiyon Montpeiller’i devirerek liderliğini devam ettirdi. Mevlüt’ün son 20 dakikasında oynadığı maçta St. Rennes ilk yarıyı 2-0 geride kapadığı maçta ikinci yarıda bulduğu üç golle üç puanı aldı.
Avusturya’da haftanın maçında lider A. Wien RB Salzburg deplasmanındaydı. Karşılşama golsüz sona ererken A. Wien liderliğini devam ettirdi. İsviçre’de Basel evinde St. Gallen’ı yenip Sion deplasmanda Young Boys karşısında 1- 0 öne geçtiği maçta sahadan 3-1 mağlup ayrılınca ligde ikinci sıraya yükseldi.
İsviçre Süper ligi haftaya oynanacak kupa maçları sonrası Şubat ayının başına kadar tatile giriyor. Belçika’da Anderlecht bu haftada galip geldi ve ikinciyle puan farkını altıya çıkardı. Hollanda’da haftanın maçında Ajax evinde PSV Eindhoven’ı konuk etti. Karşılaşmadan 3-1’lik skorla galip ayrılan ev sahibi ekip üç hafta önce liderlik koltuğuna oturan rakibini üçüncü sıraya kadar indirdi. Hollanda liginde zirvenin yeni sahibi ise sahasında kazanan Twente oldu.