Güncelleme Tarihi:
BU ismi şimdiye kadar duymadıysanız da yakında mutlaka duyacaksınız, çünkü başarının asla tesadüf olmadığını ve büyük emek istediğine Eren Bektaş’ın hikayesinde de rastlıyoruz. Aslen Tuncelili olan ve 3,5 yaşındayken geldiği Almanya’da kuaförlük ve daha sonrada makyaj uzmanlık eğitimi alan Eren, 20 yıllık meslek hayatına önce kuaförlükle başlayıp daha sonra saç ve makyaj uzmanlığında adım adım zirveye tırmanmış... İsmi, en ünlü saç ve makyaj uzmanları arasında geçiyor. Hatta L’Oréal’da kendi ürünü bile var... Kendi ismini taşıyan 5 yıllık çalışmanın ürünü cilt bakım serisi de piyasaya çıkmak üzere. Birçok kadının saçları ve makyajları hakkında merak ettiklerini işin uzmanına sordum. Ve işte Eren ile sohbetimiz...
Bu mesleği nasıl yapmaya başladınız?
Meslek hayatıma kuaförlük eğitimi alarak başladım. Ablam da kuafördü. Okulu bitirince önce onun salonunda çalışarak mesleğe başladım. Daha sonra 7-8 yıl çeşitli salonlarda çalıştim. Bu meslekte saç ve makyajı bir bütün olarak gördüğüm için Almanya’nın en ünlü makyaj eğitim okulunda 1,5 yıl makyaj uzmanlığı eğitimi aldım . Bu okulun parasını da yine çalışarak ödedim. Okulda yetenekli olduğum fark edelinice çok ünlü bir ajanstan ilk iş teklifini aldım. Zaten dünyaca ünlü makyaj artistlerinin coğu bu bu okuldan çıkıyor ve bu yüzden ajanslar da ünlü müşterileri için bizleri seçiyor. Tek şart işinde çok iyi olmak. Ama şunu itiraf etmeliyim ki; beni bu noktaya getiren başta annem olmak üzere güçlü kadınlardır. Onlar bana güvenip arkamda durduğu için bu pozisyondayım.
BEN BİR SANATÇIYIM
Bu mesleğe başlarken dünyaca ünlü starlarla çalışacağınız aklınıza gelir miydi? Bu nasıl gerçekleşti?
Gerçek şu ki; çalışarak, savaşarak başardım bunu. Benim en büyük şansım en sevdiğim branşı seçmek oldu. Kendimi bir sanatçı olarak görüyorum. Saç ve makyaj bir konsept ve güzel bir konsept de estetik yeteneğin bir parçası. Yani başarım sadece çok güzel saç kesip, çok güzel boya yapmaktan gelmiyor.
Ünlülerle çalışmaya başlamanız nasıl oldu?
Yaptığım işte yeteneğim ve özgüvenim ajansların dikkatini çekti. İnsanlarla iletişimim ve empati gücüm yüksektir. İlk VIP müşterim Jutta Speidel’di. O zamanlar nasıl heyecan ve mutluluk yaşadığımı tahmin edemezsiniz.
Sizi dünyaca ünlü isimler de sık sık tercih ediyor. Onlarla çalışmak nasıl?
Ünlülerle çalıştıkça son derece kaprisli oların varlığını görüyorsunuz. Bu isimler bizim camiada tanınıyorlar Zaten belirli bir birikimden sonra tolere etme sınırınızda gelişiyor. Sizin müşteriye nasıl davrandığınız ve güven verebilmeniz çok önemli. Bazen ortaya çıkabilecek tedirginlik de doğal. Tabii yine de istisnai isimler de var camiada, sanatınız kusursuz da olsa memnun etmek çok zor olabiliyor.
ÇALIŞMAK İSTEMEDİKLERİMİ REDDEDEBİLİYORUM
Asla birlikte çalışmam diyeceğiniz bir ünlü var mı?
Bu soruyu mesleğe ilk başladığım yıllarda sorsaydınız cevabım farklı olurdu. Ama şimdi böyle bir lüksüm var ve evet çalışmak istemediklerimi reddedebiliyorum. Mesela Bar Rafaeli’yi reddettim. Camiada şöhreti var. Kimse kolay kolay kabul etmez bu ismi... Naomi Campbell zaten hep peruk kullandığı için sadece peruğu yaparım. Ama onun da makyajını reddettim.
Şimdiye kadar beraber çalıştığınız dünyaca ünlü isimler hakkında da ip ucu verebilir misiniz? Gerçekte nasıllar?
Almanya’nın en önemli oyuncusu Iris Berben’le her yıl Berlinale Film Festivali’nde beraber çalışıyoruz. Gerçekten en sevdiğim sanatçılardan biridir. Çok iyi kalpli bir insan. Bir keresinde annesiyle telefon aldı. Konuştuktan sonra bana sarılarak hüngür hüngür ağladı. Bundan çok etkilenmiştim... Hemen hemen Alman medyasındaki bütün ünlülerle çalıştım diyebilirim. Mesela Andie Mcdowell çok sempatik bir sanatçı. Kate Moos gerçekten cool bir kadın. Geçen yıl hem tanıştık hem de onun ve sevgilisinin saçını ve makyajını yaptım Avusturya’da. Çok sempatik ve her anlamda cool bir kadın. Bana göre o, Komplet Styling. Yani aslında saçı ve makyajı yapılmış ama yapılmamış gibi görünen tarzı ile yıllardır bizim camiada konuşulur. Bunu en güzel başaran ender isimlerdendir Kate Moos... Susan Sarondon beraber çalışırken o kadar mütavazi ve kesinlikle divalıktan uzaktı ki hayret ettim, onunla çalışmak da çok zevkliydi. Sharon Stone aynı şekilde düşünülenin aksine çok rahat çalıştığım bir isim. Saçını yaprırır ama kesinlikle başkasına makyaj yaptırmaz, makyajını kendisi yapar... Diva isim Mariah Carey gittiği her yerde her şey beyaz olsun ister ama yapılan işi beğenirse hiç divalığı kalmaz. Lily Cole, Kimberly Stewart, Astrid Berges Frisbey, Nadja Auermann da birlikte çalıştığım ünlülerden.
UZMAN GÖRÜŞÜ OLARAK BANA DANIŞIYORLAR
Aynı zamanda L’Oréal’ın Almanya yüzüsünüz. Bunun önemli katkıları oldu mu?
Tabi ki. Mesleki anlamda L’Oréal Paris’le çalışmak, onlar için ürün üretmek büyük başarı. Almanya’da ilk ve tek çalıştıkları kişi benim. Avrupa’da da tek Türk benim. Reklam filminde beni istemeleri çok gurur vericiydi. Bunun yanısıra zaten Alman televizyon kanallarıyla ve yazılı basında moda dergileriyle sürekli işler yapıyorum. Uzman görüşü olarak bana başvuruyorlar.
Yanlız mı çalışıyorsunuz yoksa bir ekiple mi?
Önemli geceler için 13 kişilik ekiple çalışıyorum. Ekibimdeki isimlerin hepsi mesleğinde uzman kişiler. Yaşlısı da var genci de.
Mesleğinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Kadınları ve erkekleri güzelleştiren, daha doğrusu güzeliğinin daha çok ortaya çıkmasını sağlayan sanatçıyız aslında. Yaptığım işi iş olarak hissetmedim. Mesleğime aşığım ve bana sağladığı imkanları seviyorum. Benim için para her şey değil Allah’a şükür. Müşterilerime ‘trend olanı değil size yakışanı yapıyorum, bana güvenin’ diyebiliyorum.
HELİKOPTERLE, ÖZEL JETLERLE İŞE GİDİYORUZ
Meslek hayatında yaşadığınız bize anlatabileceğiniz ilginç teklif veya olaylar var mı?
Özel jetlerle uçuk fiyatlar teklif edilen işlere giderken mesela ‘13 kişilik ekibim için de özel imkanlar sunmanızı istiyorum’ diyorum hemen kabul ediyorlar. Helikopter ile gittiğim iş de çok oluyor. Tabi bu bahsettiğim işler ünlülerle değil müthiş zengin müşterilerle olan işler. Özel geceler, için dünyanın heryerinden teklif geliyor.
Saç ve makyajla 10 yaş genç veya yaşlı bir görünüme sahip olabiliyoruz. Nasıl oluyor bu?
Doğru kesim, fön ve doğru makyajla bu yaş farkı yapılabiliyor. Bu işin sırrı benim gibi zaten dünyaca ünlü saç ve makyaj artistleri tarafından biliniyor ve ünlülerin de bu yüzden vazgeçemedikleri isimler var.
Önümüzde dönemin saç ve makyaj trendleri nasıl olacak sizce?
Trendleri belirleyen sokak ve gençlerdir. Moda tasarımcıları veya saç ve makyaj uzmanları bu akımı sokaklardan alırlar. Saç renk ve kesiminde 90’lı hatta 80’li yıllara dönüş olacak diye düşünüyorum. Balayaje teknik olarak daha çok kullanılacak. Yani trend retroya kaçıyor.
HER SAÇ HERKESE YAKIŞMAZ
Saç kesimi ve cilt bakımında olmazsa olmazlarınız nelerdir, onlardan bahseder misiniz?
Kadın veya erkek hiç farketmez kişi kesim yaptıracaksa eğer onun saç tipine, hayat tarzına, kişisel tarzına, cilt rengine, boyuna en uygun modeli seçmeli. Ben müşteri oturuyorsa mesala hemen ayağa kaldırırım ve komple bir görünüşüne bakarım. Bu bir uzmanlık işidir ve bu konuda mutlaka bir uzman görüşü alınmalı. Müşterinin yanlış hayallere kapılması önlenmeli. Her beğendiğiniz saç size uyacak diye bir kural yok!... İşte tam bu noktada kuaförlük ve saç uzmanlığı ayrılır.
Saçların doğru kesimi birçok faktörü içinde barındıran bir işlem, yüz hatlarınıza, boy ve kilonuz da dahil saç kalitesi ve hayat biçimi göz önüne alınarak yapılmalıdır. Mesela küçük alınlı biraz basenli bir müşteri illa istese bile ben asla pony kesmem. Saç rengini korumak için saçı yıpratmayan, kimyasal içerik barındırmayan, saç rengini soldurmayan organik şampuanlar kullanılmalı. Bana göre saç bakımının en temel adımı şampuan seçimidir.
Makyaj ve tekniklerine olan ilgi, özellikle Youtube gibi sosyal kanallar sayesinde yükselişe geçti. Siz bu yeni akımı nasıl buluyorsunuz ?
Bence Youtube veya sosyal medya kanalları aracılığıyla kulaktan dolma makyaj bilgisi ve sözde makyaj uzmanları korkunç. Bunları takip eden bir sürü genç insan da etkilenip ağır makyaj yapmaya başladı. Bir bakıyorsun 15 yaşında bir genç kız 35 yaşının makyajını yapıyor. Yazık.
İŞİN SIRRI MAKYAJLI OLUP MAKYAJLI GÖRÜNMEMEK
Herkes makyaj uzmanı olamayacağına göre bu işin doğrusu ne?
Benim makyaj uygulama tercihim hep doğallıktan yana oldu. Kişinin yüz anatomisine ve karekterine uygun, kişiyi değiştirmeden yapılan makyajlar en başarılı olanlarıdır. Günlük hayatta ne kadar az makyaj yapılırsa o kadar iyidir. Yani işin sırrı, aslında makyajlı olup makyajlı görünmemektir.
Zaten zirvedesiniz ama yine de geleceğe yönelik planlarınızı sormak istiyorum?
Kendi ismimle 5 yıllık son derece titiz bir çalışma ve araştırma sonucu hazırladığım Eren Bektaş cilt bakım serisini piyasaya çıkarmak üzereyim... Bu ürünün çıkış fikri annem. Ege Bölgesi’nde üretilen kantaron bitkisinin yağından yararlanarak Avrupa standartlarında hazırlanan ürünlerim Almanya’daki bir laboratuvarda üretildi. Fiyat olarak 180- 220 Euro civarında. Belki çok ucuz değil ama exclusive bir ürün ve bu yüzden fiyatı normal. Ürünler öncelikle beraber çalıştığım Kate Moos, Naomi Campbell, Ayda Field, Pamela Anderson, Nicole Scherzinger gibi ünlülere ulaştırıldı.
EREN’DEN ÖNERİLER
* Makyajdan önce cilt nemlendirici bir kremle iyice hazırlanmalıdır. Çok az bir kapatıcı ve illaki olacaksa tek tek uygulanmış ipek takma kirpik. Tabi ki fazla abartmadan, net veya mat bir ruj ile parlatıcı. Podyuma veya sahneye çıkmayacaksanız kesinlikle günlük hayatta bunları kullanmanız yeterlidir...
* Saçımız en önemli aksesuarımız, cildimiz ise dünyanın en pahalı houte couture kıyafetimizdir. İyi bakalım ve kıymetini bilelim... Ben kesinlikle kadınlarda uzun saçı ve kadın gibi görünümü seviyorum. Kısa saç çok az kadına yakışır.
* Saç veya kaşınızı boyatırken önce hep 2 ton açığını deneyin. Hemen koyu yapmayın çünkü koyulaştırma işlemi, açma işlemine göre daha kolaydır.
* Genetik yaşlanmanın önüne geçemeyiz ama her yaşta güzel ve sağlıklı gözükebiliriz. Kesinlikle makyajlı yatağa gitmeyin. En önemli şey cilt temizliğidir...
* Annemden öğrendiğim ve benim de uyguladığım cildinize iyi gelecek ve kolayca evde kendiniz yapabileceğiniz bu maske hem cildinizi temizler hem de besler:
1 yemek kaşığı yoğurt, 1 tatlı kaşığı karbonat, 3 damla limon suyunu karıştırıp yüzünüze soft masaj yaparak uygulayın. Yaklaşık 20 dakika sonra ılık suyla yıkayıp nemlendirici kullanın.
SERENAY ÇOK AVRUPAİ
Kimseyi kırmak istemem ama Türkiye’de pek fazla tanıdığım kimse yok. Sezen Aksu, Ajda Pekkan ve Bülent Ersoy’u sürekli kendilerini yenileyen kimlikleri nedeniyle beğeniyorum. Ancak Serenay Sarıkaya’yı saç, makyaj ve stiliyle beğeniyorum. Her şeyi doğru orantılı ve düzgün yapıyor. Yüz anatomisi de oldukça Avrupai.