Güncelleme Tarihi:
Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Nurcan Taylan, Dünya Şampiyonası için iyi bir hazırlık dönemi geçirdiğini ve yaklaşık 8 ay çalışmalarını sürdürdüğünü anlatarak, “Antrenmanlarda dünya rekorlarına yakın dereceler çıkardım. Dünya Şampiyonası'nda kazanacağım altın madalyanın, Londra'daki altın madalyaya eşdeğer olduğunu düşündüm. Yarışmalar yaklaştığında defalarca doping kontrolüne giriyoruz. Hiçbir kontrolden de kaçmadım. Ekim ayının 17'sindeki kontrole girdim, sonuç negatif çıktı” dedi.
İlk kontrolden 9 gün sonra tekrar doping kontrolüne girdiğini hatırlatan Taylan, şöyle devam etti:
“Yine Ekim ayının 26'sındaki milli takım kampı normalde Çorum'da olmasına karşın, ailemden ayrılmak istemediğim için, erkek takımıyla birlikte Ankara'da kampa başladım. Buradaki kampta kendi isteğimle doping kontrolüne girdim. Bunun sonucu pozitif çıktı. Büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Çünkü bu konuda en ufak bir suçum olduğunu düşünmüyorum. Çünkü kendimi hep koruyarak, kollayarak bu kadar madalyalar kazandım. Hiçbir sporcu yarışmalara bir hafta kala stereoid maddesini kullanmaz. Asla böyle bir şeye tenezzül etmez. Ben de spor kariyerim boyunca böyle bir şeye tenezzül etmedim. Dünya, olimpiyat ve Avrupa rekorlarına imza atan bir sporcuyum. Benim için turnuva niteliği taşıyan bir şampiyona için asla böyle bir şeye tenezzül etmem, etmedim. Bir takım şer güçler ve bir takım kişilerin bilgim dışında yasaklı maddeyi tarafıma verdiğini düşünüyorum. Eğer bunu da ispat edebilirsek, olimpiyatlarda yarışıp hedef koyduğum dereceleri elde etmek istiyorum. Şu an sıkıntılı günler geçiriyorum. Bu döneme alışmak gerçekten çok zor. Bu benim hak ettiğim bir sonuç değil. İnşallah toparlayacağımızı düşünüyorum.”
Milli takımın Ankara'da kamp yaptığı otele istemeye istemeye gittiğine dikkati çeken milli sporcu, “Ben kampımı Ankara'da sürdürdüm. Bu arada yapılan doping kontrollerinde hiçbir sorun çıkmadı. Ankara'da bir otelde kamp yaptık. Erkek takımı da burada kamp yapıyordu. Kampa girdikten 3 gün sonra doping kontrolüne girdim. Benim ismim doping için geçmemesine karşın ben kendi rızamla kontrole girdim. Burada problem çıktı” diye konuştu.
“Laboratuvar sonuçlarına göre 2-3 gün, benim bu ilacı aldığım gözüküyor” diyen Nurcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Büyük bir ihtimalle birileri tarafından bana verildiğini düşünüyorum. Yediğim ya da içtiğim bir şeyin içine atılmış olabilir. Benim suçum yok. Suçsuz olduğumu ispat edeceğimi düşünüyorum. Bu sürede inanç ve sabır gerekiyor. Çünkü ben bu spora yıllarımı verdim. Hayatımı verdim. Çocuk yaşta başladım. Çeşitli sıkıntılarla bir yerlere geldim. Kendi gücümle geldim. Umarım sorun olmaz, tekrar podyumlara dönmeyi istiyorum. Yaklaşık 2 aydır antrenman yapmıyordum ama tekrar başladım. Türkiye gerçekten büyük bir değerini kaybediyor. 20 gün veya 1 ay antrenman yapsam olimpiyat şampiyonu olabilecek performansım var. Türk halkından özür diliyorum. Neden, çünkü kendimi koruyamadım. Bu bir haftada kendimi korumam gerekiyordu. Bir şekilde birilerinin verdiğini düşünüyorum. Kimseyi suçlayamam. Bazı şeyler zamanla oturacak. İnsanların vicdanlarına bırakıyorum.”
Federasyona sitem
Nurcan Taylan, yaşanan süreçte Türkiye Hentbol Federasyonu'nun şaşkınlık yaşadığını belirterek, “Bana sahip çıksalar daha iyi olurdu diye düşünüyorum” dedi.
Kendisinin spor salonundan çıkmayan bir sporcu olduğunu vurgulayan Taylan, “Bu nedenle federasyon yetkilileriyle diyaloğum olmadı. Onlar da olayın şaşkınlığı ve sorumluluğu içindeler. Onlar da büyük bir değeri kaybediyorlar. Sahip çıksalar daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Federasyonun da yapacağı bir şey yok. Önümüzde bir süreç var. Verilen bir ceza yok. Onların da üzgün olduklarını düşünüyorum” değerlendirmesini yaptı.
Nurcan Taylan, umudunu kesmediğini ve haklı olduğunu düşündüğünü ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“İnşallah tekrar yarışmalara dönerim. Londra'da zirveye çıkıp final yapmak istiyordum. Tabii ki bu hayalimin gerçekleşmesini istiyorum. Bunu hak ettiğimi düşünüyorum. Bir bayan için ağır bir spor. Başarılı bir şekilde nokta koymak istiyorum. Antrenmanlarda çalıştırdığım sporcularım da var. Antrenman yaparlarken onları hep şeref kürsüsünde hayal ediyorum. İleride antrenörlük olabilir, yöneticilik olabilir, spora her alanda hizmet vermek istiyorum. Haklı olduğum bir şeyde ceza almak istemiyorum. Bir insana suçsuz yere de 'sen suçlusun' denemez.”
Avukat Küçükgüngör: “Nurcan'ın iyi niyetine inanıyorum”
Uluslararası Halter Federasyonu'nun (IWF) gerçekleştireceği mahkemede, Nurcan Taylan'ın avukatlığını üstlenen Ankara Üniversitesi (AÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Spor Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Erkan Küçükgüngör, milli sporcunun suçsuz olduğuna inandığını söyledi.
Konuyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Küçükgüngör, “Benim bu alanda akademik olarak çalışmalarım var. Dolayısıyla uluslararası uygulamayı yakından takip ediyoruz. Nurcan hanımın anlattıklarını değerlendirdiğimizde ki ben onun beyanlarına kesinlikle itibar ediyorum. İyi niyetine inanıyorum. Değerlendirme yaptığımızda mantıksal ve hukuksal bir takım sıkıntılar olduğunu gözlemliyoruz. Vücuduna iradesi olmadan bu yasaklı maddelerin sokulduğuna inanıyorum” diye konuştu.
Mahkemede, savunmalarını hukuki argümanları tıbbi verilerle de destekleyerek ortaya koyacaklarını anlatan Prof. Dr. Küçükgüngör, şöyle devam etti:
“Hukuki anlamda netice alabileceğimizi düşünüyorum. Önümüzdeki Avrupa Şampiyonası'na ve ardından da Londra Olimpiyatları'na Nurcan hanımı yetiştireceğimize inanıyorum. Bu konuda hukuki gerekliliği sonuna kadar yapacağız. Milli bir dava. Bakanlıktan, Genel Müdürlüğe ve her Türk ferdine kadar herkesi ilgilendiriyor. Milli bir değer, Türkiye'de yetişmiş, ne yazık ki gerekli ölçüde sahip çıkılmamış.”
Küçükgüngör, mahkeme gününün henüz belli olmadığını belirterek, “Bu konuyla ilgili tebligat almadık. Federasyon yetkilileriyle temas halindeyiz” dedi.
Mahkemedeki savunmalarında sürecin bütününü değerlendireceklerine dikkati çeken Küçükgüngör, şunları söyledi:
“Paris'e kadar uzanan bir süreç. Bu süreci tıbbi ve hukuki anlamda irdeleyeceğiz. Buradan lehimize olan olayları ayıklayıp, savunmamızı bu çerçevede ortaya koyacağız. Yakın zaman önce uluslararası bir federasyonda bir sporcunun yiyeceğine yasaklı maddenin karıştırıldığı, sonucunda da doping teşkil eden madde tespit edildi. Fakat bu ispatlandıktan sonra sporcuya ceza verilmediğini, sadece katıldığı müsabakadan men ve aldığı ödüllerin iadesi şeklinde uygulamanın söz konusu olduğunu biliyoruz. Argümanları destekleyecek bir şey. Bunun örnekleri var. Hukuki ve tıbbi yönde ispatlayabilirsek, ben Nurcan hanımın en makul şekilde yarışmalara katılabileceğini umuyorum.”
Sürecin istemedikleri şekilde gelişmesi durumunda ise hem sporcunun, hem de federasyonun ağır cezalar alacağını vurgulayan Küçükgüngör, “Oldukça ağır cezalar alırız. Sporcu bazında ömür boyu yasaklamaya kadar gidebilir. Türkiye federasyonu uzun süreler milli müsabakalardan men edilebilir. Bu tür müeyyideler var. Mahkeme, Antalya'da gerçekleştirilecek Avrupa şampiyonasında yapılabilir. Bu bir ihtimaldir. Nasıl karar alacaklar bilmiyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.