Güncelleme Tarihi:
Hitler döneminde 1938 yılında 9 Kasım’ı 10 Kasım’a bağlayan gece Almanya’nın çeşitli kesimlerinde, Avusturya’da ve Çekoslovakya’da naziler, organize bir şekilde Yahudilere dönük bir yağmalama hareketine giriştiler.Yahudilere ait evleri, marketleri, işyerlerini ve sinagogları (haralar) ateşe verip, camlarını kırdılar.Resmi verilere göre o gece 91 Yahudi asıllı Alman vatandaşı naziler tarafından öldürülmüş, binlercesi de işkence görmüştür.Gözlemcilere göre o gece öldürülen Yahudi kökenli insan sayısı binin üzerindedir.30 bine yakın Yahudi erkek tutuklanmış; Sachsenhausen, Dachau ve Buchenwald’daki toplama kamplarına gönderilmiştir.Sokakları dolduran ve cam kırıklarından oluşan yığınlar yüzünden de bu vahşi harekete tarihe pogrom olarak geçen Kristallnacht (Kristal Gece) adı verilmiştir.Hitler rejimi bu olaylardan Yahudileri sorumlu tutmuş ve Almanya Yahudi Cemaati’ni 1 milyar Reichsmark (o günün değeriyle 380 milyon Euro) para cezasına çarptırmıştır.İşte bu, Yahudi soykırımının ilk sinyalidir.
***
Daha sonraki yıllarda Hitler rejiminin saf ırk (aryan) çılgınlığı nedeniyle milyonlarca Yahudi, naziler tarafından öldürülmüştür.Rejim karşıtları da...Milyonlarca Yahudi toplama kamplarında, gaz odalarında acımasızca katledilmiştir.İşte dünya tarihine Almanların kara lekesi olarak yazılan bu soykırımın unutulmaması için 9 Kasım’da Almanya’nın çeşitli kesimlerinde anma etkinlikleri düzenlendi.Brandenburg Eyalet sınırları içindeki Oranienburg ketinde o dönem ateşe verilen ve yıllar sonra onarılan sinagogda düzenlenen anma törenine Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck da katıldı.2000 yılından beri yeniden 100’e yakın Yahudi kökenlinin yaşadığı Oranienburg’daki sinagog yakınındaki anıta çelenk koyan ve başına geçirdiği kipayla dikkat çeken Gauck, “Güven içinde yaşamak için Yahudilerin bizim ülkemize gelmeleri, biz Almanlar için bir armağandır” dedi.Almanlara, son aylarda Almanya’ya akın eden sığınmacılara sahip çıkma ve kucak açma çağrısında da bulundu.
***
9 Kasım 1989 tarihi ise Almanların ak yüzüdür.Çünkü Batılıların utanç duvarı, Doğuluların “Faşizme geçit yok duvarı” olarak niteledikleri iki Almanya arasında duvarlar bu tarihte delinmiştir.Eski Doğu Almanya olarak bilinen Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nde (DDR) iktidarda bulunan Sosyalist Birlik Partisi’nin (SED) Batı’ya vizesiz seyahat düzenlemeleriyle ilgili yeni kararını 9 Kasım 1989 tarihinde akşama doğru açıklayan Politbüro Üyesi Günter Schabowski (kısa bir süre önce yaşamını yitirdi), “Bu uygulama ne zaman başlayacak?” sorusu üzerine, “Benim bilgilerime göre derhal, hemen” yanıtını verdi.İşte bunu duyan Doğu Alman halkı, başta Doğu Berlin olmak üzere ülkenin çeşitli kesimlerinde sınır kapılarına hücum etti.Ancak geçiş noktalarında bekleyen asker ve polislere vizesiz seyahat bilgisi henüz ulaşmadığı için kapılar açılmadı.Ama halk ısrarlıydı...Sayıları her geçen dakika artan insanlar açın kapıları diye bağırıyorlardı.Evet, beklenen an geldi...Doğu Alman polisi de, askerleri de halkın sesine kulak verdi.Kapılar açıldı...Duvarlar delindi...Sevinç çığlıkları atan ve birbirlerine sarılıp sevinç gözyaşları döken insanlar duvarları aşıp Batı Berlin’e, Batı Almanya’ya geçti.Batı’da bekleyen kardeşleri onları bağırlarına bastı.Batı Berlin’de yaşayan Türkler de Doğu’dan gelen bu insanlara kucak açtı.Onların bu sevincini paylaşmak ve bu tarihi günleri yerinde yaşamak için ertesi gün ben de Berlin’deydim.İşte 9 Kasım 1989 bu yüzden Almanların ak günüdür.Hem de apak günü.İşte duvarların yıkılışının 26’ncı yılında eski Batı ve Doğu Berlin’i ayıran duvarların geçtiği Bernauer Caddesi üzerindeki ‘Duvarı anma yeri’nde bir etkinlik düzenlendi.Bu etkinliğe Avrupa’nın çeşitli kesimlerinden davet edilen 200’e yakın öğrenci de katıldı.Etkinlikte “Avrupa’da bir daha duvarlar örülmesin” temennisinde bulunuldu.