Bal almak için arı gibi ‘vız’lamaya başladı
Güncelleme Tarihi:
4 çocuğu olan 76 yaşındaki Nihat Ulgar, 1970 yılında gelmiş Almanya’ya. 26 yıl madende çalışmış. Dil bilmedikleri için ilk 5-6 yıl çok zorlandıklarını söyleyen Ulgar, “Arkadaşlardan biri, balı Almanca anlatamadığı için ‘vız vız’ diye ses çıkarmaya başladı. Alman satıcı anlamayınca, çıkan kargaşadan dolayı mağaza görevlileri polis çağırmıştı” diye anlatıyor o günleri.
TÜRKİYE ile Almanya arasında imzalan İş Gücü Anlaşması’nın 60’ıncı yılında, uzun yıllar Almanya’da yaşayan Türkleri dinlemeye devam ediyoruz. 13 Haziran 1945 Ardahan’ın Posof İlçesi doğumlu Nihat Ulgar, 1970’te Almanya’nın Herne şehrinin Wanne Eickel kasabasına geldi. Daha Sonra Duisburg’un Walsum ilcesine taşındı ve orada maden ocağında çalışmaya başladı. Maden işçiliğinin zor olduğunu belirten Ulgar, “Zaman içerisinde göçükler yaşadık, farklı kazalar atlattık. İş yerinde, Yunan ve Faslı olanlarla çalıştık uzun süre. Bazen Yunanlılar bize iyi davranmıyordu, huzursuz olduğumuz günler çok oldu” diye anlatıyor.
Almanca bilmedikleri için alışveriş yaparken zor anlar yaşadıklarını söyleyen Ulgar, şöyle devam ediyor: “Almanya’ya geldiğimiz ilk yıllarda dil bilmiyorduk. Özellikle devlet dairelerinde ve alışveriş yapacağımız zamanlarda zorlanırdık. Bir gün arkadaşlarla mağazaya bal almaya gittik. Arkadaşlardan biri, balı Almanca anlatamadığı için ‘vız vız’ diye ses çıkarmaya başladı. Alman satıcı anlamayınca, çıkan kargaşadan dolayı mağaza görevlileri polis çağırmıştı. Yani arkadaşlar bal alalım derken, polislik olmuşlardı. Beş altı yıl Almanca konuşmada zorlandık.”
26 YIL YERİN ALTINDA ÇALIŞTIM
“Almanya’ya gelmeden önce Zonguldak’a çalışmaya gitmiştim, zor günler yaşadık orada, hamallık bile yaptık. Sonra Almanya işi olunca, gelmeye karar verdim. 1972’de eşimi ve çocuklarımı yanıma aldım. Sonra güzel günlerimiz oldu, alıştık buraya. Durumumuz iyi, çocukların işi gücü var. Bana, ‘Sen başımızda ol bize yeter’ diyorlar. 52 yıl oldu buradayız. Çocuklarımız ev bark aldı. 26 yıl yerin altında maden de çalıştım. Keşke Türkiye’de akrabaların lafına uyup da yer almasaydım, ama geçti. Epey paramız talan oldu geçmişte. Türkiye’de yatırım yaptık, çok bir faydasını göremedik. Şimdiki aklım olsa burada ev alırdım. Çocuklarımın düğünlerini yaptık. Türkiye’de güzel güzel tatillerimizi yaptık. Son dönemde Kovid-19 salgını nedeniyle üç ay hastanede kaldım. Şimdi çok iyiyim. Kâbuslar gördüm hastanede, kendimi Posof’da sanıyordum. Çocuklarıma, ‘Nasıl geldiniz buraya?’ diyormuşum. Almanya’ya gelmemde desteği olan Zonguldaklı mühendis Hayri Bey’e, çok teşekkür borçluyum.”
Boş vakitlerinde tahta araba yapan Nihat Ulgar, yaptığı çalışmaları Duisburg şehrinde bulunan ‘Posoflular Yardımlaşma Derneği’ ve bazı cami derneklerine hediye ettiğini söyledi. Dört çocuk sahibi Ulgar, Fatma Ulgar ile evli. Fakiye, Kibriye, Beytullah ve Birol Ulgar adlı 4 çocuğu var.