Güncelleme Tarihi:
FEDERAL Maliye Bakanı Christian Lindner’in anayasada yer alan borçlanma üst sınırı konusunda hassas olduğu biliniyor. Maliye Bakanlığı sözcüsüne göre, bakanlıklar artık “Kendi üst limit tutarı konusunda sorumluluk almaya” davet edildi ve borç frenine uyulması istendi. Prosedür, Başbakan Olaf Scholz ve Başbakan Yardımcısı ve Federal Ekonomi Bakanı Robert Habeck ile kararlaştırıldı. Sonuç olarak, Savunma Bakanlığı hariç tüm bakanlıklar farklı miktarlarda tasarruf yapmak zorunda kalacak. Hatta bazı bakanlıkların 2024 yılında orta vadeli mali planda daha önce planlanandan daha az para ile idare etmek zorunda kalacağı belirtiliyor.
AÇIĞI KAPATMAYACAK
Toplamda tasarrufun, tek haneli milyar Euro’luk bir meblağa ulaşması bekleniyor. Ancak, tasarruf edilecek bu miktarın bile Maliye Bakanı Christian Lindner tarafından kısa süre önce 20 milyar Euro olarak tahmin edilen finansman açığı kapatmayacağı bildirildi. Bakan Lindner son olarak kamu sektöründeki ücret anlaşması ve yüksek faiz oranları nedeniyle ortaya çıkan ek maliyetler olduğunu söylemişti. Almanya siyasetinde gelecek yılın bütçesi aylardır koalisyon içinde tartışmalara neden oluyor. Birçok bakanlık, ek ihtiyaçları için daha fazla bütçe talep etti. Ancak Maliye Bakanı Lindner, ‘borç freni’ için yeni bir muafiyete ve vergi artışlarına karşı olduğu için tasarruftan başka çözüm gözükmüyor.
‘EKONOMİK SAĞDUYU’
Konuyla ilgili habere yer veren ekonomi gazetesi Handelsblatt, yasal hak talepleri bulunan yatırımlar ve sosyal harcamaların şimdilik tasarruf kapsamı dışında tutulacağını belirtti. Öte yandan, Maliye Bakanlığı’nın birimlere gönderdiği mektuplarda, planlanan bir bütçe eşlik yasası için somut teklifler sunmalarını istedi. Lindner, Hannover’deki bir etkinlikte yaptığı konuşmada, borç freninin anayasal bir gereklilik ve aynı zamanda ‘ekonomik sağduyu’ olduğunu söyledi. Arzu edilen pek çok proje olduğunu ifade eden Lindner, “Elimizdekilerle yetinmek zorundayız” dedi. Bakan, siyasetin görevinin, “Bir yandan gerekli ve acil olan ile diğer yandan arzu edilen, ancak finanse edilmeyecek olan arasında ayrım yapmak” olduğunu söyledi.