Güncelleme Tarihi:
"NSU terör hücresi"ni oluşturan 3 kişinin üyesi olduğu "Kamaradschaft Jena" örgütünün bağlı bulunduğu "Thüringer Heimatschutz" (TH) adlı aşırı sağcı örgütün yasaklanmasıyla ilgili olarak 2000 yılında yapılan girişimlerin dikkate alınmadığı bildirildi. NSU cinayetlerini araştıran Thüringen Eyalet Meclisi'nin Araştırma Komisyonu;nda dün akşam geç saatlere kadar ifade veren Thüringen eyaletinin Anayasayı Koruma Dairesi eski başkanı Helmut Roewer, TH şebekesinin yasaklanması için 2000 yılınında bir ön karar tasarısı hazırlandığını ve Thüringen İçişleri Bakanlığı’na gönderildiğini ifade etti.
TH örgütünün Anayasayı Koruma Dairesi tarafından "en militanlar" kategorisinde değerlendirildiğini ve İçişleri Bakanlığı’na gerekli belgeleri ilettiklerini belirten Roewer, bakanlığının herhangi bir şekilde harekete geçmediğini kaydetti.
1994-2000 yılları arasında Thüringen eyaletinin Anayasayı Koruma Dairesi;nin başında bulunan ve 2000 yılında görevden alınan Roewer, Anayasayı Koruma Dairesi’nin, polisin yapacağı aramalardan önce muhbirleri önceden uyardığı yönündeki suçlamaya karşı çıkarak, bu yönde herhangi bir bilgisi olmadığını, birilerini suçlamak için de herhangi bir nedeni bulunmadığını ifade etti.
Sahte basın kartı verildiği iddiası
Frankfurter Rundschau gazetesinde yer alan bir haberde ise, Thüringen eyaletinin Anayasayı Koruma Dairesi;nin Neonazilerle ilişkili olma ihtimali yüksek olan bazı kişilere sahte basın kartı verdiği iddiası yer aldı. Thüringen eyaletindeki Araştırma Komisyonu’nda, TH örgütünün lideri olan ve aynı zamanda muhbirlik yapan Tino Brandt'ın basın kartı aldığının ortaya çıktığını bildiren haberde, istihbarat servisinin böylelikle Brant'ın bazı toplantılara girmesini kolaylaştırdığı öne sürüldü.
Anayasayı Koruma Dairesi'nde 1994-2002 yılları arasında çalışan ve görevinin ilk yıllarında muhbir kazanmadan sorumlu olan Nobert Wiesner, Brandt;a basın kartı verilmesi olayından haberi olmadığını belirtti. Brandt;ı "en önemli muhbir" olarak nitelendiren Wiesner, bu muhbirin "en üst düzeyde haber getirdiğini" ifade etti. Brandt'a 1994-2001 yılları arasında verdiği bilgilerden dolayı yaklaşık 200 bin Alman markı (100 bin Euro) ödendiği ifade ediliyor.