Güncelleme Tarihi:
TAŞDELEN mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Camilere yapılan saldırılar endişe verici. İslam toplumu nezdinde büyük belirsizliğe neden olan saldırılar, çözüme ulaştırılmalıdır. Burada yaşayan Müslüman toplumu, temel hak ve özgürlüğü güvence altına alınarak ve endişe duymadan, rahatça ibadet yerlerine giderek ibadetlerini yapabilmelidir. Bu yüzden Bavyera camileri için bir güvenlik konsepti oluşturulması gerektiğine inanıyorum. İslam toplulukları ile işbirliği içinde olunması gerektiğinden topluma endişe veren, tedirginlik yaratan saldırılar hakkında görüşme yapmak iki toplum için faydalı olacaktır. Bu gibi konular hakkına görüşme yapabilirsek mutlu olurum.”
NE OLMUŞTU?
Almanya’nın Regensburg şehrinde büyük tartışma konusu olan ilk minareli Turkuaz Camii, daha yapımına başlanmadan önce saldırıların hedefi olmuştu. 2018’de arsasına odundan haçlar dikilen cami, beş yıl sonra, geçen hafta sonu yine saldırıya uğramıştı. Kimliği belirlenemeyen bir kişi camiyi yakmaya çalışmış, başarısız olunca da bahçedeki masa ve sandalyelere zarar vermişti. Saldırı anı ve saldırganın yüzü güvenlik kameralarına da yansımıştı. Nürnberg Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Necmettin Saydan, Kuzey Bavyera’da 62 cami derneğinin bağlı olduğu DİTİB Kuzey Bavyera Eyalet Birliği Başkanı Uğur Cankurt, DİTİB Eyalet Birliği Başkan Yardımcısı Cemil Kimyacıoğlu, DİTİB Regensburg Merkez Camii Başkanı Yavuz Çekiç ve din görevlisi Ali Aydın, önceki gün cami saldırısıyla ilgili bir basın açıklaması yapmış, olayı kınamıştı. Açıklamayı okuyan Uğur Cankurt, Türk toplumu olarak Alman Polisi’ne güvenlerinin tam olduğunu, saldırganın en kısa sürede yakalanmasını istediklerini söylemişti.