Güncelleme Tarihi:
*
İşte bu ‘mecburiyet’ sayesinde hedefe ulaşıldı.
2021’de denetleme kurullarındaki kadın üye oranı yüzde 32’ye ulaştı.
Önümüzdeki yıllarda bu oranın daha da artacağından hareket edilmekte.
Artmalıdır da.
Çünkü 83 milyon 400 bin nüfuslu Almanya’da 42 milyon 130 bin kadın yaşamaktadır.
Almanya’da eğitimli ve yüksek eğitimli kadınların sayısı erkeklerden daha fazladır.
İşte yeni yasal düzenlemeler sayesinde önümüzdeki yıllarda işletmelerin yönetim kurullarındaki kadın üye oranının da yüzde 30’u bulmasına kesin gözüyle bakılmaktadır.
23 Mayıs 1949 tarihinde ‘Grundgesetz’ (Temel Yasa) olarak bilinen Alman Anayasası’nın kabulüyle resmen kurulan Federal Almanya Cumhuriyeti’nde kadın-erkek eşitliği hedefine hâlâ ulaşılamamıştır.
Hem de anayasanın üçüncü maddesinde, “Bütün insanlar yasa önünde eşittir. Erkekler ve kadınlar eşit haklara sahiptirler. Devlet, kadın ve erkeklerin eşitliğinin sağlanmasını gerçekten teşvik eder ve var olan dezavantajların giderilmesi için çaba gösterir” denildiği halde.
Bu ‘eşitlik’ hep kağıt üzerinde kalmıştır.
Almanya’da kadınlar, 1958 yılına kadar eşleri izin vermemesi halinde isteseler de çalışamamışlardır.
1977 yılına kadar da ancak ‘ev işlerini ihmal etmemeleri koşuluyla’ çalışmalarına imkân verilmiştir.
Almanya’da kadınlar, eşleri veya babaları izin vermeden 1958 yılına kadar ehliyet bile alamamışlardır.
Almanya’da kadınlar, ancak 1962’de kendi adlarına bankalarda hesap açtırabilme hakkına sahip olmuşlardır.
Bunların hepsi de 1958’de hayata geçirilen ‘Eşit Haklar Yasası’ ile gerçekleşmiştir.
Almanya’da 1980’den beri geçerli yasalara göre aynı işi yapan kadın ve erkeklere eşit ücret ödenmesi gerekmektedir.
Ancak günümüzde bile aynı işi yapan, aynı yerde çalışan kadınlara erkeklerden yüzde 20 daha az ödeme yapılmaktadır.
*
Almanya’da kadınlar 1918’de seçme ve seçilme hakkına sahip oldukları halde bu ‘çarpık tablo’ Federal Meclis’te de görülmektedir.
24 Eylül 2017’de yapılan son genel seçimlerde, Federal Meclis’e kadınlı-erkekli 709 milletvekili girdi.
Bunlardan sadece 218’i, yani ancak yüzde 30.7’si kadındır.
CDU’lu 192 milletvekilinden 41’i, yani sadece yüzde 27’si kadındır.
CSU’lu 54 milletvekilinden sadece 8’i, yani yüzde 17’si kadındır.
SPD’nin 153 milletvekilinden 64’ü, yani yüzde 42’si kadındır.
Yüzde 50 kotası uygulanan Sol Parti’nin 69 milletvekilinden 37’si, yani yüzde 53.6’sı kadındır.
En az yüzde 50 kotası uygulamasını Almanya’da hayata geçiren ilk parti olan Yeşiller’in 67 milletvekilinden 39’u, yani yüzde 58.2’si kadındır.
Liberal geçinen Hür Demokrat Parti’nin (FDP) ise 80 milletvekilinden sadece 18’i, yani yüzde 22.5’i kadındır.
Sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AFD) de 90 milletvekilinden sadece 11’i kadındır.
İşte tüm bu veriler, ‘kadın kotası’ uygulaması hayata geçirilmeden politikada da ‘kadın erkek eşitliğinin’ hep lafta kalacağını göstermektedir.