Güncelleme Tarihi:
Türk futbolu en heyecanlı günlerini yaşıyor. Şampiyonluk yarışı bütün hızıyla sürerken, düşecek ve terfi edecek takımların mücadelesi de nefes kesiyor. Bu sürecin şaibesiz atlatılması i?in gayret sarf eden federasyon ise futbola itibar kazandıracak önemli bir proje üzerinde ?alışıyor.
Zaman Gazetesi'nden Günseli ?zen Ocakoğlu'nun sorularını cevaplayan Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan, spor camiasını lekeleyen bahis tartışmalarına son verecek yeni tedbirler aldıklarını a?ıkladı. Buna göre İddaa, elindeki bütün bilgileri her hafta Federasyon'la paylaşacak. Kimlerin hangi ma?a ne kadar para yatırdığını ve nasıl bir sonuca oynandığını tek tek inceleyecek olan Federasyon, manipülasyonu önleyecek. Yasadışı bahisler de kontrol altına alınacak
Son haftaya girdik, 2007-2008 futbol sezonu kapanıyor. İki ezeli rakip, son viraja birlikte girdi. Kim şampiyon olur, bilmem! Bildiğim futbolun özellikle ülkemizdeki erkekler i?in de en sevilen spor dalı olduğu. Futbolun spor yanından ?ok ekonomik değerini konuşmak i?in yeni Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Hasan Doğan'ı arıyorum. ?yle ya! Lig şampiyonluk a?ısından en heyecanlı haftayı, finali yaşıyor. Bu nedenle zamanlama da denk düştü. Ancak ben şampiyonu değil, Türkiye'nin futbol ekonomisi adına federasyonun gelecekte neler yapacağını öğrenmek istiyorum. Mesele dışarıdan sponsorluklar, bilet satışları ve diğer gelirlerin artırılması gibi gözükse de TFF'nin asıl meselesinin yüksek değerlere sahip yetenekli futbolculara imk?n sağlamak olduğunu düşünüyorum.
Alışılageldiği gibi TFF Başkanı Hasan Doğan ile söyleşi yapmaya gitmeden önce hakkında araştırma yapıyorum. Konumuz Türk futbolu ve buna bağlı olarak da spor ekonomisi. Doğan'ın başkanlık se?im sürecine ilişkin pek ?ok spekülatif konu geliyor önüme. Benim aradığım Doğan'ın federasyonun başına ge?tikten sonra yapacaklarına ilişkin söylemleri. Elbette biraz da kişilik profilini ?ıkarmama yarayacak ön bilgi. Nafile! ?zeline ilişkin hi?bir şey bulamıyorum. Bulduklarım ise onun iş yaşamına ilişkin bölük pör?ük bilgiler: Kastamonu Abana doğumlu. Bir yaşındayken İstanbul'a gö?üyorlar ailece. Babası zanaatk?r. Hasan Doğan eğitiminin tamamını İstanbul'da almış. O zamanki adıyla Vatan Mühendislik'ten mezun bir makine mühendisi. İlk profesyonel iş deneyimini Ko? Holding şirketlerinden Beldesan'da yapıyor. 1981'de girdiği kurumdan 1988 yılında pazarlama koordinatörlüğü görevini yürütürken ayrılıyor ve ticarete atılıyor. Tekstil firması Gürmen'e hem ortak hem de genel müdür oluyor. Başkan Doğan'ın Beldesan'da ?alıştığı yıllardan edindiği en önemli kazanım, kurumsal kimlik kültürünün önemi. Bunu Ramsey ve Kip markalarının oluşumunda epey kullanıyor. Medyada da deneyim kazanan Hasan Doğan, Kanal 24 ve Star gazetelerinin yönetiminde de görev yapıyor.
Kendi ifadesiyle, "TFF'deki görevi onun ikinci askerliği". Kulüpler Birliği'nin kendisini aday göstermesi, se?ilmesi ve başkan olarak işe koyulması sürecinde ev ahalisinden de onay alması gerektiğini düşünmüş. Çünkü TFF'ye tam zamanlı başkanlık etmesi gerektiğini görmüş. Bunun da kendi özel zamanlarından fedak?rlık etmesi gerektiği anlamına geldiğini iyi anlamış. "Türkiye'nin en popüler sporu futbolun ?atı örgütü olan TFF, Türk futbol ailesinin en itibarlı ve en objektif kurumu olmak durumunda. Popülizmden uzak, kararlı ve sürekli bir anlayışı temsil etmeli." diyen Doğan, Türk futbolunu daha gelişmiş seviyeye ve en itibarlı noktaya taşıma hedefinde olduğunu, se?ildiği 14 Şubat 2008'den beri her söyleminde tekrarlamış.
400 kişiyi istihdam ediyoruz , bu sayı ?ok fazla
"?nce sorun var mı diye bakıyoruz, eğer olduğuna inanıyorsak da üstüne gidiyor ve ?özüm i?in projeler üretiyoruz. Bence önce bakılması gerekli alan TFF'nin kurumsal yapısı. TFF'de şu anda 400 insan istihdam ediliyor. ?ncelikle bu sayının ?ok olduğunu söylemeliyim." diyor Başkan Hasan Doğan. "Devlet dairesi gibi." diyorum, "Benzetmeyin. Ondan daha da kötü." karşılığını veriyor. "Devlet dairesinde bir kadro vardır ve bu kadrolara insanları alırsınız. Başbakan bile 'İşe alın!' diyemez. TFF başkanına, 'Neden bu adamı işe aldınız?' sorusu bugüne değin hi? kimse tarafından sorulmamış. 400 kişinin ?okluğundan ziyade, bu kadronun sorunlara nasıl ?özümler getirdiğiyle ilgileniyorum." diyerek de devam ediyor. Daha önce bir danışmanlık şirketiyle başlatılan ve neredeyse tamamlanan kurumsallaşma ?alışmasının doğru sayıda insanla, verimli iş sürecini yakalayacağını söylüyor.
Futbol Geliştirme Merkezi'nin kurulması, başkanın eğitime olan inancını ortaya koyuyor. Yeni futbol okullarının ve en yetenekli sporcuların se?ilerek eğitileceği 'elit sporcu yetiştirme merkezleri'nin a?ılması, ilk düşünülen projelerden biri olmuş. Türk futbolunun geleceği i?in 7-15 yaşı arası yetenekli ?ocukları keşfetmeyi hedefleyen bu projeyi ?ok önemsiyor. Ayrıca hakemlerin, temsilcilerin, gözlemcilerin ve altyapı eğitimcilerinin eğitilmesi de planlanmış.
Kapalı kapılar ardında konuşulanların sorun meydana getirdiğine inanan Hasan Doğan, TFF yönetiminin daima şeffaf, a?ık, hesap verilebilen bir kurumsallığı ger?ekleştirme vizyonuyla yola ?ıktığını söylüyor. Yayın ihalesinde de aynı prensibi benimsediğini söyleyen Doğan'ın 2004-2006 arasında Levent Bı?akcı başkanlığındaki TFF yönetiminde başkan vekili olarak görev yaptığı dönemde oluşturulan kaynaklar şöyle: Süper Lig'in isim hakkı Turkcell'e, Türkiye Kupası yayın hakları 13,5 milyon dolara Digitürk'e ve isim hakkı da Fortis'e satıldı. Ayrıca 2006-2010 döneminde bir önceki dönem saha i?i reklamlar dahil 4 milyon dolara satılan A Milli Takımı'nın yurti?i ve yurtdışı hakları ayrı ayrı 10'ar milyon dolara yükseldi.
TFF Başkanı, bu dönemde başarıyı ödüllendirme sistemini hayata ge?irerek bir fark daha oluşturdu. O güne değin gelirin yüzde 50'sini dört büyük takım, geri kalan yüzde 50'yi de Anadolu takımları alırken havuz sisteminde değişiklikler yapıldı ve yüzde 50'si performansa, yüzde 35'i 14 takıma ve geride kalan bölüm de 4 büyüklere verildi. Büyükler itiraz edip de, "Eğer başarılı olmazsak gelirimiz düşer." deyince de bir ge?iş dönemi düşünüldü. ?? yıl boyunca 4 büyükler TFF'ye her yıl 10 milyon YTL yük getirse de eski sistem garantisinde ödeme yapıldı. Anadolu kulüplerinin teşvik edilmesi gerektiğine de ?ok inanan Federasyon Başkanı, bu konudaki ?alışmalarına devam etme kararlılığında.
Başkan Doğan, "Gelir ne kadar yüksek olursa oyunun kalitesi de, sportif başarı da o kadar iyi olur. Geliri yüksek olan kulüplerin başarısını görmek i?in UEFA'ya veya Şampiyonlar Ligi'ne bakalım. Manchester United'ı, Chelsea'yi ve zengin diğer kulüpleri görürüz. Sportif başarı i?in ekonomiyi büyütmek gerek. Biz İngilizler kadar futbol ekonomimizi büyütemeyiz belki ama var olan kaynağımızı en etkili şekilde kullanabiliriz. Türk futbol ekonomisinin ne kadar olduğu pek bilinmiyor, muamma. Futbol kulüplerinin bilan?oları ise ne kadar şeffaf, söylenemez. Bu nedenle de kesin bir şey söylemek olanaklı değil. Ayrıca futbolun getirisiyle katma değeri arasındaki farkı da ortaya koymak gerek. Ma?ın yapıldığı ilde taraftarların harcadığı paralar da futbol ekonomisi i?inde değerlendirilmeli. Ancak kulüplerin büt?esi tahminen toplam 1 milyar dolarlık bir büyüklük oluşturmakta." diyor
İddaa ile imzalanan protokolle manipülasyon yapmak isteyen kötü niyetli kişilere karşı tedbir alan TFF yönetiminin işe yarayacağını düşündüğü yöntem bilgi paylaşımı. Bu nedenle de, "Nasıl oynandı, kimler hangi ma?a ne kadar oynadı?" gibi bilgilerin en kısa sürede İddaa tarafından TFF'ye bildirilmesi talep edilmiş. Peki tespit edilince ne olacak? "Gerekli incelemeleri başlatıp, kötü niyetli insanlara fırsat vermeyeceğiz." diyen TFF Başkanı, İddaa ile Türkiye'deki futbol takımlarının 2007-08 sezonunda 150 milyon YTL civarında bir gelir elde etmesini bekliyor. Bu da her Turkcell Süper Lig takımı ortalama 2,5 milyon YTL, Bank Asya ligi takımı da 2 milyon YTL gelir elde ediyor anlamına gelecek. Bu kaynağın doğru değerlendirilmesi ve büyütülmesi de Başkan Doğan'ın üzerinde titizlikle durduğu konular arasında. TFF Başkanı ülkemizdeki yasal olmayan bahislerin kontrol altına alınması gerektiğine de inanıyor.
Yurt ve yuvalara mini sahalar inşa ediliyor
TFF ile Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü arasında bir protokol imzalanmış. 'Yurdumuzda Güzel Şeyler Oluyor' adı verilen bu sosyal sorumluluk projesi kapsamında yurt ve yuvalara mini sahalar inşa ediliyor. ?lker ile geliştirilen Grassroots projesiyle de 6-12 yaş grubundaki kız ve erkek ?ocukların ücretsiz olarak faydalanacağı futbol merkezleri oluşturuluyor. Bu projenin amacı da gelecekte sadece futbolcu değil, aynı zamanda iyi bir sporsever ve taraftar olma bilinciyle yetişmiş gen? bir nesile sahip olmak.
Her şey iyi, güzel de şu kırık dökük statlar ne olacak?
"Amerika'daki kulüplerin, İngitere'deki liglerin başarısının gerisinde projelendirilmiş yapılanmalar var. Bir şeyi kendi haline bıraktığınızda başarı tesadüfen gelmiyor. Statları yenilenen kulüplerin geliri de artıyor. Türkiye'de ü? büyük kulübün dışında stat geliri yok denecek kadar az. Oysaki stat gelirleri kulübün en büyük kalemlerinden biridir. Bizde sadece Fenerbah?e stat gelirlerini en iyi şekilde organize edebildi."
Başkan Hasan Doğan'ın öncelikli konuları arasında statların fiziki koşulları geliyor. "?nümüzdeki dönem dünya ve Avrupa şampiyonalarına ev sahipliği yapmak istiyoruz. Ancak bunun i?in işe statlarımızın iyileştirilmesinden başlamalıyız." diyor. Yeni statların finansmanı i?in de "Gen?lik ve Spor Genel Müdürlüğü'nce şehrin i?inde kalan ve değeri yüksek olan tesislerin satılması, şehrin bu işe uygun bölgelerindeki arazilerin üzerine yapılması." önerisini getiriyor. Yeni stat yapımının önümüzdeki ü?-dört yıl i?in büyük bir değişim yaşatacağına inandığını dile getiren Doğan, "İnanıyorum ki, ü? sene i?inde mükemmel 10 stat yapılabilir. Bu da bizim 2016'daki Avrupa Şampiyonası'nı almamızı sağlayacak projedir." diyor.
Stadyumlardaki ?irkin tezahürat konusuna da değinen Başkan, geliri artıracak kitlenin bu nedenle ma? izlemeye stadyuma gelmediğini söylüyor. "Eğer bir futbol ekonomisinden söz ediyorsak, taraftarı müşteri olarak kabul etmeliyiz. Müşteri, para ödeyerek bir eğlence hizmeti satın almak istiyor. En iyi hizmeti verirseniz en kaliteli müşteriyi ?ekebilir ve daha ?ok kaynak yaratabilirsiniz. Türkiye'de futbol ?ok seviliyor olmasına rağmen maddi olanakları yüksek olanların pek ?oğu tribünlere gidemiyor. Çünkü koşullar onlar i?in yeterli değil. İnanıyorum ki, spordaki şiddetin önüne ge?menin yollarından birisi de stat kalitesini yükseltmektir."
Peki ya kulüpler, diyorum. Siz ne kadar ?aba gösterirseniz gösterin, elit sporcu yetiştirin, kulüplerdeki kurumsal yapı düzelmezse tüm ?abalar boşa gitmez mi?
"Kademeli bir vergilendirme öneriyoruz. Sporcular i?in de kulüpler i?in de onları rahatlatacak öneriler geliştirdik. TBMM Plan ve Büt?e Komisyonu'ndan ge?en yasa tasarısına göre sporcuların vergisi, bulunduğu lige göre kademeli oluyor. Buna göre üst liglerdeki sporcu ve teknik kadro yüzde 15, alt liglerdekiler ise yüzde 10 ve yüzde 5 vergi verecek. Kulüplerimiz ödeme gü?lüğü yaşıyor ve tahakkuk eden vergilerini ödeyemiyorlar. Bu da bor?ların devamlı büyümesine neden oluyor. Biriken bor?lar spor kulüplerine yönetici olmayı düşünenleri bile caydırıyor ve yine kaybeden Türk futbolu oluyor. Bu bor?lar nedeniyle şahsi malvarlığına haciz uygulanmış, yurtdışı yasağı konulmuş kulüp başkan ve yöneticileri de mevcut. Bu düzenlemeyle vergi miktarları makul bir rakama ?ekilmiş oluyor." TFF Başkanı Hasan Doğan tasarı yasalaşırsa, "Mevcut vergi bor?ları taksite bağlanarak ödeme planı 10 yıllık bir süreye yayılacak, yani eski bor?lar affedilmeyecek; ancak zaman tanınmış olacak." diyerek, kendi dönemine ilişkin farklı bir uygulamayı daha dillendiriyor.
Futbolcular, gen?ler ve ?ocuklar tarafından bir örnek model olarak kabul ediliyorsa bu gen? insanların zaman zaman maksadı aşan davranışları nasıl bertaraf edilebilir?
"Gen? yaşlarda başarı ve maddi olanakları bulan gen? insanlar bazen bu yükü kaldıramaz. Bu nedenle bizim ?ocuk ve gen?lerle yaptığımız futbolcu yetiştirme merkezlerinde daha kü?ük yaşlarda bu sorumluluğu alacak gen?lere psikolojik destek verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Zaten bu eğitimi almayanların da sıkıntı yaşadığını ve yaşattığını da görüyoruz."
Türk halkı i?in futbolun önemi nedir?
"Aslında taraftarlar müşterilerdir. Onlar takımlarını sahiplenmeliler. Oysaki durum Anadolu'da daha da farklı. Stadyumlarda protokol sıraları dolu, halk sıraları boş. Pek ?okları futbol ma?ını protokolden izlemeyi bir statü sembolü haline getiriyor. Böyle olunca da o şehrin elitleri ile diğer şehrin elitleri birbirleriyle yarışıyorlar. Aslında bunun tam tersi olmalı."
Hem futbolun ülkemizdeki başkanı hem de şampiyonluk dönemecine takımların girdiği son haftadayız ama i?inde futbol spekülasyonları, şampiyonluk tahminleri olmayan bir söyleşi yaptık Hasan Doğan ile. Başkan TFF'deki görevini netlikle tanımlamış, projelere ve rakamlara da inanıyor. Bu zor görevde kendisine başarılar diliyorum, ?ünkü daha ilk günden bu yana cesur söylemleriyle dikkat ?ekiyor. Ne yalan söyleyeyim, kördüğüm olmuş futbol camiası adına bu söylemler bana umut veriyor. Ama bir de korkum var. Cesur işler yapıp da başkalarının işine ?omak sokanların önüne görünmez duvarlar örerler. Umarım başkan bu duvarları da inancıyla yıkabilir.
Sponsorlardan 35 milyon dolar alacağız
Hasan Doğan, federasyonun daha büyük projeler yapabilmesi i?in yeni kaynak gerektiğini düşünüyor. Bu nedenle de göreve başladığı tarihten itibaren de gelirler konusuna önem veriyor. Ne mi oluyor? ?nemli kaynak artışları yaşanıyor ve yedi yıldan bu yana Turkcell Süper Lig'in yayıncısı Digitürk, 2008-2009 ve 2009-2010 sezonları i?in 60 milyon YTL ek kaynak veriyor. Bu para da kulüplere aktarılıyor. Doğan'ın, "Güvenlerini gösterdiler." dediği yeni sponsorluklar da alınıyor.
"Herkesi değil, kendi sektöründe lider olan markaları alıyoruz." ifadeleriyle konuya duyulan hassasiyetlerini de vurgulayan TFF Başkanı, Garanti ve THY ile anlaşma yapıldığını söylüyor. Başkanın hedefi, iki ayda 23 milyon doları bulan sponsorluk rakamını 35 milyon dolara en hızlı şekilde ?ıkarmak. Bank Asya'nın da sponsorlar arasına katılımıyla bir ilave kaynak daha Türk futboluna kazandırılmış. Sponsorluk yapan tedarik?ilerin sayısına sınır koymayan TFF, birlikte anılmakta sakınca görmediği markaları federasyona sponsor olarak almaya devam edecek. 35 milyon dolarlık sponsorluğu da yeterli bulmayan Doğan, Fransa Milli Takımı'nın tek sponsordan bu rakamı aldığını söylüyor. Federasyonda bir ticaret departmanının kurulması i?in de girişimde bulunan Başkan, "Sponsorlar verdikleri paranın karşılığını almalı." diyor.